Çevre kredinizi nasıl alırsınız?

0
54

Son yıllarda enerji yatırımlarının hız kazanması bankaların da kredi portföyünü çeşitlendirmesini sağlıyor. Rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarını destekleyen bankalar, enerji maliyetlerini azaltmak isteyen büyük şirketlere de kredi sağlıyor. KOBİ’lerin yanı sıra bireyler de evlerinde yalıtım için kredi talep ediyor.
 
Son yıllarda enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarının hız kazandığı görülüyor. Özellikle enerji tüketimi yüksek olan büyük şirketler için bu yatırımların daha fizibıl hale gelmesi, maliyetin azalması, hem ulusal hem de uluslararası birçok fon ve teşvik mekanizmasının bulunması yatırımları cazip hale getiriyor. Bunun etkisiyle bankaların portföylerinde de çevre kredileri ve çevre politikası artık yerini almış durumda. Bankalardan edindiğimiz bilgilere göre, bu tür yatırımlar ağırlıklı olarak daha çok kurumsal şirketler tarafından gerçekleştiriliyor. KOBİ’lerde ise bu eğilim yeni yeni gelişiyor. Öte yandan, bireylerden de faturalarında tasarruf yapabilmek için yalıtım konusunda talepler geliyor.

Türkiye’de enerji sektörüne, özellikle de yenilenebilir enerjiye en fazla kaynak aktaran özel bankalar arasında bulunan Garanti Bankası, bugüne kadar birçok enerji projesine toplam 9 milyar doların üzerinde finansman sağladı. “Yenilenebilir enerjinin Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesindeki en önemli unsurlardan biri olduğunu düşünüyoruz” diyen Garanti Bankası Proje ve Satınalım Finansmanı, Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, “Verdiğimiz kredilerin önemli bir bölümünü, yaklaşık 90 yenilenebilir enerji projesi için sağladığımız 3,7 milyar dolarlık finansman oluşturuyor. Öyle ki, yüzde 35 pazar payıyla rüzgar enerjisi projelerinde açık ara piyasa lideri konumundayız. Rüzgar enerjisinde 50’ye yakın projeye 2 milyar doların üzerinde finansman sağladık” diyor.
 
GÜNEŞ VE RÜZGARA YATIRIM 
Edin’in verdiği bilgilere göre, lisans yarışmalarının sonuçlanmasıyla birlikte, özellikle güneş ve rüzgar enerjisine

TOPLAM KREDİLERİN YÜZDE 15,80’İ ÇEVREYE
Türkiye Finans Katılım Bankası’nın yenilenebilir enerji ve çevreye duyarlı projelerin finansmanı için sağladığı kaynak geçen yıl yüzde 30 artarak 1,4 milyar TL oldu. Türkiye Finans Ticari Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Osman Çelik, 2015 yılında da yenilenebilir enerji projelerine önem vermeye devam edeceklerini belirterek, “Ülkemiz coğrafyası yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin çeşitliliğe sahip. Banka olarak ülke ekonomisi ve çevre duyarlılığı bilinciyle 2015 ve gelecek senelerde çevre dostu yatırımlara destek olmaya devam edeceğiz” diyor.
Çelik, firmalar için Kurumsal Finansman Desteği ile yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanı ve bireysel müşteriler için enerji tasarrufuna yönelik kredilere ilave olarak, toplumda enerji verimliği bilincinin artırılmasına yönelik önümüzdeki dönemlerde yeni projeler üzerinde çalışmaya devam edeceklerini kaydediyor. Çelik’in verdiği bilgilere göre, 2014 yılsonu itibariyle sektördeki kredi riskinin yüzde 15,80’i yenilenebilir enerji ve çevre kredilerinden oluşuyor. Çelik bu krediyi tercih edenler konusunda da şunları söylüyor: “Özellikle atık madde (petrol türevli mamüller), çöp, gübre, atık su gibi çevreye zararlı maddeler günümüz teknolojisi sayesinde enerjiye dönüştürülerek çevreye ve ekonomiye katkı sağlıyor. Böylelikle çevreci enerji yatırımları ile firmalar daha az maliyetle daha çok üretim imkanı buluyor. Ayrıca HES, GES ve RES gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak isteyen yatırımcılara fizibilitenin yanı sıra çevreye duyarlılıkları da dikkate alınarak finansman sağlanabilmektedir.”

dayalı üretim projelerinin finansman ihtiyacı artacak. Garanti Bankası da, bu kapsamda, önümüzdeki beş yılda rüzgar, güneş ve jeotermal projelerine yaklaşık 5-6 milyar dolar daha finansman sağlamayı planlıyor.

Türkiye’de bankaların çevre dostu projelere desteklerinin arttığını vurgulayan Edin, bu kredilerin toplam krediler içindeki payı ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Garanti’den örnek verecek olursak; proje finansmanında sağladığımız kredilerin yüzde 40’ını enerji üretim projelerine sağladığımız finansman oluşturuyor. Bu projeler içinde ise yenilenebilir enerjinin payı 2014 yılı sonu itibariyle yüzde 50’ye ulaştı. Özellikle cari açığın azaltılmasına yaptığı olumlu katkı ve diğer teknolojilere kıyasla çevre üzerindeki etkilerinin asgari düzeyde olması nedeniyle rüzgar enerjisi projelerine öncelik veriyoruz. Finanse ettiğimiz faaliyetteki rüzgar projelerinin kurulu gücü şu an için Türkiye’nin RES kurulu gücünün yüzde 35’ine ulaştı. 2014 yılında yenilenebilir enerjiye destek için attığımız adımlara bir yenisini ekleyerek, 1 MW ve altındaki lisanssız güneş enerjisi yatırımlarının finansmanına yönelik kredi ürünümüzü sunduk. Bu ürünle, özellikle KOBİ’lerimizin kendi elektriğini üretmesine finansman sağlıyoruz. Bina çatılarına bile kurularak elektrik üretebilen güneş panelleri, elektriğin daha pahalı olduğu gündüz saatlerinde üretim yapacağı için, işletmelere ciddi bir tasarruf imkânı sağlayabiliyor.”

Garanti Bankası 2007’den beri WWF-Türkiye ile yaptığı işbirliği kapsamında, müşterilerine Çevreci Bonus Kart da sunuyor. Bu kart, kazandırdığı bonusun bir kısmıyla WWF-Türkiye, Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın çalışmalarına bağışta bulunmayı sağlıyor. Banka ayrıca, kart gönderim mektupları, zarflar ve bütün diğer basılı malzemelerinde geri dönüşümlü kağıt kullanıyor. Ayrıca, hesap özetini e-postayla göndererek kağıt tasarrufu sağlıyor ve bunun karşılığında WWF-Türkiye’ye ekstra bağış yapılmasını sağlıyor. Edin, “Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelesine katkıda bulunmak ve ileride yaşayabileceğimiz kuraklık, su sıkıntısı gibi sorunlara çözüm getirmek amacıyla, bu senenin başında ‘Tarım Sulama Sistemleri Kredisi’ sunmaya başladık.

Biliyorsunuz tarım sektörü su tüketiminin yüzde 70’inden sorumlu ve ne yazık ki ülke genelinde vahşi sulama yöntemleri hakim. Sağlanacak krediyle, kaynağından alınan suyun tarla içine dağıtıldığı damla, yağmurlama veya mikro yağmurlama sulama gibi sürdürülebilir sulama sistemleri kurulmasını ve bu sistemlerin otomasyonu konusundaki ihtiyaçların karşılanmasını hedefliyoruz” diyor.
 
ÇEVRE DUYARLILIĞI İÇSELLEŞTİRİLDİ 
İş Bankası’nın da proje finansmanı portföyü içerisinde enerji sektörü önemli bir paya sahip bulunuyor. Bankanın finanse ettiği yenilenebilir enerji projelerinin toplam kurulu gücü 2014 yılı sonu itibariyle 3 bin 300 MW’ı aştı.

Banka yetkilileri, bu projelere sağlanan 3,5 milyar dolar seviyesindeki katkının sektör ortalamasının üzerinde olduğunu söylüyor. Banka, yerli ve yenilenebilir doğal kaynaklarla üretime dayalı bu projeler faaliyete geçtiğinde Türkiye’nin toplam karbondioksit salımında 5 milyon tondan fazla azalma elde edilmesini, enerjide yurtdışı kaynaklara bağımlılığın ve cari açığın azaltılmasına katkı sağlanmasını hedefliyor.

İş Bankası yetkilileri, çevreye duyarlılığın banka içinde iş yapış modelleriyle içselleştirildiğini, sunulan ürünlerle hem bireysel hem ticari müşterilerde farkındalık yaratmayı amaçladıklarını kaydediyorlar. Bu konuda ise örnek olarak, Çevre Dostu Ev Kredisi ürünü veriliyor. Yeşil binalardan ev almak isteyenleri teşvik için faiz indirimi sağladıklarını belirtiyorlar. İş Bankası ayrıca, daha az yakıt tüketimi yapılmasını ve karbondioksit salımının azaltılmasını sağlayan hibrit araç teknolojisini de desteklemek amacıyla, Çevreci Taşıt Kredisi ürünüyle hibrit veya elektrikli motora sahip taşıt alımlarında 1 puan indirimli taşıt kredisi veriyor.

İş Bankası 2008 yılında halka arz ettiği Çevreye Yatırım Fonu ile çevreye ve doğaya saygılı şirketlere yatırım yaparken, aynı zamanda fondan elde edilen gelirden TEMA Vakfı için kaynak oluşturuyor. Ayrıca, TEMA Vakfı işbirliğindeki Maximum TEMA Kredi Kartı’nı hem şirket kartı olarak ticari müşterilerine hem de bireysel müşterilerine sunuyor.
Banka yetkilileri, enerji verimliliği konusunda KOBİ’lere yönelik destek paketlerinin de bulunduğunu belirterek, şu bilgileri veriyor: “Enerji kayıplarını önleyerek maliyetlerin azaltılmasını ve enerjiden sağlanan verimi artırmak için yapılacak yatırımlara Enerji Verimliliği ve Çevre Paketi ile destek oluyoruz. Paket kapsamında Etüt Proje Kredisi, Enerji Verimliliği Geliştirme Kredisi ve Çevreci Taşıt Kredisi yer alıyor. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin finansmanına yönelik olarak Avrupa Yatırım Bankası (AYB), Avrupa İmar Ve Kalkınma Bankası (EBRD), Japon Uluslararası İşbirliği Bankası (JBIC), Fransız Kalkınma Ajansı (Proparco) gibi uluslararası finans kuruluşlarından sağladığımız kaynaklarla müşterilerimize uzun vadede uygun maliyetli kaynak imkanı yaratılıyor. Bu çerçevede Türkiye Sürdürülebilirlik Enerji Programları’nda bankamız aktif bir katılımcı olarak yer alırken uluslararası finans kuruluşlarından sağladığımız kaynaklarla da yeşil enerji finansmanına destek sağlıyoruz.”
 
ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİNE DESTEK 
“Son 10 yılda yenilenebilir enerji üretimi yatırımlarının finansmanında önemli bir rol üstlendik” diyen TSKB Kurumsal Pazarlama ve Proje Finansmanından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Burak Akgüç de, toplam kredi portföylerinin yüzde 33’ünü elektrik enerjisi üretim sektöründe kullanıldığını belirtiyor. Elektrik dağıtım sektörüne verilen kredilerin ise TSKB’nin portföyünün yüzde 11’ini oluşturduğunu kaydeden Akgüç, “Bankamızın finanse ettiği 106 yenilenebilir enerji santralinin toplam kurulu gücü 3 bin 840 MW’a ulaşmış durumda. Bu projelerle Türkiye’nin toplam yenilenebilir enerji üretim kapasitesinin yüzde 14’ünü finanse ettik” diyor.

Akgüç şöyle devam ediyor: “Çevre kirliliğini önlemeye ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik

ING, AMSTERDAM OFİSİYLE ÇALIŞIYOR
ING Bank Kurumsal ve Ticari Kredi Tahsis Genel Müdür Yardımcısı Nermin Güney Diriksoy, bankanın, kredilendirme sürecinde risklerin azaltılmasına yönelik, müşterilerini çevre ve insan hakları konularında teşvik edebilmek amacıyla “Sürdürülebilir Kredilendirme” isimli bir yaklaşımı bulunduğunu söylüyor. Diriksoy, bu yılsonlarına doğru tam olarak hayata geçirilmesi planlanan bu yaklaşımla sürdürülebilir bir iş modeline sahip müşterilere avantajlı ürünler sunmayı hedeflediklerini kaydediyor. ING’nin küresel çaptaki yaklaşımlarının Türkiye’de de uygulanabilmesi için Amsterdam ofisleriyle ortak çalışmalar sürdürdüklerini hatırlatan Diriksoy, “Bu yaklaşım yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, düşük karbonla ulaşım, su verimliliği, atık yönetimi, sürdürülebilir binalar gibi konularda faaliyet gösteren firmalara yönelik hazırlandı” diyor.

projelere sağladığımız kredilerle firmaların daha verimli ve çevresel olarak sürdürülebilir bir üretim düzeyine geçişine destek veriyoruz. Bu kapsamda çevre kredisi altında firmalara; kirliliği önleme, atık su arıtma, filtre ve toz kontrolü, emisyon azaltımı, yakıt dönüşümü, su yönetimi, iş güvenliği ve işçi sağlığı ve çevre yönetimi konularında finansman sağlıyoruz.”

TSKB’nin geçen yıl uluslararası piyasalardan sağladığı yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği kredilerinin toplamı 570 milyon euro’ya ulaştı. Banka, bu yıl da çevreci yatırımları finanse etmeyi planlıyor. Son yıllarda karbon emisyonunu azaltacak ve iklim değişikliği üzerinde olumlu etki yaratacak yatırımların önem kazandığına dikkat çeken Akgüç şu bilgileri veriyor: “TSKB olarak özel sektörün enerji verimliliği, kaynak verimliliği iyileştirme yatırımları ve rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle, biyogaz gibi yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji üretimi yatırımlarının finansmanına ağırlık verdik. Biz de bu tür projelere, Dünya Bankası (IBRD), Avrupa Yatırım Bankası (EIB), Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası (CEB), Fransız Kalkınma Ajansı (AFD), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), İslam Kalkınma Bankası (IDB), CitiBank ve Alman Sanayileştirme Fonu (KFW) gibi uluslarüstü finans kuruluşlarından orta ve uzun vadeli fonlar sağlıyoruz. Banka olarak en son Japonya Uluslararası İşbirliği Bankası’ndan (JBIC) 150 milyon dolar tutarında kredi temin ettik. Kredi, Türkiye genelinde sera gazı emisyonlarının azaltılması için yenilenebilir enerji verimliliği yatırımlarında kullandırılacak.”
 
SOSYAL POLİTİKALARA KATKI 
Akbank, faaliyet alanını dikkate alarak enerji tüketimi, sera gazları salımı, kağıt kullanımı ve teknolojik atıkların bertaraf edilmesi konularını öncelikli sürdürülebilirlik unsurları olarak belirlemiş. Bu kapsamda faaliyetlerinin ve iş süreçlerinin çevreye duyarlı olması konusunda çalışmalar yaptıklarını kaydeden Akbank yetkilileri şu bilgileri veriyor: “Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği sağlayacak yatırımların desteklenmesi amacıyla Eylül 2014 tarihinde ABD hükümetinin kalkınma finans kurumu OPIC ile 175 milyon dolar tutarında 15 yıl vadeli kredi için anlaşma imzalandı. Böylece, OPIC’ten temin edilen kredinin yenilenebilir enerji projeleriyle enerji tüketimini azaltmaya yönelik altyapı yatırımları gerçekleştirecek firmalara tahsis edilmesi planlanıyor. Akbank tarafından 10 milyon dolar ve üzerindeki yenilenebilir enerji projelerine sağlanmış olan toplam proje finansman kredisi büyüklüğü, 980 milyon dolara ulaştı. Yenilenebilir enerji projelerine sağlanan kredilerin enerji projeleri kredileri içerisindeki payı ise yüzde 40 seviyesinde.”

Akbank ayrıca, kredilendirme süreçlerine çevresel ve sosyal faktörleri de dahil ediyor. Kurumsal veya KOBİ (ticari veya şirket) segmentinde yer alan müşteri projelerinin finansmanı için tahsis edilen, tutarı 50 milyon dolar ve vadesi beş yılın üzerinde olan proje finansmanı kredilerine 2010’dan itibaren Akbank çevre ve sosyal politikaları uyguluyor.
 
BİREYLERE VE İŞLETMELERE KREDİ
Şekerbank, EKOkredi ile 2009’dan bu yana enerji verimliliği alanında 572 milyon TL’yi aşkın finansman desteği sağladı. Şekerbank Perakende Bankacılık Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk “EKOkredi ile bireylerin ve işletmelerin enerji verimliliği yatırımları kapsamında, sadece 2014 yılında yaklaşık 15 bin kişi ve işletmeye ulaşarak 130 milyon liralık kaynak sağladık” diyor.

“Bankamız, sürdürülebilir kalkınmanın finansmanı alanındaki uluslararası bilinirliği sayesinde bilançosundaki yabancı kaynağın yüzde 15’ini enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarına finansman sağlamak üzere edinmiştir” diyen Ertürk şöyle devam ediyor: “Bu kapsamda, EKOkredi için 2009’dan bu yana 60 milyon doları Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) Türkiye Konutlarda Enerji Verimliliği Finansman Kredisi (TuREEFF) programı tahtında olmak üzere, Alman Kalkınma Bankası (KfW), Avusturya Kalkınma Bankası (OeEB), Hollanda Kalkınma Bankası (FMO), çok uluslu kalkınma bankalarının fonladığı Güneydoğu Avrupa Enerji Verimliliği Fonu (GGF) ve Global Climate Partnership Fund (GCPF) gibi enerji verimliliği odaklı birçok uluslararası fon ve finans kuruluşundan yaklaşık 458 milyon TL kaynak sağladık.”

Bu arada Şekerbank, binalarda enerji verimliliğini teşvik etmek amacıyla Filli Boya-Capatect işbirliği ile yalıtım seferberliği başlattı. Bu kapsamda her yıl 60 bin konutun yalıtılmasını ve yıllık 300 milyon TL finansman desteği sağlamayı hedefliyor. Ertürk, “Böylece yılda 384 milyon kilowatt-saat enerji tasarrufu elde ederek 84 bin ton karbondioksit salımını engelleyebileceğiz. Aile bütçelerine katkımız ise yıllık toplam 46,2 milyon TL olacak” diyor.

Ertürk, EKOkredi tercihleri konusunda ise şu bilgileri veriyor: “EKOkredi ile apartman yönetimlerine, çiftçilerimize, esnafımıza ve bireysel müşterilere; yenilenebilir enerji, A sınıfı enerji, atık arıtma ve atık yönetimi, rüzgar enerjisi sistemleri, modern sulama ekipmanları, doğalgaz dönüşümü, yalıtım ve güneş enerjisi sistemine geçiş, verimli aydınlatma sistemleri, ısıtma sistemlerinin değişimi, soğutma odaları ve iklimlendirme cihazlarının finansmanı gibi geniş bir yelpazede farklı enerji verimliliği yatırımlarını uygun koşullarda finanse ediyoruz.”