Cevdet Yılmaz: Türkiye’ye olan güven artıyor

0
33

Cevdet Yılmaz, siyasi istikrarın, ekonomi, terör ve uluslararası ilişkiler bakımından önemine işaret ederek, şöyle devam etti:

“Bugün dünyada küresel krizin etkileri var. Bu ortamda siyasi istikrar eskisinden daha önemli hale geldi. Bölgemizde, çevremizde maalesef çok ciddi jeopolitik gelişmeler ve riskler var. Bölgemizde yaşanan gelişmelere sağlıklı bir şekilde müdahil olmak, ülkemizin milli menfaatlerini, çevremizdeki toplulukların haklarını korumak için mutlaka güçlü, istikrarlı bir yönetime ihtiyaç var. Ortadoğu’da bir dönüşüm süreci var ve bu süreçte de mutlaka Türkiye’de istikrarlı ve güçlü bir hükümete ihtiyaç bulunuyor.”

Suriye başta olmak üzere yaşanan birçok krize, bir çok sıkıntıya ancak güçlü bir yönetimle müdahil olunabileceğine vurgu yapan Yılmaz, “Terörün üstesinden gelebilmek hızlı ve kararlı hareket edebilen hükümetlerle mümkün. Halkımız bunu gördü. Son dönemde ‘kararsız’ diyebileceğimiz kitlenin büyük oranda AK Parti’ye yöneldiğini ve AK Parti’ye olan güvenini tazelediğini düşünüyorum” diye konuştu.

İstikrarın bazı etkilerinin finansal piyasalarda görülmeye başlandığını anlatan Yılmaz, “İçeride ve dışarıda Türkiye’ye olan güven, öngörülebilirlik artıyor. Bu, yatırımları artıracaktır. Dolayısıyla istikrarlı bir hükümet inşallah Türkiye’nin büyümesini daha üst noktalara çekecektir” şeklinde konuştu.

Yılmaz, bir ekonominin güçlü olabilmesi için para politikası, maliye politikası tek başına yetmediğini, yapısal reformların gerektiğini ifade ederek, bu açıdan Türkiye’nin şanslı olduğunu, 13 yıllık tecrübeli bir hükümetin bulunduğunu aktardı.

Başbakan Yardımcısı Yılmaz, tek başına hükümetle yapısal reformları hayata geçirme imkanı bulacaklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Biz buna ‘ikinci nesil’ reformlar diyoruz. Türkiye birinci nesil reformlarını geçtiğimiz 10 yılda tamamladı. Şimdi kritik bir eşiğe gelmiş durumdayız. Üst orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna geçmek için gerekli reformları yapmak durumundayız. Bu 4 yıl Türkiye için büyük bir fırsat penceresi. Bunu iyi değerlendirdiğimiz takdirde orta ve uzun vadede Türkiye’nin gücünü artıracağız, çok daha sağlam bir akademik yapı oluşturacağız. 2016 yılından başlayarak inşallah Türkiye yeni bir aşamaya geçiyor. Bu yeni aşamada yapacağımız reformlar ve dönüşümlerle, güçlü, istikrarlı ve koordineli bir yönetimle Türkiye çok daha büyüyecek, katma değeri çok daha yüksek bir ekonomik yapı adım adım inşa edilecek. Bu da bizi 2023 ve ötesine taşıyacak.”

Yılmaz, gelecek yıl büyümede öngörülerinin en az yüzde 4 olduğunu, seçimden çıkan sonuçla bunun daha da güçleneceğine inandığını aktararak, dünyada gelişen olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin bundan daha yüksek bir büyüme hızını gerçekleştirmesini temenni etti.