Çetin Amato: Starbucks’ın değerleriyle uyuştuk

0
330

Macera için gittiği ABD’de gıda sektörüne 13 bin dolar sermaye ile adım atan 33 yaşındaki Çetin Amato, ünlü havayolu şirketlerinden sonra Starbucks zincirine de ‘Oloves‘ markasıyla yeşil zeytin atıştırmalıkları vermeye başladı. Amato, Starbucks’ın kendilerini tercih etme nedeni olarak kendi değerleriyle Starbucks’ın değerlerinin uyuşmasını gösterdi.

Amerika’da ürün satmadıkları büyük perakendenin kalmadığını söyleyen Amato, “Asıl olan tüketicilere doğrudan ulaşmaktır, gerek fiziki olarak gerekse de manevi olarak şimdi bu konuya eğiliyoruz” dedi.

Kendi deyimiyle Amerika’da cahiliye dönemini birlikte atlattığı birçok dostunun olduğunu kaydeden Amato, beş seneye kadar nice başarı hikayeleri dinleneceğini iddia etti.

New York’ta Türk mutfağına olan ilginin hatırı sayılır seviyede olduğunu söyleyen Amato, “İtalyan, Fransız veya Yunan mutfağı dediğinizde 3-4 tane ana yemek ve bir iki tane yan gıda mamulü sayabilecekken Türk mutfağı dediğimizde çok farklı, dağınık, temeli olmayan yanıtlar alıyoruz veya hiç sonuç alamıyoruz. Doğru iş yapılan satış noktalarında ise müthiş başarı yakalıyoruz” diye konuştu.


Fotoğraf: Doğucan Cömert

Amerikan kahve devine Türk lezzetini yerleştiren girişimci Çetin Amato ile yaptığımız söyleşi:

“GİRİŞİMCİ KİMLİĞİM AYAKTA KALMA MÜCADELESİ İÇİNDE YOĞRULDU”

Amerika’ya ilk gittiğiniz zamanlarda bir şirket kurma hayaliniz var mıydı?
Tam olarak yoktu, girişimci kimliğim New York’un karmaşık ayakta kalma mücadelesi içinde yoğruldu. Sokakta meyve satan adamdan upuzun binaları şehrin göbeğine dikmiş müteahhitlere kadar herkes bir şey üretiyor ve bir şey satıyordu; burada herkes bir şirketti neredeyse. Biz de bir değil bir sürü şirket kurduk, genelde çok keyif aldığımız gıda alanına odaklanmaya gayret ettik.

Milas Foods’u kurma aşaması nasıl gerçekleşti?
Çok sevdiğim bir arkadaşım bir gıda firmasına satıcı olarak işe girmişti. “Türkiye’den ürünler getir, bizim firma alır ben de satarım” diye beni kandırdı(!). O getirdiğimiz malları satabilmek için aylarca depoda ambalajlara dolum yapıp, arabamla da sevkiyat yaptım. İşi öğrendikten sonra arkadaşım benim firmama geçti, o deposunu bana açan insanlar da yıllar sonra dağıtıcı ortağım oldu. Cahiliye dönemini hep beraber atlattığımız nice dostlarımız var böyle. Hepsi kendi alanında mucize destanları yazıyor ABD’de. Bir beş seneye nice başarı hikâyeleri dinleyeceksiniz. 

“SIFIR HATAYA YAKIN BİR HASSASİYETLE BÜYÜYOR İŞLERİMİZ”

Milas’ın ürünlerinin en büyük özelliği nedir?
ABD’de çağın ruhunu yakaladığımızı söyleyebilirim. Sağlıklı atıştırmalık konusuna başından beri o kadar bilimsel yaklaştık ki bugün Ar-Ge takımımız olsun, pazarlama grubumuz olsun, bu işin Apple’ı olmayı vizyon olarak seçti. 

Fikir aşamasından Amerikan hayat tarzına uygun ve büyük potansiyel vadeden ürün gruplarını tüketici sofrasına ulaştırmaya kadar bütün fonksiyonları bu vizyonun süzgecinden geçirdik. Bu yüzden kendi ürünlerimiz olsun, dostlarımızın başlattığı ürünler olsun; pazar başarısı sıfır hataya yakın bir hassasiyetle büyüyor işlerimiz. 

Nerede üretiliyor ürünleriniz?
Genelde profesyonel ve hijyenik imalat yapabileceğimiz, belli hammaddelerde rekabet gücü yüksek ve işçiliğin günde 30 doları geçmediği ülkeleri seçiyoruz. Türkiye hem anavatanımız hem gözbebeğimiz. Yunanistan, Fas, İspanya, Peru ve Mısır’da da üretimimiz var.

“ÜRÜN SATMADIĞIMIZ PERAKENDE ZİNCİRİ KALMADI GİBİ”

Amerikalıların Türk mutfağına olan ilgisi nasıl?
New York’ta hatırı sayılır bir meraklısı var mutfağımızın. Genelde Amerikalıların gözünde ise Türk mutfağı doğru tanımlanmış ve iletişilmiş değil. İtalyan, Fransız veya Yunan mutfağı dediğinizde 3-4 tane ana yemek ve bir iki tane yan gıda mamulü sayabilecekken Türk mutfağı dediğimizde çok farklı, dağınık, temeli olmayan yanıtlar alıyoruz veya hiç sonuç alamıyoruz. 

Doğru iş yapılan satış noktalarında ise müthiş başarı yakalıyoruz. Mesela Miami’de Pasha’s isminde bir restoran zinciri vardı, orada masada oturan Amerikalıların garsona “May i have an Adana”? diye sorduğuna tanık olmuştum. Sonradan öğrendim senede bir milyon kişiye yemek çıkıyor, hepsi de orijinal ismiyle ürünleri anıyordu. 

Müşterileriniz Amerika’nın hangi mağazalarında ürünlerinize ulaşabiliyor?
Artık 7. senemizde, ürün satmadığımız büyük perakende zinciri kalmadı gibi. Belli başlı havayolları firmaları ile kahve zincirleri ve otel markaları da bizi tercih etti. Asıl olan tüketicilere doğrudan ulaşmaktır, gerek fiziki olarak gerekse de manevi olarak, şimdi bu konuya eğiliyoruz. 

“BİZİM DEĞERLERİMİZ STARBUCKS’IN DEĞERLERİYLE UYUŞTU”

Starbucks’ın sizi tercih etmesindeki neden ne?
Sağlıklı atıştırmalık ihtiyacı ile bu zincirin dağıtım kabiliyeti arasında bir sinerji doğdu ve kendi hedef kitlesine seslenebilecek popüler ürünler arayışına girdiler, bizim değerlerimiz kendi değerlerine çok uydu. Bu değerlerin arasında genç, cool, sağlıklı, dünya gezgini ve natürel olmak var.

Yeni bir projeniz, çalışmanız var mı?
Ilovesnacking.com isminde bir platformumuz var, burada hem kendi ürünlerimizi hem de bizim değerlerimizle uyumlu kardeş ürünleri tüketiciyle doğrudan iletişim kuracakları bir ortam hazırlıyoruz. Türkiye’de de genç arkadaşlarımız bu bayrağı devraldı ve Türk tüketicisine bunu sunmak için hazırlıklar son aşamaya geldi. Bu proje de pek yakında atistiriyorum.com’dan takip edilebilir.