Cesur, gösterişli ve Romalı…

0
110

Toplam 130 yıllık bir geçmişe sahip Bulgari dünyadaki en önemli takı ve saat markalarından biri olarak lüks pazarının önemli oyuncularından. Daha çok bayanlar için tasarladığı takı ve saatleriyle öne çıkan şirketin aynı zamanda erkekler için tasarladığı koleksiyonları, parfümleri ve farklı aksesuarları da bulunuyor. Bulgari CEO’su Jean-Christophe Babin ile büyük bir marka olabilmenin sırlarını, gelecek planlarını, dünyadaki ve Türkiye’deki lüks pazarını konuştuk.
 
Bulgari’yi diğer markalardan ayıran en önemli özellikleri neler?
Bence en önemli özelliği, Bulgari’nin gerçek bir Romalı olması. Bu, sadece 130 yıllık olmasıyla değil, aynı zamanda 2 bin 700 yıllık kendine has bir sanatı, mimariyi ve tarihi de içinde barındırmasıyla ilgili. Roma’daki Etrüsk, Roma ve klasik dönem çizgisini markada net bir şekilde görebilirsiniz. Bu yüzden de başlangıçtan beri yaratıcılarımız tüm bu özellikleri kullanarak sağlam ve renkli takılar tasarlıyorlar. Bu da başlı başına bir okul oluşturdu; takıda İtalyan okulu etkisi…
 
Bulgari’yi üç kelimeyle tanımlamak gerekirse…
Cesur, gösterişli ve Romalı.
 
Markanın stratejisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
İlk olarak bir kuyumcuyduk ve amacımız dünya çapında bir marka olabilmekti. Sadece satışlarımızla değil aynı zamanda da yaratıcılığımızla dünyada en çok arzulanan takı markalarından biri olmayı başardık diyebilirim. İnsanların ilgisini yakaladığınızda daha sonra zaten satışlarınız ve kârınız yükselecektir.
 
Özellikle kadınlar için hazırladığımız saat ve takılar en büyük payımızı oluşturuyor. Bunun dışında diğer kategorilerimizde erkek saatleri, farklı diğer aksesuarlar ve parfümler de bulunuyor. Özellikle bayan takıları alanında kendimizi daha da geliştireceğiz.
 
Son koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?
Son koleksiyonumuz Diva. Bu koleksiyonu da Paris Bienali’nde fiyatları 17 milyon euro’ya kadar çıkan diğer takılarımızla beraber sergiledik. Lvcea da Bulgari saat koleksiyonunun yeni yıldızı. Kadınlar için yarattığımız bu saat, yuvarlak bir kasayla birlikte çeşitli renk ve stil kombinasyonlarıyla dikkat çekiyor. Lvcea, Bulgari’nin Antik Roma ve Yunan geleneklerine uzanan köklerine ve markaya ışık katan zengin geçmişine saygı duruşunda bulunuyor. Böyle bir geçmişin aydınlattığı Bulgari, İtalyanca’da “ışık” anlamına gelen luce ile Latince lux kelimesini birleştirerek Lvcea koleksiyonunun adını koydu. Saatin kurma tepesinde şeffaf bir değerli taş bulunuyor. Kaboşon kesim pembe bir taşla vurgulanan bu kurma tepesi, her saate Bulgari’nin bilinen cesur dokunuşunu katıyor. Saatin ışıltılı halkası, ikonik bir Bulgari koleksiyonu olan Serpenti’den ilham alıyor. Kordonun bantları, cilalanmış metallerin mimari geometrisine dönüşüyor. Bandın her bağlantısı, kesintisiz bir bütünlük sergiliyor. Bulgari ile eş anlamlı sayılan hacim hissi sayesinde kordonun güçlü hatları yuvarlak kasayı tamamlıyor. Bu zıtlıklar daire ve çizginin uyumlu bir kombinasyonu olarak buluşurken gücün, zarafetin, duyguların ve kuvvetin yüzü olan çağdaş kadının büyüleyici karmaşıklığını yansıtıyor. 12 farklı stilin yer aldığı koleksiyon, klasik çelik versiyondan pembe altın ve pavé işlenmiş elmasların lüksüne uzanıyor.
 
Tüm dünyada toplam kaç satış noktanız bulunuyor?
Toplam 300 butiğimiz bulunuyor. Bunların çoğu Bulgari tarafından, birkaçı da ortaklarımız tarafından yönetiliyor. Aynı zamanda yine ortaklarımız tarafından yönetilen havaalanı satış noktalarımız bulunuyor. Saatlere gelirsek; birçok markanın satışının yapıldığı butiklerde yer alıyoruz. Kuyumcu olduğunuzda, bu tip satış noktaları insanların saat bakmaları için doğru yerler olarak görülmüyor genellikle. İnsanlar genellikle butiklere takılar için geliyorlar. Bu yüzden de pek çok markanın satışının yapıldığı toplam 700 satış noktasında yer alıyoruz. Parfüm diğer bir alan bizim için. Burada da 24 bin satış noktasında yer alıyoruz.
 
Hangi pazarda en büyük paya sahipsiniz?
Coğrafya olarak konuşmamız aslında çok doğru değil çünkü insanlar sürekli seyahat ediyor. Yani Almanya ya da Çin demek çok anlamlı değil o yüzden. Daha çok Çinli, Amerikalı ya da Alman demek daha doğru oluyor. Çinliler oldukça sık seyahat ediyor ve Çin’de Bulgari aldıkları kadar, Çin dışında yaptıkları seyahatlerinde de bizim markamızı tercih ediyorlar. Çinliler global satışlarımızda en büyük payı oluşturuyor. İkinci büyük pay ise Japonlar’a ait çünkü özellikle Japonya’da kişi başına gelir oldukça yüksek. Son olarak da Ortadoğu ve ABD’yi sayabiliriz.
 

Yeni pazarlara açılmayı düşünüyor musunuz?
Lüks pazarı sürekli büyüyen bir pazar. Çünkü her yıl dünya daha da zenginleşiyor. Kişi başına düşen gelir de gün geçtikçe büyümeye devam ediyor; bu da daha fazla insanın lüks pazarından alışveriş yapması anlamına geliyor. Her yıl büyüyen pazarlarda yeni satış noktaları açmaya devam ediyoruz.
Bu yıl da Türkiye oldukça önemli bizim için. Gelişen bir pazar olması dışında Türkiye aynı zamanda donanımlı bir pazar ve Bulgari olarak belki bu pazara geç bile dahil olduk. Endonezya’da ve Brezilya’da yeni butiklerimiz açılıyor. Bunun dışında da Hindistan’da bir ay içinde ilk büyük mağazamızı açacağız.

Türkiye’deki satışlarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Türk tüketicisi sizce nasıl?
Avrupa’daki en büyük ulus olması Türkiye’yi iyi bir yere getiriyor çünkü ekonomisi oldukça güçlü. Sürekli büyümeye devam ediyor ve Avrupa standartlarına göre de oldukça yüksek bir değere sahip.
Türkiye’de şu an fazla büyük bir payımız olmadığını söylemek doğru olur çünkü henüz yeni bir başlangıç yaptık. Markanın yeni oluşum süreci gibi algılanabilir. Fakat bizim için önemli olan, Türkiye’deki tüketicilerimiz için Bulgari’nin marka değerinin gerçekten bilinmesini sağlamak. Bunun için de acele etmek yerine emin adımlarla ilerliyoruz. Mağaza açmak için de acele etmeyeceğiz. Gerçekten iyi olacağına inandığımız noktada açmayı planlıyoruz. Bunun için de bir altı ay daha beklemeyi düşünüyoruz.
 
Bulgari’nin gelecek hedeflerinden bahseder misiniz?
Markanın 130’uncu yılını kutluyoruz. Gelecekteki hedefimiz de, bu geçmişi daha da şahlandırmak ve devam ettirebilmek olacak. Gelecek yıllarda özellikle de saat ve takı alanında daha da büyümeyi planlıyoruz.