Canko’nun dijital dönüşüm fabrikası

0
68

 BANKALARARASI KART MERKEZI (BKM) GENEL MÜDÜRÜ DR. SONER CANKO, şirket içinde herkesin geleceği tasarlama konusunda kafa yorduğunu söylüyor. Ama bu öyle biraraya gelerek neler yaparız şeklinde olmuyor. Canko, örnek olarak danışmadaki Ayten hanımın ve yazılım mühendisi Özlem hanımın önerilerini veriyor. Ayten hanım, şirkete gelen ziyaretçileri karşılarken kayıt almanın çok zaman aldığını, bunu kolaylaştırmak için ne yapılabileceğini sormasıyla, ‘ziyaretçi karşılama uygulaması’ devreye alınıyor. Şirkete gelenler danışmadaki tabletten kişisel  bilgilerini ve kimi ziyaret ettiğini yazıyor. Böylece, kimlik bilgilerinin bilgisayara yazılması, sorularla zaman kaybedilmesinin önüne geçiliyor.

Özlem hanım ise üniversite öğrencilerinin servislere binmeden önce ödeme sorunları yaşadığını anlatıyor. Bunun üzerine Sabancı Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi ve Işık Üniversitesi öğrencileri için servislere binmeden önce kiosklarla kolayca ödeme yapma imkânı getirilmiş. Soner Canko, bu fikirleri çalışanların kendi istekleriyle dile getirdiğini belirterek, “Birimler kurarak bu işler olmaz” diyor. Kurum içindeki bu yeni ortam yani inovasyon havası çalışanların DNA’sına işlemiş görünüyor.

Bütün bunlar Canko’nun daha önce mobil cüzdan uygulamaları ve dijital ödeme çözümlerine odaklanan hikâyesinden çok daha farklı bir sürece girdiğine de işaret ediyor.

BKM’nin İstanbul Akmerkez’deki ofisi artık bu tür fikirlerin ortaya atıldığı ve çözüme dönüştürüldüğü bir merkez halini almış durumda. İyi bir açık inovasyon örneği yaratan merkezde fikirden inovasyona geçiş hızı, açık ofise geçiş sürecinin Genel Müdür Soner Canko’nun da açık ofise geçmesiyle daha da artacağa benziyor. Bu fiziksel dönüşümün mental boyutu çok daha önceden tamamlanmış. Bundan beş yıl önce işe takım elbiseyle gelen ve takım elbisesiz olmayı yadırgayan Canko, bugün spor giyimin kurumun yeni normali haline geldiğini söylüyor. E-postada emoji kullanılması da bu beş yıllık değişimin dikkat çekici bir ayrıntısı… Ancak bu ayrıntılar BKM’nin asıl faaliyet alanındaki öncü rolünü değiştirmiyor.

Türkiye’nin nakitsiz topluma geçişinde öncü rol üstlenen BKM’nin şimdi gündeminde Blockchain teknolojileri, yapay zeka, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik bulunuyor. “Biz bugünü kotardık, yönetiyoruz” diyen Soner Canko, şimdi geleceği tasarlamaya odaklandıklarını söylüyor. Bunu yaparken sadece kendi sektörlerini  değil, ödeme sistemlerinin kullanıldığı tüm sektörleri mercek altında tuttuklarını kaydediyor. Canko bu durumu şöyle ifade ediyor: “Ben artık sadece genel müdür değilim. Aynı zamanda bir iş geliştirme müdürü, bir sosyolog, bir psikoloğum.” Çünkü, geleceğe yönelik öngörülerde bulunabilmek için kendi sektörünün yanı sıra diğer sektörlerdeki değişimi de anlamak gerekiyor. Gelecek konusunun dünyada tüm sektörler için bir rekabet konusu olduğunu vurgulayan Canko, şu anda her sektörün çarkları döndürdüğünü ama yarınki çarkların dönmesinin Ar-Ge çalışmaları, yani gelecek tasarımıyla mümkün olduğunu kaydediyor. Tüketici davranışlarındaki değişiklere dikkat çeken Canko, örnek olarak paylaşım ekonomisini veriyor. Bu değişimi anlamadan bu sektöre yeni ödeme çözümleri sunmanın zor olduğunu kaydediyor. Canko, “Gelecekte ödemeler sektörüyle ilgili yeni beklenti ödemelerin görünmez olması yönünde” diyor. “Peki bankaların konumu ne olacak?” sorusuna, “Bankalar her zaman ihtiyaç. Çünkü bankaların en önemli görevi güven müessesi olmaları. Ama bankalar arka planda kalacak.
Yani, sundukları kartlar gibi markalar arka planda olacak” yanıtını veriyor. Bu son yıllarda bankaların Fintech’lerle işbirliklerinin artmasını getiriyor. Bulunduğu noktadan hem kendi konumunu hem Türkiye’de dijitalleşmenin durumunu en iyi gözlemleyen isimlerden biri olan Dr. Soner Canko sorularımızı yanıtladı.
 
Teknolojideki gelişmeleri yakından takip eden birisiniz. Türkiye dijitalleşme konusunda gereken adımları atıyor mu?
Teknolojideki gelişim baş döndürücü. Ortaya atılan bir kavramı daha tam sindirememişken diğer taraftan yeni bir teknoloji gündeme geliyor. Geleceğe hazırlıklı olmamız
gereken bir dönemden geçiyoruz. Günlük operasyonlarımızı mükemmel yönetmek ya da bu süreçte sadece kendi sektörünü bilmek maalesef yeterli değil, yarın için atak ve çevik olmak zorundayız. Bizler BKM olarak tüm sektörleri de değerlendiren bir bakış açısıyla, bugünden geleceği tasarlamaya zaman harcıyoruz yani geleceği hazırlıyor ve tasarlıyoruz. Bu çerçevede bireysel ve toplumsal değişimi yakından izliyoruz. Değişimi, elimizdeki büyük veriden görüp okuyoruz. Dünü ve bugünü ayrıntılı bir şekilde analiz ederek, yarını öngörmeye çalışıyoruz. Tüm sektörlerle işbirliği yaparak geleceğin ticaret modellerine ve ödeme alışkanlıklarına hazırlanıyoruz.
Dijitalleşme ülkemiz için büyük bir fırsat. Bu hızlı ve köklü değişimi doğru değerlendirmek, rekabet üstünlüğü getirecektir. Dolayısıyla Türkiye’nin dijitalleşmesi için kapsamlı bir plan dâhilinde, geniş ve kalifiye insanlardan oluşan ekiplerle düzenlenecek bir program çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda ülkemiz son dönemde önemli bir mesafe kat etti. Peki, bunu daha ileriye taşımak mümkün mü? Elbette mümkün. Güney Kore, Çin ve Hindistan gibi ülkeler, yapılan sistematik çalışmalar sonrasında önemli başarı hikâyeleri yazdı. Türkiye de genç ve yeniliklere açık nüfusuyla dijitalleşmede yeni bir başarı hikâyesi yazacak potansiyele sahip.
Türkiye’nin 2023 yılı nakitsiz ödeme hedefine yaklaşılıyor mu? Bu anlamda tüketici alışkanlıklarını değerlendirir misiniz?
Kayıt dışı ekonomiyi ortadan kaldıran, tasarruf yaratan, finansal verimlilik sağlayan ve tüm bu özellikleriyle toplumsal refahı artıran nakitsiz ödemeler toplumu hedefinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda, dünyanın  gelişmiş tüm ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de ödemelerde nakit kullanımı her geçen gün azalıyor. Nakitsiz ödemeler toplumu hedefinde ilk olarak finansal kuruluşlarda hesap sahipliğinin artış göstermesi gerekiyor. Dünya Bankası kaynaklarına göre, Türkiye’de 2014  yılında 15 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 57’sinin bir finansal hesabı bulunurken, bugün bu oranın yüzde 69’a yükseldiğini ve dünya ortalamasını yakaladığımızı görüyoruz. Bu oran 15 yaş üzeri kadın nüfusa oranlandığında 2014’te yüzde 44’lerde olan hesap sahipliği bugün yüzde 54’lere çıktı. Bu güzel gelişmeyle beraber bilinen ve sadece para çekmek için kullanılan banka kartlarıyla yapılan ödeme işlemlerinin nakit çekimi geçtiğini görüyoruz. Nakit kullanımına göre birçok avantaj sağlayan banka kartlarının artık her 3 kartlı ödemeden 1’inde kullanıldığını/tercih edildiğini görüyoruz.
‘ÖDEMELER GÖRÜNMEZ OLACAK’
Dijitalle birlikte ödeme sistemleri de yerini farklı uygulamalara bırakıyor. Önümüzdeki dönemde banka kartı, kredi kartı gibi kartların kullanım oranlarının ne olacağını düşünüyorsunuz? Yani bunların yerine ne gelecek?
Dünya dijitalleştikçe yaşam biçimimiz, alışkanlıklarımız, önceliklerimiz ve iletişim yöntemlerimiz de değişiyor. Dijitalleşme doğal olarak finans sektörünü de etkiliyor. Yeni teknolojiler kullanıcıların ödeme süreçlerini daha kolay, daha güvenli ve daha  hızlı  bir hale getiriyor. Biz kartlı ödemeleri de hiçbir zaman sadece fiziksel kartlar olarak görmedik, kart dediğimiz arka planda bir hesap aslında. Bu hesaptan yapılan her türlü ödeme, kartlı ödeme olarak kabul edilir. Bu plastik kart, sanal kart, kol saati, mobil cihaz, NFC ya da QR kod şeklinde olabilirken, kullanıcının biyometrik bilgileriyle eşleşmiş bir hesap da olabilir. Bunların hepsi kartlı ödemedir. İleriki dönemlerde fiziksel anlamda da kartsız ödeme elbette mümkün olacak. Bir başka deyişle ödemeler görünmez olacak. Özellikle ülkemizde teknolojik gelişmeleri çok yakından takip ettiğimiz ve kolay adapte olduğumuz düşünüldüğünde, teknolojinin sunduğu fırsatlarla beraber kartlı ödemeyi tercih eden kullanıcı oranının daha da artacağını söyleyebiliriz.
 
BKM olarak kasasız ödemeyi uygulamaya koydunuz. Yeni marka işbirlikleri var mı? Bunlar hakkında bilgi verir misiniz?
Türkiye’nin dijital cüzdanı BKM  Express ile mart ayında D&R ve Kanyon işbirliğiyle kasasız mağaza ve ödeme deneyimini sunmuştuk. Bunu daha çok geleceğin ödeme dünyasının nasıl olabileceğiyle ilgili bir deneyim alanı olarak yarattık. Kasasız mağazalar için mevzuatların yanı sıra bu alana yatırım yapmaya niyetli perakendecilerimiz oldukça bizler de edindiğimiz tecrübe, bilgi ve birikimlerimiz doğrultusunda ödeme çözümlerini geliştirmeyi sürdüreceğiz.
Fintech ekosisteminin gelişmesi için çalışmalarınızı biliyoruz. Fintech’ler finans sektörünü nasıl etkileyecek?
Fintech’in finans dünyasına en büyük katkısı, finansal hizmetlerden yararlanamayan kişileri sisteme dâhil etmesi. İlk zamanlarda Fintech alanındaki girişimlerin bankalara rakip olacağı şeklinde bir algı vardı ancak bugün, toplam faydanın yapılacak işbirlikleriyle en üst düzeye çıkarılabileceği, tüm paydaşlar tarafından kabul edilmiş bir gerçek. Bu tip ortak adımların, sektöre katma değerli yeni finansal ürün ve hizmetler kazandırmayı sürdüreceğini, böylece kullanıcılara sunulan deneyimin de zenginleştirileceğini düşünüyorum. Fintech ekosistemi büyürken çeşitleniyordu. Artık sadece ödeme sistemleriyle ilgili değil sigortacılık gibi farklı alanlarda da şirketler var. Diğer yandan, bankalarda çalışan gençler artık işinden ayrılıp Fintech şirketleri kuruyor. Eskiden bu kurumlarda çalışanlar profesyonel hayatı bırakmayı pek istemezdi. Bunun örnekleri çoğalıyor.
 
Blockchain teknolojisi de önümüzdeki dönemde daha fazla gündemde olacak. Bu konudaki öngörünüz nedir? Blockchain hangi sektörleri değiştirecek?
Blockchain olgunlaşmakta olan bir teknoloji, daha verimli ve etkin kullanılabilmesi için hangi zamanın doğru zaman olduğu da halen tartışılıyor ve araştırılıyor. Önümüzdeki yıllarda standartlarının belirlenmesi ve ekosistem tarafından sahiplenmenin artması gibi kritik bileşenlerin de tamamlanmasıyla Blockchain’in kullanımının yaygınlaşacağına inanıyoruz. Blockchain’le bugün çözüm bulamayan sorunların çözüleceğini ve iş dünyasındaki güven sorununun  büyük ölçüde aşılacağını düşünüyoruz. Bu yeni ve sürprizlerle dolu teknolojinin başta finans olmak üzere lojistik, müzik, sağlık, enerji,
oy verme, eğitim ve dijital kimlik gibi birçok alanda iş yapış biçimlerini yeniden yapılandırması bekleniyor. Birçok sektörü değiştirmesi öngörülen Blockchain’le ilgili çalışmalar için Türkiye Bilişim Vakfı ile işbirliği yaptık.
 
Kripto paralar için ne düşünüyorsunuz?
Ödemeler dünyasına yön veren kurumlardan biri olarak kripto paralarla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kripto paralar şu anda gri alanda yer alan bir konu. Mevcut kripto paraların günlük alışverişlerimizde kullanacağımız ödeme araçlarına dönüşmesi pek gerçekçi görünmüyor. Yatırım aracı boyutuna ise kişisel olarak mesafeli durmayı tercih ediyorum. Bizi kripto paralardan ziyade asıl heyecanlandıran, Blockchain teknolojisinin kendisi ve ileride getireceği yenilikler.