Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, ABD Başkanı Donald Trump’ın terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD’ye silah verilmesi talimatına ilişkin, “Biz inanıyoruz, bekliyoruz, ümit ediyoruz ki ABD yönetimi bu yanlışa dur diyecektir, bundan vazgeçecektir.” dedi.
Canikli, A Haber’de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
ABD’nin Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edilen PYD’ye silah vermesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Canikli, genelde Avrupa dahil Batı’nın ve ABD’nin PYD ve dolaylı bir şekilde PKK’ya yönelik desteklerinin bilindiğini söyledi.
Eski ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin bu politikasının halen devam ettiğine işaret eden Canikli, şunları kaydetti:
“Bu son kararı da aslında bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. ‘Bunun akabinde Trump yönetimi farklı bir politika mı izleyecek’ sorusuna net bir cevap vermemiz mümkün değil, onu göreceğiz. Trump yönetiminin bu şekilde kendilerinin de terör örgütü olarak kabul ettikleri bir terörist gruba, doğrudan ya da dolaylı farketmez, YPG üzerinden silah vermesi, bunun terör örgütüne destek olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Bunun kabul edilmesi mümkün değil. Bu önemli bir hadise. Bu konu Türkiye Cumhuriyeti devleti, Türk milleti için bir varlık, yokluk meselesidir, bir beka meselesidir. Bunu herkesin çok iyi bir şekilde görmesi gerekir. Basit hesaplardan yola çıkarak, oralarda farklı bir takım projeler geliştirilmeye çalışılırsa, bu millet buna müsaade etmez. Özellikle Türkiye’nin geleceğini tehdit edecek şekilde terör örgütlerinin orada bir siyasi yapılanma üzerinden mevcudiyetlerini, varlıklarını biz hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Biz inanıyoruz, bekliyoruz, ümit ediyoruz ki ABD yönetimi bu yanlışa dur diyecektir, bundan vazgeçecektir.”
“Terör örgütleriyle aynı çuvala girilmez”
Böyle bir politikanın hiç kimseye fayda sağlamayacağını vurgulayan Canikli, “Terör örgütleriyle aynı çuvala girilmez. Bunun tarihe bakıldığında sayısız örnekleri vardır.” ifadelerini kullandı. Bunların, Türk milletine karşı yapılan hareketler olduğuna işaret eden Canikli, “Normal yöntemlerle mücadalemizi sürdüreceğiz. Gerekli diplomatik bütün girişimleri yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Temennimiz, önceki yönetimin aldığı kararlar çerçevesindedir ve yeni yönetim tarafından bu hata, yanlış durdurulur. Beklentimiz budur. Orada müttefikliğin, dostluğun gereği neyse o yapılır.” değerlendirmesinde bulundu.
DEAŞ’la en etkili mücadelenin Türkiye’nin de içinde olacağı bir yapıyla gerçekleştirilebileceğini belirten Canikli, Türkiye’nin bölgedeki harekatlarıyla bunu somut olarak gösterdiğini dile getirdi. Canikli, “Zaman zaman gündeme getirilen, ‘YPG ile kara harekatı DEAŞ’a karşı ancak başarılı olabilir’ şeklinde bir varsayımın gerçekle hiç bir alakası yoktur. Ümit ediyorum, inşallah aklı selim galip gelir ve sonunda bu yanlıştan dönülür.” diye konuştu.
Canikli, büyüme rakamlarına ilişkin, “Bütün uluslararası kuruluşlar da 2017 yılının genelinde büyümenin yüzde 4’ün üzerinde gerçekleşeceğini artık kabul etmeye başladılar. Sürpriz de gelebilir.” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile kurmaylarının partideki gelişmelerle ilgili suçlamalarının sorulması üzerine Canikli, Kılıçdaroğlu’nun kendi tabanını ve desteğini konsolide etmek amacıyla böyle bir proje yürüttüğünü söyledi.
Burada esas hedefin kendilerinin olmadığını belirten Canikli, “Sayın Kılıçdaroğlu esas hakareti, şu anda CHP Genel Başkanlığına adaylığını açıklayan insanlara, başta sayın Muharrem İnce olmak üzere sayın Baykal, diğerlerine yönelik olarak yapıyor. Burada sayın Kılıçdaroğlu çok ilginç yöntem kullanıyor. Bu aslında biraz da belki çaresizliğin bir yansıması.” dedi.
Halk oylaması sonuçlarının CHP açısından bir yenilgiyi ortaya koyduğunu dile getiren Canikli, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun 6 ya da 7. başarısızlığıdır bu. Her seferinde birtakım gerekçelerle bugüne kadar kendi tabanını ikna etmeyi başardı ama şu anda bu biraz zor gözüküyor. ‘Artık bu kadar eleştiri ve bütün bu başarısızlığın sorgulanması gerekir’ şeklindeki baskı karşısında ben sayın Kılıçdaroğlu’nun direnebileceğini tahmin etmiyorum.Sayın Böke’nin durumu da çok ilginç durumdur, gelişi de öyle gidişi de.” değerlendirmesinde bulundu.
“İdam konusunda mutabakat sağlanması son derece önemli”
Canikli, idam cezasının getirilmesi tartışmalarıyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, bu konunun uzun zamandır Türkiye’nin gündeminde olduğuna işaret ederek,
özellikle 16 Nisan halk oylamasında sıklıkla gündeme geldiğini söyledi.
Kamuoyunun idamın getirilmesiyle ilgili bir talebi ve beklentisi olduğunu dile getiren Canikli, şöyle devam etti:
“Bu meydanlarda da ortaya çıktı, anketlerde de görülüyor. İdam için bir anayasa değişikliği gerekiyor. Burada olabildiği ölçüde bütün siyaset kurumunun mutabakatının sağlanması son derece önemli. AK Parti’nin bu konudaki görüşü belli zaten, MHP de aynı şekilde. CHP’nin de aslında bu mutabakat içerisinde mutlaka yer alması gerekiyor. Hakikaten toplumun önemli bir kesimini yakından ilgilendiren, önemli sonuçları olacak bir hadise. Dolayısıyla orada olabildiği ölçüde kuvvetli bir mutabakatla işin gerçekleşmesi gerekiyor.”
“Döviz kurlarındaki dalgalanma normal”
Döviz kurlarındaki dalgalanmaya ilişkin bir soru üzerine de Canikli, şu anda bir oynaklığın söz konusu olmadığını, bunun 4-5 ay önce ortaya çıkan tabloda görüldüğünü hatırlattı.
Canikli, “Şu anki durum normaldir zaten, sabit kur rejimi yok ki dünyada, dalgalı kur politikası uygulanıyor. İstikrar, kurların sabit olması değildir sadece, dalga boyunun daha makul seviyelerde olması demektir. Son derece dar bir bantta dalgalanıyor, bu orada bir sakinliğin hakim olduğunu, sükunetin sağlandığını çok net bir şekilde gösteriyor. Dolayısıyla 3,56’dan 3,61’e çıkması hiçbir olumsuzluk ifade etmez, doğal dalgalanmalardır. Şu anda son derece istikrar kazanmış bir para ve döviz piyasasından bahsedebiliriz.”
“Enflasyonda yıl sonunda tek haneli rakamları göreceğiz”
Enflasyon rakamlarına da değinen Canikli, domatesteki fiyat artışlarının ihracattan kaynaklandığını, kısa süre içinde normal fiyatına döneceğini ifade etti.
Canikli, enflasyondaki artışta pik seviyelerin görüldüğünü belirterek, “Bundan sonra düşme trendine girecek. Önümüzdeki aydan itibaren enflasyonun daha aşağı yönlü rakamlara doğru yöneldiğine hep birlikte şahit olacağız. Yıl sonunda tek haneli rakamları göreceğiz. Bunu net bir şekilde ifade ediyoruz. Bu rakamları görene kadar ufak tefek, büyük olmayan dalgalanmalar olabilir ama sonuç olarak yıl sonunda tek haneli rakamlara ulaşacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu yıl kamu ürünlerine zam yapılmayacağının altını çizen Canikli, enflasyonun yukarı yönlü hareket etmesine neden olan faktörlerin de tamamen ortadan kalktığını söyledi.
Canikli, “Kur artışının geçişkenliği etkisi azalarak devam ediyor. Bu sene kurdan dolayı enflasyon üzerinde ilave bir baskı olmayacak. Kamu ürünlerine ya da vergilerine zammın enflasyona yansıması gibi bir durum da 2017 yılı içinde oluşmayacak. Artık enflasyonun aşağı yönlü gidişini hep birlikte önümüzdeki aydan itibaren görmeye başlayacağız. Enflasyondaki düşüşe bağlı olarak faiz rakamlarının da yönü aşağı yönlü olacak.” diye konuştu.
“Güçlü büyümeden taviz yok”
Güçlü büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceklerini vurgulayan Canikli, Türkiye ekonomisinin dinamiklerinin güçlü büyümeyi her zaman beslediğini ve desteklediğini söyledi.
Canikli, talebi artırmaya yönelik tedbirler, finansman rahatlığı sağlayan Kredi Garanti Fonu destekli kredi, KOSGEB üzerinden KOBİ’lere sağlanan faizsiz kredi ve buna benzer uygulamaların etkilerinin 2017’nin ilk çeyreğinden itibaren büyüme rakamları üzerinde görülmeye başlanacağını bildirdi.
Güçlü büyüme performansının artarak devam ettiğine değinen Canikli, “Biz bundan birkaç ay önce de 2017’de büyümenin yüzde 4’ün üzerinde gerçekleşeceğini söyledik. O zaman belki çok inandırıcı gelmedi ama bugün bütün uluslararası kuruluşlar da 2017 yılının genelinde büyümenin yüzde 4’ün üzerinde gerçekleşeceğini artık kabul etmeye başladılar. Sürpriz de gelebilir.” ifadelerini kullandı.
Bozdağ’ın ABD ziyareti
Canikli, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın ABD’de mevkidaşı ile görüşmesine ilişkin olarak da Türkiye’nin müttefiklerinin, teröristleri ve terör örgütlerini desteklemekten vazgeçmeleri gerektiğini, her gün bu desteklere ilişkin görüntülerin ve haberlerin ortaya çıktığını söyledi.
Canikli, şunları kaydetti:
“Bu artık Avrupa’nın teröre çok açık şekilde destek verdiğini gösteriyor. Benzer tablo ABD için de ortaya çıkmaya başladı. Terör örgütü başının Türkiye’de yaptığı 15 Temmuz kalkışması dahil olmak üzere bunları biliyoruz. Binlerce belge var bunu ortaya koyan. Pensilvanya’daki terör örgütü başının Türkiye’de insanların katledilmesi dahil inanılmaz terörist faaliyetler içinde bulunduğunu biliyoruz. Hepsi belgeli, görüntülü, bütün dünyanın gözü önünde cereyan etmiş hadiseler. Deşifreler, ifşaatlar, hepsiyle paylaştık. Artık en ufak bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde (FETÖ’nün) dünyanın en kanlı terör örgütlerinden biri olduğunu, bunun da elebaşının ABD’de Pensilvanya’da ikamet ettiğini görüyoruz. Bu fotoğraf karşısında elbette gerekli değerlendirmeleri de yapmamız gerekiyor. Açıkça teröre destek veriliyor, teröristler korunuyor. Biz de bütün imkanları kullanarak herkesin kendisine gelmesini, teröre destek vermekten artık vazgeçmelerini anlatmaya çalışıyoruz.”
