Çalışan Memnuniyeti İçin Dayanışma ve Yenilikçilik Adımları

0
141

L’Oréal Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Demet Akman dünyadaki L’Oréal çalışanlarının en iyi sosyal koruma, sağlık hizmetleri, emeklilik ve eğitim imkanlarına erişmesini sağlamayı amaçlayan Share & Care programını ve onun bir devamı olarak Türkiye’deki esnek yan haklar uygulaması Smart Benefits’i hayata geçirdiklerini söylüyor.

İşte Akman’ın İK süreçleriyle ilgili Fortune ile paylaştığı görüşleri…

L’Oréal, çalışan memnuniyeti konusunda hangi uygulamaları hayata geçirdi?

L’Oréal, kurumsal stratejilerinde çalışanlara öncelik veren, insan odaklı bir şirket.. Çalışanlarımıza gönül rahatlığıyla çalışabilecekleri, mümkün olan en iyi ortamı sunmak, en öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. İnsan kaynakları ile ilgili tüm projelerimizde bu anlayışın hakim olduğunu belirtebiliriz. Esneklik, seçme özgürlüğü, çalışan memnuniyeti, çalışan zindeliği ve konforu gibi konularının üzerine sıklıkla eğiliyoruz. Bu kapsamda tüm dünyadaki L’Oréal çalışanlarının en iyi sosyal koruma, sağlık hizmetleri, emeklilik ve eğitim imkanlarına erişmesini sağlamayı amaçlayan Share & Care programını ve onun bir devamı olarak Türkiye’deki esnek yan haklar uygulamamız Smart Benefits’i hayata geçirdik.

Share & Care programı neleri kapsıyor?

Share & Care programı, dünyanın her yerindeki tüm L’Oréal çalışanlarının en iyi sosyal koruma, sağlık hizmetleri, emeklilik ve eğitim imkanlarına erişebilmesini hedefliyor. Örnek teşkil edecek, sosyal ve insan odaklı bu proje ile iş hedeflerimizi destekliyoruz. Share & Care programının sahiplenme, düşünme, önemseme ve keyif katma olarak sıralayabileceğimiz 4 başlığı var.

Tüm ekip arkadaşlarımız hayat sigortası paketine sahip. Program kapsamında beklenmeyen hayati durumlarda çalışanlar ve ailelerine finansal koruma sağlayarak onları zor zamanlarında destekliyoruz. Çalışanlarımızın iyi sağlık koşullarına sahip olmaları için katkıda bulunuyoruz ve sağlık ile ilgili konularda bilinçlendirme aktiviteleri yapıyoruz. Tüm çalışanlarımız, eşlerini ve çocuklarını da kapsayan bir sağlık sigortası paketine sahip.

Ekip arkadaşlarımızın, işlerine tamamen bağlı oldukları kadar ebeveynlik başta olmak üzere aile hayatlarına da vakit ayırabilmelerini önemsiyoruz. Doğum izninden dönen çalışanlar önceki görevlerine ya da önceki görevleri ile benzer bir seviye ve maaş paketindeki yeni bir göreve geri dönebiliyor. Doğum izninden dönen çalışanlar için iş ortamına adaptasyonlarını desteklemek amacıyla ‘geri dönüş koçluğu’ organize ediyoruz. Erkek çalışanlarımız 10 gün babalık iznine sahip. Aynı zamanda çalışanlarımıza yasal ve piyasanın üzerinde yıllık izin hak edişi veriliyor.

Ekip arkadaşlarımıza işte yüksek kaliteli bir çalışma ortamı sunuyor, onların profesyonel ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunuyoruz. Ofiste tüm çalışanlarımızın faydalanabileceği spor salonumuz L’Oréal FIT ücretsiz hizmet veriyor. Tüm çalışanlar için çalışma alanları ile ilgili ergonomi eğitimleri düzenleniyor. Çalışanların şirket ürünlerine ayrıcalıklı erişim hakkı bulunuyor. Pandemi sürecinde de sunduğumuz hemen hemen tüm olanakları, dijital ortama taşıyarak sürdürmeye ve çalışanlarımızın yanında yer almaya devam ediyoruz.

Smart Benefits uygulaması hakkında bilgi verir misiniz? Çalışanlarınızdan aldığınız dönüşlerden bahseder misiniz?

İş hayatında ihtiyaç ve talepler zaman içerisinde değişebiliyor, günden güne başkalaşıyor. Biz de bu kapsamda L’Oréal çalışanlarına esneklik katacak “Smart Benefits” Esnek Yan Haklar Programı’nı hayata geçirdik. L’Oréal Türkiye çalışanları yeni uygulamayla yan haklarını; kendi hayat dinamiklerine, kendi istek ve ihtiyaçlarına göre kendileri şekillendirilebiliyor. Kendilerine sunulan yan hakları kişiye özel beklentilerine göre diledikleri gibi esnetip değiştirebiliyor. Smart Benefits, çalışanlardan geri bildirim alınarak ve sektör uygulamaları incelenerek hazırlandı. Tüm L’Oréal çalışanlarının haklarını korumayı, her anlamda güvenliklerini sağlamayı amaçlayan, iş-özel yaşam dengesini gözeten “Share&Care” kapsamında hayata geçirilen program, çalışanlarımızdan da olumlu dönüşler aldı.

Pandemi döneminde ne gibi çalışmalar yaptınız?

Dengeleri sürekli değişen bir dünyada yaşanan ve her anlamda şartları zorlayan pandemi süreci; sürdürülebilirlik, kapsayıcılık, dayanışma ve yenilikçilik gibi kavramların her zamankinden daha kritik bir öneme sahip olduğunu gösterdi. Bu süreçte en öne çıkan konulardan biri de yeni çalışma düzeniydi. Biz de pandemi sürecinde içerisinde faaliyet gösterdiğimiz tüm toplumlar için duyarlı bir adım attık ve hem sağlık hem de çalışırken dikkat edilecek noktaları paylaştığımız “Safe Together” isimli güvenlik eğitim programını herkesin kullanımına sunduk. L’Oréal’in Crossknowledge üzerinden herkese açık hale getirdiğimiz eğitim programına Gmail, LinkedIn ya da Facebook üzerinden bağlanılabiliyor.

“Safe Together”, etkisi hala süren COVID-19 pandemisine karşı uyulması gereken temel bilgiler ve koruyucu önlemler konusunda kullanıcılara rehberlik ediyor. Program, kendi kendine teşhis testi, el temizliği, maske ve eldivenlerin doğru kullanımı ile işyerinde alınması gereken önlemleri içeriyor. İlk etapta L’Oréal çalışanları için global olarak hazırladığımız eğitim programı kapsamında, her ülkedeki L’Oréal çalışanları kendi dillerinde eğitim aldı. “Safe Together” programı ikinci etapta herkesin kullanımına açıldı.

Bunun yanı sıra, Mayıs 2020’de açıkladığımız dayanışma programı ile de dünyanın aciliyet arz eden sosyal ve çevresel sorunlarına çözüm bulunmasına destek oluyoruz. L’Oréal, COVID-19 pandemisi ile mücadele adına dünya çapında bir çevresel ve sosyal dayanışma programı başlattı, çevreyi korumak ve kadınları desteklemek için 150 Milyon € bağışlayacağını duyurdu. Önemli çevresel sorunlarla ilgili gerekli aksiyonları almak, zarar gören deniz ve orman eko-sistemlerini kurtarmak üzere 100 Milyon €, zor şartlardaki kadınlara destek sağlamak için de 50 Milyon € kaynak ayrıldı.

L’Oréal, Refinitiv 2020 Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Endeksi’nde ilk 10 şirket arasına girerek 6. Sırada yer aldı. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

9000’den fazla uluslararası kuruluşun değerlendirildiği, küresel çapta çeşitlilik ve kapsayıcılık konularında en iyi 100 firmanın belirlendiği 2020 Refinitiv Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Endeksi’nde, ilk 10 şirket arasına girerek listede 6. sırada yer aldık. Dünyanın her yerindeki tüm L’Oréal çalışanlarının bu başarıda büyük bir katkısı var, gerçekten gurur duyuyoruz.
Refinitiv Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Endeksi sıralamasındaki şirketler, geniş kapsamlı kriterlerle değerlendiriliyor. Refinitiv, endeksin dört temel sütununu oluşturan “Çeşitlilik”, “Kapsayıcılık”, “Çalışan Gelişimi” ve “Haberler ve Tartışmalar” kategorilerinde puanlama yapıyor.
Refinitiv Endeksi; Çeşitlilik kategorisinde, bu konudaki girişimler ve hedeflerle birlikte şirket yönetimlerindeki cinsiyet çeşitliliği ile kültürel çeşitliliği değerlendiriyor. L’Oréal olarak, Grup genelinde eşitliği ve eşit ücreti savunuyor ve uzun zamandır cinsiyet eşitliğinde dünya çapında bir lider olarak tanınıyoruz.
Kapsayıcılık konusunda çalışmalarımızla ön planda olmanın yanı sıra erişilebilirlik, kaynak bulma, işe alma ve eğitimin yanı sıra farkındalık seminerlerini içeren programlarımız aracılığıyla engelli bireylere destek oluyoruz. Çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejisi, Grubumuz’un 2017’de yayınlanan İnsan Hakları politikasının da önemli bir parçasını oluşturuyor ve her geçen gün daha geniş bir perspektif ile çalışmalar yapmaya devam ediyoruz.

L’Oréal, Universum “Dünyanın En Çekici İşverenleri” sıralamasında 10. Sırada yer aldı. Bu başarılı sıralama için neler söylemek istersiniz?

L’Oréal, bu prestijli sıralamada ilk 10’da yer alan tek Avrupa şirketi. Bu sıralama, dünyanın en büyük ekonomileri olan 12 ülkede, Ekim 2019 ile Mart 2020 arasında, 235.000’den fazla işletme ve mühendislik / BT öğrencisi, işverenleri 40 özelliğe göre değerlendirdi. 1 milyonun üzerinde başvuru alan ve her yıl 5.000 öğrenciye staj imkanı sağlayan şirketimiz, profesyonel iş yaşamlarına başlayan genç nesilleri bugün daha da fazla desteklemeye devam edecek.