Bursa İstiyor: 600 Bindi, Artık Hedef 1 Milyon

By Fortune Türkiye

4. Uluslararası Bursa Gastronomi Festivali’nin lansmanındayız. Bursa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Daire Başkanı Pınar Işıkyıldız ile sohbet ediyoruz. Geçen yıl 600 bin kişinin ziyaret ettiği etkinlikte, bu yıl hedefin en az bir milyon olduğunu söylüyor. Festivale yeni rotalar, dijital içerikler ve yerel restoranlara yönelik kalite sertifikası gibi dikkat çekici uygulamaların eklendiğini vurguluyor. – Zeynep Aktaş

“Biz sadece yemek sunmuyoruz, şehrin anlatısını da kuruyoruz” diyor Bursa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Daire Başkanı Pınar Işıkyıldız. Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek Uluslararası Bursa Gastronomi Festivali, onların gözünde yalnızca bir etkinlik değil; Bursa’nın kendini gastronomiyle anlatma biçimi. Geçen yıl 600 bin kişinin ziyaret ettiği festivale bu yıl 1 milyon katılımcı hedefiyle hazırlanıyorlar. Yeni oluşturulan Zeytin Rotası, coğrafi işaretli ürünlerden oluşan dijital tarif kitapları, yerel restoranlara yönelik Bursa Lezzet Durağı sertifikası ve kardeş şehirlerin katılımıyla genişleyen uluslararası boyut, sohbetimizin ana başlıklarını oldu.

Pınar Hanım, festival 26 Eylül’de başlıyor. Bu yılki hazırlıklarda önceliğiniz ne oldu?

Geçen yıl festival çok kısa sürede hazırlanmıştı. Bu yıl daha erken başladık. Önceliğimiz, festivali sadece etkinlik değil, bir şehir anlatısı haline getirmek. Bu yüzden içeriği sade ama derin bir şekilde kurguladık.

Nasıl bir değişiklikten söz ediyorsunuz?

Geri bildirimleri ve anketleri inceledik. Eksikleri çıkardık. Katılımcıların neyi sevdiklerini, neyi yeterli bulmadıklarını, hepsine baktık. Buna göre yeniden şekillendirdik. Bu yıl festivalin içinde rota var, belgesel var, tarif kitabı var, sertifikalı restoranlar var. Yani sadece fuar mantığıyla değil, bir bütün olarak düşündük.

Bu bütünlük içinde en çok neye odaklandınız?

Zeytin Rotası. Bursa’nın güçlü ama yeterince anlatılmamış bir yönünü öne çıkarmak istedik. Gemlik merkezli ama çevresini de kapsayan bir rota. Zeytin üreticisiyle, yerel şeflerle, mekânla birleşen bir anlatı kurduk.

Neyi hedefliyor bu rota?

Ziyaretçiye sadece zeytin tattırmak değil, onu toprağından hikâyesine kadar tanıtmak istiyoruz. O coğrafyada sofraya oturmak, üreticiyle karşılaşmak, lezzetin yolculuğunu yerinde görmek önemli. Böylece gastronomi sadece damakta değil, zihinde de iz bırakıyor.

Bu yıl festivalde yerel çeşitliliği nasıl yansıtıyorsunuz?

Bursa sadece merkezden ibaret değil. Her ilçenin kendine özgü bir mutfağı, üreticisi, hikâyesi var. Bu yıl da her ilçe festivalde kendi standıyla yer alacak. Kendi yemeklerini, coğrafi işaretli ürünlerini tanıtacaklar. Böylece hem ziyaretçiye daha geniş bir perspektif sunuyoruz hem de ilçelerin gastronomi potansiyelini görünür kılıyoruz.

Katılıma ilişkin nasıl bir beklentiniz var?

Geçen yıl yaklaşık 600 bin kişi festivali ziyaret etti. Bu yıl hedefimiz en az 1 milyon. Çünkü sadece ilgi değil, içerik de büyüdü. Tanıtım kanallarımızı artırdık, uluslararası katılım arttı. Bursa bu ölçekte bir festivali taşıyabilecek birikime, altyapıya ve anlatıya sahip.

Peki büyümeyi nasıl destekliyorsunuz?

Tanıtımı genişlettik. Ulusal medyada daha fazla görünür olduk. Uluslararası bağlantılar kurduk. Kardeş şehirlerle iletişimimiz güçlendi. Sadece duyuru değil, içeriği de derinleştirdik ki gelen ziyaretçiler memnun ayrılsın.

Kardeş şehirler nasıl yer alacak festivalde?

Her biri kendi gastronomik kültürüyle katılacak. Kendi mutfaklarından örnekler sunacaklar. Aynı masa etrafında farklı şehirler, farklı tatlar ama ortak bir deneyim olacak.

İçerik anlamında ne gibi yeni araçlar kullanıyorsunuz?

Bu yıl bilgiyi sadece alanda değil, kalıcı şekilde paylaşmak istedik. Bunun için tarifleri dijital ortama taşıdık. Bursa’nın coğrafi işaretli ürünlerinden oluşan bir reçete arşivi hazırladık. Her tarifin yanında bir QR kod var; okutarak doğrudan YouTube’dan yapımını izleyebiliyorsunuz. Aynı zamanda belgesel içerikler ve görsel anlatılarla da festivali sadece bir an değil, devam eden bir deneyim haline getirmeye çalışıyoruz.

Neden böyle bir kitap ihtiyacı duydunuz?
Çünkü gastronomi sadece bugün için değil, gelecek için de bir bellek. Tarifleri, teknikleri, ürünleri dijitalde arşivlemek istedik. Herkesin erişebileceği bir kaynak oluşturalım dedik.

Kentteki restoranları bu sürece nasıl dahil ettiniz?

Bursa Lezzet Durağı adını verdiğimiz bir sistem oluşturduk. Yerel işletmeleri bu sürece dahil ederken, önceliğimiz Bursa’nın gastronomi kültürünü taşıyan mekânları görünür kılmaktı. Gıda Mühendisleri Odası’yla birlikte belirlediğimiz ölçütlerle değerlendirmeler yapıyoruz: yerel ürün kullanımı, hijyen koşulları, hayvan dostu yaklaşım gibi başlıklar var. Bu kriterleri karşılayan restoranlara özel bir etiket veriyoruz. Festival boyunca hem tanıtımlarda öne çıkacaklar hem de dijital platformlar üzerinden ziyaretçilere önerilecekler. Yani sadece bir etkinlik süreci değil, kalıcı bir kalite ağı kurmak istiyoruz.

Sertifikalar ne işe yarayacak?

Ziyaretçiye güven verecek. Nerede yemek yemeli, hangi restoran gerçekten bu kültürü taşıyor, onu gösterecek. Aynı zamanda yerel üreticiyle çalışan işletmeleri desteklemiş olacağız.

Bu restoranlar festivalde nasıl yer alacak?
Bazıları Merinos yerleşkesindeki stantlarda olacak. Bazıları ise kendi mekânlarında hizmet verecek. Özellikle tarihi mekânlarda olan işletmeler için bu çok daha anlamlı. Ziyaretçi yemeği yerinde deneyimlesin istiyoruz.

Festival alanında başka neler olacak?

Deneyim oturumları, paneller, tadım etkinlikleri, söyleşiler… Yavuz Tekelioğlu Hoca ile birlikte coğrafi işaretler üzerine bir panel düzenliyoruz. Hem akademik hem uygulamalı bir zemin oluşacak.

Katılımcıyı sürece dahil eden başka bir uygulamanız var mı?

Evet, bir fotoğraf yarışması yapıyoruz. Katılımcılar festivalden kareler paylaşacak. Hem Bursa’nın tanıtımına katkı sağlayacak hem de bu anlar arşivlenecek. Görsel hafıza bizim için önemli.

Son olarak… Tüm bu hazırlıklarla neyi hedefliyorsunuz?

Şehri anlatmak istiyoruz. Bursa’yı sadece doğasıyla değil, mutfağıyla, üreticisiyle, mekânlarıyla tanıtmak. Yemeği bir anlatı biçimi olarak görüyoruz ve festival de bunun aracı. Amacımız sadece yemek sunmak değil; şehirle bağ kuran, hafızada kalan bir deneyim yaratmak. Bu yaklaşımı da Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Bozbey’in vizyonu ve desteğiyle hayata geçiriyoruz.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...