‘Bizi Robin Hood Gibi Gören Bir Pazarımız Var’

0
1093
Reeder Kurucu Ortağı Uygar Saral

Girişimcilik ekosistemine ilham olan Reeder Kurucu Ortağı Uygar Saral, teknoloji yatırımlarıyla şaşırtan çıkışlar yapıyor. Bundan sonraki hamlesinde Türkiye ve Amerika’da halka arz planları ve rakipleri pazarda derinden etkileyecek gelişmeler var. – ŞULE LALELİ

Uygar Saral pek çok CEO’nun yapmadığı bir şeyi yapıyor, icraatlarının bütününde, değer yarattığı dünyasında alabildiğine özgür yaşıyor. Tek bir arayışı var, işine aşık insanlar.. 45 yaşındaki Saral, son derece popüler hale gelen Reeder markasını, 17 kişilik yönetim takımıyla yönetiyor. Pazardan, tüketiciden ciddi reaksiyonlar alıyor, Reeder’ın değişimini ve gelişimini hızlı ve yapıcı kararlarla önceden tahmin ediyor, yanılmıyor, kazanıyor .. Bu Saral için yeni bir şey değil … Çünkü o hep büyük oynuyor …

“Reeder beş yıl sonra Türkiye’nin en büyük teknoloji şirketi olacak. 10-20 yıl içinde de dünyanın en büyük ilk on şirketinden biri olma yolunda ilerliyor…” derken Saral, bu büyüme hikayesindeki başarıyı şöyle özetliyor. “Rakiplerimizi çok iyi tanıyoruz.”

Rakipleri çok iyi tanıyor olması Saral ve ekibinin pandemide önemli ölçüde yol almasını sağladı. Çünkü rakiplerinin önemsemediği pek çok detayı yakından inceliyor ve değerlendiriyor. Şu detayı anlatıyor: “Pandemiden bir gün sonra arabaya atladığım gibi Samsun’a geldim. Fabrikaya geçip, ekibimle tüm süreci gözden geçirdik. 7/24 çalıştık. Ticari ilişkilerimizi sıcak tuttuk. Hızlı hareket edip, hızlı karar aldık ve negatif görünen konuları fırsata çevirdik.”

Saral’ın fırsata çevirdiği bir diğer hamlesi de devletin üretimi teşvik edici kararlar alması sonrasında attığı adımlar. Kendi deyişiyle “less is more-az ama öz” stratejiyle faydayı ön plana çıkarıp, teknolojinin gelişimini ve tedarik zincirlerini çok sıkı takip etmek. Faydası büyük, fiyatı düşük ürünlere odaklanmak. Avantaj yaratmak ve pazarda takip edilen izler bırakmak. Reeder’ın hakimiyeti sürpriz değil. Doğru zamanda, doğru teknolojiyi gündeme getiriyor.

ARI KOVANINA DÖNÜŞEN TÜTÜN HANGARLARI

Reeder’ın yaş ortalaması 23-24. Bu genç nüfus için gelecek döneme ilişkin yapılacak ve alınacak çok karar var. Çok seyahat eden ve neredeyse her hafta yurtdışına giden Saral, şimdilerde Reeder’in geleceğini farklı bir alana taşımaya hazırlanıyor. Tabi bu geleceğe taşıma konusuna her iki manada da bakmak gerek.

Samsun’a ilk geldiğinde 1.100 metrekarelik hangarda merkezini kuran Saral, şimdilerde satın aldığı büyük arazide, orman içinde yeni bir genel merkezi hayata geçirmek üzere. 1.400 metrekare kapalı alandaki Ar-Ge merkezi ise en gurur duyduğu konu.. Başındaki isim ise bir akademisyen. 19 Mayıs Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Bölüm Hocası Prof. Malcolm Clarke.

Clarke’nin başında olduğu Ar-Ge merkezinde, yedi proje devam ediyor. Biri yapay zeka üzerine ve ticarileşmiş durumda ve Whatsup platformu üzerine çalışan bir iletişim robotu. Günde 2 bin 500 müşteriye ulaşan robot, müşteri iletişimlerini metinsel olarak kaydediyor. Geri bildirimlerle müşteri verimliliği ölçülüyor. Saral, yüzde 50’lerden yüzde 85’lere ulaşan müşteri memnuniyetinden oldukça memnun bahsediyor. Bir diğer proje sağlık sigortası üzerine.. Akıllı cihazlar üzerinden sağlık sigortası kapsamı altındaki sağlık merkezlerine verileri aktaran bir proje. Uzaktan medikal yardımı konusunda Saral; “Malcolm Clarke bu projenin ba- şında. Yaklaşık 25 yıldır bu iş üzerinde çalışıyor bu konuda yüzlerce makalesi var, patenti var. İyi bir proje..” diyor. Bu geleceğe taşımada teknolojiden yararlandığı taraf. Samsun Üniversitesi yerleşkesindeki 12 kampüsten Ballıca Kampüsü neredeyse Saral için bir Silikon Vadisi. Hem havalimanı hem de fakültenin olduğu alanda ayrıca 60 tütün hangarı mevcut. Bu hangarlar- dan ikisi fakülteye çevrilmiş. 58’i ise atıl durumda. Saral bu hangarlardan 6’sını teknoloji üssüne çevirerek, 6 bin metrekarelik alanda telefon üretim alanı, güneş paneli ve LCD paneli üretimi gerçekleştiriyor. İşte tam da bu noktada geleceğe taşıdığı ikinci nokta olarak bu üretim üssünde istihdam edilen genç kuşak.. 180 kişiden 360 kişiye ulaşan dev bir arı kovanı. 2023’te 180 kişinin daha işe alınması gündemde. Saral tüm bu gelişmelere şimdilerde Ar-Ge’nin satın alma operasyonu, yurtdışındaki tedarikçilerden alışveriş ve mikro lojistik konularını da ekleyerek ilerliyor.

PERAKENDEDE İLKLER

Reeder’ın müşterileri sektör normlarına göre daha gençler; ortalama yaş 31; yüzde 70’i milenyum çağında ya da Z kuşağı. Ayrıca etnik köken açısından da daha çeşitlilik sergiliyorlar..

Reeder bu bilgiyle son dönemde sayısı hızla artan telefon satış dükkanlarıyla perakende de yerini sağlamlaştırmış durumda. 2021 Temmuz’da ilk önce Samsun’da bir AVM’de ayda sadece 15-20 telefon satışıyla başlayan yolculuk kısa sürede müşteri ile sıcak iletişim kurmanın da getirisini keşfettikten sonra değişmeye başlar. Mağaza sayısı kısa sürede 10 olur. Ordu, Giresun, Samsun, Kastamonu’da dükkanlar arka arkaya açılır. Sonrasında Çorum’da açılan dükkan ile rekor cirolar elde edilir. 16 ayda 85 dükkan ve bugün sözleşmesi yapılmak üzere olan 38 dükkan ile farklı bir büyüme rasyosuna girmiş durumda. Asıl hedef ise 250 dükkan açmak.

“Misyonumuz teknolojiyi tüketiciye bilerek, göstererek, öğreterek ve birebir hizmet vererek taşımak. Artık üretme kısmını hallettik şimdi hizmet verme aşamasındayız. Dükkanlarımızda % 2-3 seviyesinde toplam pazarın payını satıyor pozisyonuna gelrsek, %2-3’ü 20, 30 yapmak da zor değil” diyen Saral, bu bakış açısıyla 20 kat büyü- düklerinin altını çiziyor.

EN BÜYÜK BAŞARISI: İÇE DOĞRU BÜYÜMEK

Kendilerinden önceki pek çok teknolojik startup gibi, Saral hiper büyüme için popülist ilkeler peşinde değil. Aksine tüketicinin ihtiyacı olanı en yakından tespit ederek, geleceği doğru planlamakla meşgul. Bu meşguliyetini; “Teknolojiden kimsenin mahrum kalmaması gerek. Üretici olabilmek için çok uğraştık ve sonunda misyonumuzu yerine getirdik” diyerek açıklıyor. Reeder için “Türkiye’nin en büyük telefon üreticisi” ifadesi kullanıyor. Türkiye’de pek çok global markanın telefon üretirken aslında Reeder’ı takip ettiklerini, fiyat rekabetinde stratejik davrandıklarına değiniyor. Bu strateji geleceğini Avrupa’ya ve dünyaya açılmakta gören ciddi bir kitlenin aksine kendi ülkesinde ‘içe doğru büyüme’ olarak görünüyor diye sorduğumda Saral; “Reeder olarak Anadolu’da önemli bir hamle yaptık. Teknoloji bir güç ve bu güç önemli. Portakal bahçesi olan bir insan olsaydım dünyanın en güzel portakalını üretmeye çalışırdım, dünyanın en güzel portakalını üretirsem zaten dünyanın her yerinden o portakalı isterler. Dolayısıyla şimdi en iyi telefona koşmamız lazım ve ben bunun olacağına inanıyorum…”diyerek cevap veriyor.

En iyi telefona koşmak için Reeder yazılımda Finlandiya Nokia’nın yazılım firmasıyla satın alma üzerine görüşmeler yapıyor. Silikon Vadisi’nde görüşülen bir başka firma ile de telefon kullanımındaki paradigmayı değiştirecek yeni bir kullanım şekli için hazırlıklar sürüyor. Ayda 500 bin telefon üretmekten senede 10 milyon telefon üretmeye geçmek ve oradan da bu kadar telefon için 10 milyon çip üretmeye yönelik yatırım yapılırsa çip üretim tesislerinin kurulu olduğu bir dünyayı tasarlıyor. Bu hayalinin alt yapısını Saral şöyle açıklıyor: “Silikon Vadisi’nde birçok teknolojinin mucidi Türkler.. Dünyadaki işlemciyi üreten makinaların tasarımını yapan kişi Adanalı bir Türk. Dolayısıyla bu yönü Türkiye’yi farklı bir noktaya taşıyacak ilerde…”

BEŞ YILLIK PLANLAR

Reeder’ın bu heyecanlı serüveninde ürün gamı da üçe ayrılıyor. Tüketici elektroniği, IoT ve EV. Çip, ekran kartı, batarya ürünlerine kısa süre sonra Reeder TV’nin eklenmesi gündemde. Bluetooth hoparlörü, 2026’da IoT ile bileklik, saat üretimi ve akıllı takip cihazları devreye alınacak. EV ile de tüketici elektroniği dışında elektrik motoru ekleniyor. Robot, kablosuz süpürge, scotter, drone, elektrikli araba ve elektrikli otobüsle ilgili projeler gündemde…

Saral hedeflerini bir de rakamsal performansla açıklıyor: “2023’te 1 milyon, 2027’de 5 milyon telefona çıkacak bir akıllı telefon satış grafiğimiz olacak. Kulaklıklarda 50-100 bin adetlerden başlayıp, 2027’de 3 milyon adete çıkacağız. Reeder TV 1000, 2000 adetlerde başlayıp, 2027’de 200 binlere ulaşacak. Giyilebilir tekno- lojilerde 2027 yılında toplamda 10 milyon adetlik satış öngörüyoruz.”

Global markalarla mücadele eden, daha uygun fiyatlara en iyi teknolojiyi sunmaya çalışan yönünü Robin Hood’a benzeterek soruyorum. Peki bu büyüme hikayenin bir ileri seviyesinde ne var?

“Yurtdışı tecrübelerimizi devreye alarak, birkaç yabancı firma satın alımı, 10-15 global distribütör ile Nasdaq’ta hikayesi olan bir firmaya dönüşmek istiyoruz. Reeder dünyanın en iyi hardware firmalarından biri. Dünyanın en iyi yazılım firmaları, dünyanın en iyi yüksek teknoloji firmaları bizimle proje geliştirmek istiyor. Bizi Robin Hood gibi gören bir pazarımız var. 13 yıllık kesintisiz, birebir ürünü takip eden bir mekanizma var, ürünle ilgilenen, her ayrıntısına inen bir mekanizma var dolayısıyla bu Reeder’ı çok güçlü bir hardware firması yapıyor. Şimdi lokaldeki sorumluluklarımızı tamamını yerine getirdikten global manada sorumluluklar yüklenirse çalışmaya devam edeceğiz.”