İsveçli varlık yönetimi şirketi Intrum’un raporuna göre, Avrupalı şirketler 2018 yılında batık kredilerden dolayı toplam gelirlerinde yüzde 2,31 oranında bir kayıp yaşadılar. Bu oran 2017 yılında yüzde 1,69’du.
Batık kredilerde 2018 yılında çarpıcı bir artış meydana geldiğinden, Avrupalı şirketler yakın gelecekte gittikçe daha fazla oranda bir resesyon beklentisi içindeler.
Raporda yer alan bilgilere göre, Avrupalı şirketlerin yarısı yakın zamanda resesyon ihtimalinin yüksek olduğu görüşünde. Bu arada, şirketlerin yüzde 18’i ise ülkelerinin zaten resesyonda olduğunu düşünüyor.
Ancak tabii ki karamsar öngörüler söz konusu olduğunda Avrupa’nın kuzeyi ila güneyi arasında ciddi bir fark var. Resesyonun günlük yaşamın bir parçası olarak görüldüğü Yunanistan ve İtalya’da şirketlerin sırasıyla yüzde 93’ü ve yüzde 84’ü resesyonun kaçınılmaz olduğu görüşünde. Avusturya, Almanya ve Danimarka’da ise bu rakamlar yüzde 35’in altına geriliyor.
Araştırmayı yapan Intrum’un CEO’su Mikael Ericson, batık kredi oranının yüzde 1,69’dan geçen yıl yüzde 2,31’a çıkmasının Avrupa’da kara bulutların yavaş yavaş toplanmaya başladığının göstergesi olduğunu söyledi.
Tressis Gestion’da baş ekonomist Daniel Lacalle ise mevcut düşük faiz ortamında batık kredilerin hızla azalmasının beklenemeyeceğini belirtti.
Avrupa Konseyi mart ayında bankaların mevcut batık kredi stoklarının azaltılması ve gelecekte daha da birikmemesi için yeni kurallar önerdi.
Lacalle ekonomiye çok fazla müdahale edildiğini ve bu derece düşük faiz oranlarıyla batık kredide ve borç ödeme performansında iyileşme beklenemeyeceğini kaydetti. Lacalle’a göre, faiz oranlarının normalleşmesi halinde işler çok daha zorlaşacak. (cnbc.com/çev: Anahid Hazaryan)
