Atalay Özdayı ile Sohbet

0
216
Baumit Türkiye Genel Müdürü Atalay Özdayı

Avrupa’nın mantolama devi Baumit, Türkiye’de ürettiği ısı yalıtım sistemleriyle enerji verimliliğini merkeze koyuyor. İç mekana yönelik özellikli sıvaları da insan sağlığına uygun ideal nem dengesini sağlıyor.
ANAHİD HAZARYAN

“Türkiye en çok enerji ithalatı yapan ülkelerden biri. Tükettiğimiz enerjinin yaklaşık yüzde 70’iniithal ediyoruz. Sanılanın aksine, enerjinin büyük bir bölümü sanayide değil binalarda tüketiliyor. İşte burada mantolama kalınlığından söz etmek lazım.”

İnşaat sektörü Türkiye ekonomisinin en önemli dayanaklarından biri. Gayrimenkul sadece barınma ihtiyacı için değil yatırım aracı olarak da cazibe unsuru. Hızla gelişen konut yapımında daha nitelikli malzemelerin kullanımına yönelik de bir bilinç oluş- muş durumda. Her ne kadar henüz Batı ülkeleri kadar olmasa da, özellikle son yıllarda gündemde olan iklim krizi, enerji verimliliği gibi başlıklar dikkatleri bina yapımında buna uygun malzemelerin kullanımına yönelti- yor. Bu çerçevede yasal düzenlemeler yapılıyor. Avrupa’nın mantolama devi olan ve 35 ülkede faaliyet gösteren Avusturya merkezli Baumit’in Türkiye operasyonu da, binaların dış cephesi dışında iç mekanların da daha sağlıklı olmasını sağlayan, nem oranını dengeleyen ürünleriyle ön plana çıkıyor. Baumit Türkiye Genel Müdürü Atalay Özdayı, Türkiye’deki üretim, sektördeki faaliyetleriyle ilgili olarak Fortune Türkiye’nin sorularını yanıtladı:

Baumit’in ürünleri ve özellikleri hak- kında bilgi verebilir misiniz?
Baumit, kökleri 100 seneden daha eskiye dayanan Avusturyalı Schmid Industrie Holding’in genç bir kolu. 1988’de kurulan genç bir firma ancak o günden bu yana çok hızlı yol alarak

Avrupa’da mantolamanın bir numa- rasına dönüşüyor. Şu anda Avrupa’nın mantolama devi olarak adlandırılan bir şirket. Mantolama asıl ürünümüz ve varoluş sebebimiz. Aslında mantolama çok geniş bir alan ve Türkiye’de de mantolama alanında faaliyet gösteren firmalar arasında en geniş, en detaylı ürün gamına sahip olan tek kuruluşuz. Isı yalıtımı dışında dokuz ana grubumuz ve 250’nin üzerinde farklı ürünümüz var. Bunlar arasında seramik yapıştırıcılarını, mantolamayı tamamlayan dış cephe boyalarını, sıvaları sayabiliriz. Kireç bazlı, alçı bazlı ve çimento bazlı makine sıvası üreten sektörün tek firmasıyız. Ayrıca şap ve örgü harçlarımız var. Bu kadar kısa sürede, Avrupa’nın üçüncü büyük kuru harç üreticisi olmayı başardık. Bunun dışında, Baumit klima sağlıklı yapı sistemlerimiz var. Onu da kısaca şöyle özetleyebiliriz: Yapılan tüm araştırmalar insan vücudu için kapalı bir ortamda sağlıklı nem oranının yüzde 40-60 arası olduğunu gösteriyor. 40’ın altı ve 60’ın üzeri insan sağlığı için farklı farklı sonuçlar doğuruyor. Bizim ürünümüz özel bir iç mekan sıva sistemi… Bu sıvaya sahip duvarlar nem 40’ın altına düştüğünde nem veriyor, 60’ın üzerine çıktığında ise nemi emi- yor. Kısacası insan sağlığı için uygun nem oranını dengeliyor.

Dünyada iklim krizi, enerji tasarrufu kilit önemde konular… Baumit bu alanda nasıl bir yol izliyor?
Baumit 2015 yılında şöyle bir vizyon belirledi: Biz insanların sağlıklı, enerji verimli ve güzel yapılarda yaşamasını istiyoruz, tüm çabamız bu yönde. Böylece Avusturya, Wopfing’te Avrupa’nın en büyük karşılaştırmalı yapı araştırma merkezi olan Viva Park’ı kurdu. Burada ilk aşamada 12’şer metrekarelik, bir kapısı ve bir penceresi olan 10 adet model ev tasarlandı. Bunlara 2018 ve 2019 yıllarında dört ev daha eklendi. Bugün gaz beton, masif, tuğla gibi farklı malzemelerden inşa edilmiş 14 model evimiz var. Bu 14 ev 33 sensörle gece gündüz takip edilerek, yılda 5 milyonun üzeri veri elde ediliyor. Bu veriler daha sonra Viyana Tıp Fakültesi ve Yapı Ekolojisi Endüstrisi’ne gönderiliyor ve yurtdışındaki ana şirketimiz de onlardan gelen değerlendirmeler ışığında daha sağlıklı yapılar nasıl tasarlanabilir diye, kafa yoruyor. Ve tüm bu özel ürünler de tüm bu ARGE çalışmalarının sonucunda sektörle buluşuyor.

Türkiye en çok enerji ithalatı yapan ülkelerden biri. Tükettiğimiz enerjinin yaklaşık yüzde 70’ini ithal ediyoruz. Sanılanın aksine, enerjinin büyük bir bölümü sanayide değil binalarda tüketiliyor. İşte burada mantolama kalınlığından söz etmek lazım. Biz hâlâ eski mevzuatla hareket ediyoruz. Avrupa’daki ısı yalıtım kalınlıklarından biraz gerideyiz. Oysa kalın mantolama enerji verimliliğini artırır. Isı yalıtımı için örnek vermek gerekirse; İstanbul averaj olarak 4-5 cm. ısı yalıtım kalınlığı kullanır. Aynı iklim kuşağında olan Madrid’de bu 12 cm civarında; Atina ile Antalya’yı karşılaştıralım; Antalya 3 cm kalınlığında ısı yalıtımı kullanırken, Atina’da bu oran 6-7 cm… Ankara ile Londra’yı karşılaştıralım; Ankara 6-7 cm’lik bir mantolama kullanırken, Londra’da 14 cm’lik bir kalınlık söz konusu. Bu da gösteriyor ki, bizim daha gideceği- miz çok yol var. Burada da bilinenin aksine, iki katı ısı yalıtımı için harcayacağımız hane başına para iki katı olmuyor. Sadece yüzde 25 farkla uzun vadede çok hızlı amorti edebileceğimiz enerji verimliliklerine ulaşabiliyoruz.

Artık dünyada amaç daha az enerji tüketen evler geliştirmek. Şu an Avrupa Birliği tüm kamu projelerini sıfır enerjili bina olarak üretiyor. Bizdeki konutlarda yılda ortalama 150-300 kw saat/metrekare enerji tüketimimiz var. Orta ve uzun vadede bunu 100 kw saat/metrekarenin altına çekmeyi hedefliyoruz. Peki bunu nasıl yapacağız? 2020 yılında mecburi hale getirilen enerji kimlik belgesindeki C sınıfı bu tüketimi 100’ün altına taşıyacak. Bugün bizim 150-300 kw saat/ metrekare olan enerji tüketimimiz Avrupa’da 50-75 kw saat/metrekare civarında. Avrupa’da orta ve uzun vadeli plan bunu 15’lere çekmek. Bu seviyeye çektiğimizde zaten pasif ev dediğimiz modele ulaşıyoruz. Pasif evlerden ise sıfır enerjili evlere geçilmesi planlanıyor. Yani evde tüketilen enerji bir şekilde tedarik edilecek. Daha ileriki plan da artı enerjili yani tükettiğinden daha fazlasını üreten evler tasarlamak.

Ekonomik açıdan daha da zorlayıcı olması öngörülen 2022 yılıyla ilgili beklentileriniz neler? Özellikle
de kurlardaki artış göz önüne alındığında neler söyleyebilirsiniz?

2022 yılı da yine soru işaretleri barındırıyor ama bence 2022 yılı 2021’den de iyi geçecek çünkü Türkiye en zor zamanlarda bile gayrimenkule yatırım yapar. Kur hayatımızın bir gerçeği… Elbette maliyetleri etkiliyor. İthal hammaddelerimiz var ve bu da kaçınılmaz olarak maliyet artışı getiriyor ancak inşaat sektörü bunu yönetiyor. Şunu net söyleyebilirim ki, 2022 iyi bir yıl olacak.

Baumit’in Türkiye’deki faaliyetlerinden kısaca söz edebilir misiniz? Türkiye pazarı Baumit’in genel merkezi için ne ifade ediyor?
Baumit Türkiye’de 2007 yılında kuruldu. 14 milyon euro’luk bir yatırımla hayata geçen Gebze Dilovası Mermerciler sitesindeki fabrikamızda 100’ün üzerinde istihdamımız var. Tesis yıllık 300 bin ton üretim kapasitesine ve likit üretim yeteneğine sahip. Yılda 5 bin ton boya (ıslak üretim) yapabiliyoruz. 250’ye yakın bayii ağımızla da Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerinde hizmet vermeye çalışıyoruz. Birkaç çevre ülkeye ihracatımız olsa da ağırlıklı olarak Türkiye pazarında var olan bir markayız. Genel olarak baktı- ğımızda da, 25 ülkede 40’ın üzerinde tesisle faaliyet gösteren Baumit’in çok önemli oyuncularından biriyiz. Bunun en önemli nedeni ülkemizin genç nüfusu, potansiyeli. Hâlâ gelişmekte olan ve inşa- atın hakim olduğu bir ekonomik yapı söz konusu. Hakikaten bize çok inanan bir genel merkezimiz var. 1 milyar euro’nun üzerinde global bir ciromuz ve altı binin üzerinde çalışanımız var. Türkiye ciro olarak Baumit’in 25 ülkesi içinde ilk 10’da yer alıyor. Hedefimiz Türkiye’yi ciro bazında beş yıl içinde ilk beşe sokmak.

Pandeminin başladığı 2020 yılını ve etkilerinin hâlâ sürdüğü 2021 yılını değerlendirebilir misiniz?
Türkiye’de 2020 yılının Mart ayında ilk pandemi vakası resmi olarak açıklandı. Mart, nisan ve mayıs ayı bazı soru işaretlerini beraberinde getirdi fakat üç ay sonunda beklenenin üzerinde geri dönüş yaşandı. 2020 yılının ikinci altı ayı olumluydu. Pandemiyi izleyen, kapanmaların olduğu ilk üç aya sıkışan talep artışının yansıması bu olumlu etkenlerden biriydi. Nitekim 2020 yılı Temmuz ayında en yüksek konut satışı gerçekleşti ama tabii bunda düşük kredi faizleri de rol oynadı. (Not: TÜİK verilerine göre, Temmuz 2020’de toplam 229 bin 357 konut satıldı. Konut satışı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 124,3 oranında arttı.) 2021 yılı büyük soru işaretleriyle başladı ve kimse bu sürecin ne zaman biteceğini bilmiyor. 2020 yılında henüz pandemi başlamamışken bayii toplantısında 2021 yılını yorumluyorduk. Ben, “2020 iyi geçecek, 2021 ondan da iyi olacak” dedim. Gerçekten de iyi geçiyor, iyi bir seviyedeyiz.

Baumit Akademi adı altında bir oluşu- munuz var. Bunun fonksiyonu nedir? Niçin böyle bir yapıya gerek duydunuz?
Baumit Akademi’yi 2016 yılında faali- yete geçirdik. Bu, sektörde bir ilk. Çok önemsiyoruz çünkü Baumit Akademi mimardan mühendise, ustabaşına, müteahhide kadar sektörün tüm paydaşlarına Baumit ürünlerinin anlatıldığı aynı zamanda ürünlerinin gösterildiği A’dan Z’ye akademi gibi hareket eden bir yapılanma. Bunun yanı sıra Baumit Akademi Yollarda’yı harekete geçirdik. Burada da mottomuz, “siz bize gelemiyorsanız biz sizin ayağınıza geliriz.” Baumit Akademi Yollarda bir ilk. Akademi her yere giderek Baumit’in ürünlerinin nasıl kullanılacağı, doğru mantolama teknikleri hakkında bilgi veriyor Ayrıca rakipten alışveriş yapmış birisi de bize danışabiliyor. Örneğin, doğru seramik yapıştırıcısı nasıl uygulanır, onu anlatıyoruz. Bu konuda hazır eğitim formatlarımız var. Eğitimi herhangi bir ortamda verebiliyoruz.

Bu mimari bir ofis, şantiyede bir oda veya üniversitenin bir salonu olabilir. Kısacası, Avrupa’daki gibi sektörün bileni konumundayız.