Ankara’daki geçtiğimiz gün yaşanan terör olayı ile Türkiye’de yaşanan bombalı saldırılara bir yenisi daha eklenirken, herkesin aklında şu soru var; Bir sonraki saldırı nerede olacak?
Teknoyo‘nun haberine göre, terör hiç şüphesiz ki sadece Türkiye’nin gündeminde değil. Bu insanlık dışı saldırıları önlemek için pek çok ülke, çeşitli teknolojiler üzerinde çalışıyor. Bu teknolojilerin en çarpıcı olanı ise mobil bomba dedektörü uygulamaları. Akıllı telefonlara yerleştirilen özel bir çip ile kullanıcıların bulundukları konumdaki patlayıcı maddeleri analiz edip, uyarı veren sistemler için çalışanların başında ise ABD, İsrail, Hindistan ve Polonya gibi ülkeler bulunuyor.
Microsoft ile mobil için çipini geliştirdi
2014 yılında Abhilash Semwal adlı bir bilgisayar mühendisliği öğrencisi akıllı telefonlar için mobil bomba dedektörü çipi geliştirdi. Abhilash Semwal’ın Microsoft tarafından da desteklenen bu çip prototipi, 2 yıldır Hindistan hükümeti tarafından finanse ediliyor.
Windows işletim sistemli akıllı telefonlar için Azureplatformu üzerinde geliştirilen bu mobil bomba dedektörü çipi, bomba yapımında kullanılan Helyum, Potasyum Nitrat, TNT ve HMV gibi patlayıcı maddelerin yaydığı radyasyon seviyesini akıllı telefonlara yerleştirilebilen sensörler üzerinden algılayabiliyor.
Akıllı telefon, kullanıcının bulunduğu konumda bu maddelerden birini algıladığında, yine telefon üzerinden en yakın polis/emniyet merkezine anlık mesaj gönderiyor. Abhilash Semwal’ın bu teknolojiyi geliştirmesinin amacı ise özellikle kalabalık mekanları hedefleyen terör saldırıları öncesi, bombayı güvenli ve hızlı bir şekilde tespit edebilmek.
Köpek yerine bomba dedektörü uygulaması
Patlayıcı maddeleri önceden tespit edebilmek için üzerinde çalışılan bir diğer proje Polonya’dan. Varşova’daki Military University of Technology’nin SAPER adlı uygulaması ise bomba tespitinde yararlanılan eğitimli köpeklerin yerine geçmeye aday.
Manyetik alanın yoğunluğunu ölçmeye yarayan bir araca (Manyetometre) bağlı olarak çalışan uygulama, akıllı telefonla patlayıcı maddelerin tespit edilebilmesine yarıyor.Bulut tabanlı çalışan uygulama, bir tehdit algılarsa, hemen uyarı mesajı yayınlayıp, belirlediği GPS koordinatlarını güvenlik güçleriyle paylaşıyor.
Özellikle mayın aramaları için geliştirilen ancak son kullanıcı sürümü henüz yayınlanmayan uygulamanın en büyük dezavantajı ise bombanın tespit edilebilmesi için akıllı telefonun patlayıcı maddeye 30 cm yaklaştırılmasının gerekmesi.
MIT, NFC etiketi ile patlayıcı tespiti yapıyor
Akıllı telefonlar üzerinden patlayıcı maddelerin belirlenmesi için çalışan bir diğer önemli projenin adresi de ABD’deki Massachusetts Institute of Technology (MIT). Perakende dünyasında yoğun olarak kullanılmaya başlanılan NFC (Yakın Alan İletişimi) etiketlerini, patlayıcı maddelere uyarlamak için çalışan MIT, bu amaçla kimyasal maddeleri algılayabilen sensörler kullanıyor.
Öncelikle zehirli kimyasalları mobil cihazlarla algılayabilmek için çalışan MIT’nin projesiyle patlayıcılar, kimyasal silahlar ve gaz sızıntıları, kullanıcılar tarafından akıllı telefonları üzerinden tespit edilebilecek.