Adalet sarayında avukatlara polis müdahale etti

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edildiği Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda “aranarak içeri alınmaya” tepki gösteren bir grup avukata çevik kuvvet polisi müdahale etti.
 

Sabah saatlerinden itibaren x-ray cihazından geçerek el dedektörüyle aranmayı kabul etmeyen avukatlar, adliyenin C kapısı avukat girişinde toplanmaya başladı. Avukatların önünde özel güvenlik görevlileri etten duvar örerken arkalarında ise sivil polisler bekledi. Bir süre sonra avukatlar, x-ray cihazını kaldırıp içeri girmek istedi. Yaşanan kısa süreli arbedenin ardından çevik kuvvet olaya müdahale etti. Avukatlar kalkanlarla itilerek adliye binasının dışına çıkarıldı.

TBB’den açıklama 
Türkiye Barolar Birliği, adliye girişlerinde avukatların aranmasıyla ilgili, “Adliyelerdeki güvenlik açığının sebebi olarak avukatlar gösterilemez avukatlara potansiyel suçlu muamelesi yapılamaz” açıklaması yaptı.
TBB adliyelerde avukatların aranmasına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Adliyelerdeki güvenlik açığının sebebi olarak avukatlar gösterilemez; avukatlara potansiyel suçlu muamelesi yapılamaz. Adliyeler, avukatların da iş yerleridir. Dolayısıyla güvenliğin sağlanmasını bizler de talep ediyoruz. Hakim ve savcılara hangi tedbirler uygulanıyorsa, avukatlar bunların dışında hiçbir işleme tabi tutulamaz. Türkiye Barolar Birliği de bu konuda HSYK ve Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunacaktır” dedi.
 
Türkiye Barolar Birliği (TBB) yaptığı yazılı açıklamada, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın Çağlayan Adliyesi’ndeki odasında terör saldırı sonucu hayatını kaybetmesi bunun üzerine adliyedeki güvenlik önlemlerinin arttırılması ve avukatların aranmasına tepki gösterdi. Adliyelerde, hakim ve savcılara hangi tedbirler uygulanıyorsa, avukatlara da aynı tedbirlerin uygulanmasına dikkat çekilen açıklamada, “31 Mart 2015 Pazartesi günü İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde yaşanan korkunç olaydan duyduğumuz büyük üzüntüyü kamuoyuyla paylaşmıştık. Bu olayın hemen ardından, konunun avukatlarla hiç bir ilgisinin olmamasına rağmen, avukatları hedef alır şekilde geliştirilmesini şiddetle kınıyoruz. Son derece manidar bu algı operasyonun amacının, vatandaşlarımızı avukat güvencesinden mahrum bırakmak olduğunu görüyoruz” ifadeleri kullanıldı.
 
“Hakim ve savcılara hangi tedbirler uygulanıyorsa, avukatlar bunların dışında hiçbir işleme tabi tutulamaz” 
Açıklamada, menfur bir terör olayını vesile kılarak avukatlara yönelik aleyhte kampanya başlatılmasının yanlış olacağı ifade edilerek, “Adliyelerdeki güvenlik açığının sebebi olarak avukatlar gösterilemez; avukatlara potansiyel suçlu muamelesi yapılamaz. Adliyeler, avukatların da iş yerleridir. Dolayısıyla güvenliğin sağlanmasını bizler de talep ediyoruz. Avukat, hakim ve savcılarla birlikte yargının kurucu unsurudur. Bu itibarla adliyelere girişte hakim ve savcılara hangi tedbirler uygulanıyorsa, avukatlar bunların dışında hiçbir işleme tabi tutulamaz. Avukatlara, meslek itibarını zedeleyici, meslek sırrına zarar veren, baskı ve yıldırma amaçlı hiçbir muamele yapılamaz” açıklamasına yer verildi.
 
“TBB de bu konuda HSYK ve Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunacaktır” 
Konuya ilişkin Türkiye Barolar Birliği’nin HSYK ve Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunacağı belirtilerek, “Adliyelerin güvenlik zaafı, akıl ve hukuk dışı dayatmalarla değil, baro başkanları, başsavcılar ve adalet komisyonu başkanlarının bir araya gelmesiyle oluşacak ortak akılla çözülebilir. Türkiye Barolar Birliği de bu konuda HSYK ve Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunacaktır” denildi.