Trump yönetimi Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki yayılmacı iddialarını reddederek, geçmişte bu gibi konulardaki tarafsız tutumunu bir kenara bıraktı. Bu gelişme ABD ve Çin arasında zaten yüksek olan gerginliğin artması için yeni bir cephe oluşturdu.
ABD bu adımı, Birleşmiş Milletler’in Çin’in bu konudaki iddialarını Filipinler’in başvurusu ile 2016 yılında yasa dışı ilan eden kararına dayanarak attı. ABD, Çin’in bu iddialarını doğal kaynak zengini Güney Çin Denizi’nde ve bölgedeki küçük ülkeler üzerinde hakimiyetini artırma çabaları olarak değerlendiriyor.
ABD Dışişleri Bakanı Michael Pompeo, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Açıkça belirtiyoruz ki; Pekin’in Güney Çin Denizi’nin büyük kısmındaki kıyı kaynaklarına ilişkin iddiaları ve bunları kontrol etmeye yönelik kampanyası tamamen yasa dışıdır” dedi.
ABD geçmişte, küresel ticaret rotaları için kritik olan bu tartışmalı su yolu konusunda kendisini “seyahat özgürlüğünün” sağlanması çağrısı ile sınırlıyor ve spesifik iddialar konusunda pozisyon almaktan kaçınıyordu. Ancak Çin, bölgede iddialarını güçlendirmek için, Güney Çin Denizi’nin bazı bölgelerinde üsler ve karakollar kurma yoluyla uzun yıllardır bu kampanyasını ilerletiyor.
Çin’in ABD’deki büyükelçiliğinden bir sözcü, Trump yönetiminin bu adımının “tamamen haksız” olduğunu kaydederek, “bölgede durumu büyüteceğini ve Çin ile diğer ülkeler arasında anlaşmazlığa neden olacağını kaydetti. Sözcü ayrıca Çin’in bölgesel anlaşmazlıkları Güneydoğu Asya ülkeleri ile doğrudan müzakereler yoluyla çözme taahhüdünün olduğunu ve ABD’nin bölgedeki barış ve istikrarı bozmaya yönelik adımlarını durdurması gerektiğini sözlerine ekledi.
