Sevgili Fortune okuyucuları, Varlık Barışı adı altında en son çıkarılan 6486 sayılı kısmi af olarak nitelendirilebilecek kanunun üzerinden henüz bir yıl gibi bir süre geçtikten sonra yeni bir af kanunu tasarısı ile karşı karşıyayız. Bir süredir kamuoyunda dillendirilen bu yeni af kanunu tasarısı “Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlar ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adı altında Meclis’e sunulmuştur.
Bu yeni af kanunu tasarısı bir bakıma üç yıl önce çıkarılan 6111 sayılı kanuna benzemektedir. O kanunda yer alan düzenlemeleri kısaca hatırlamak gerekirse; vergi kanunlarından ve bazı kamu alacaklarından kaynaklanan cezaların ve faizlerin kısmen iptali ve yerine TEFE/ÜFE oranı ile yeni bir faiz hesaplanması, yargıya intikal etmiş ihtilaflara ilişkin vergi davalarından vazgeçilmesi şartıyla vergi aslında ve cezalarda indirim yapılması şeklinde yeniden yapılandırılması, 2005-2009 yıllarına yönelik inceleme muafiyeti sağlayan matrah artırımı, stok ve ortaklardan alacaklar hesabının düzeltilmesine ilişkin hususlar yer almaktaydı. Yeni kanun tasarısında ise matrah artırımı ile stok hesabında düzeltme yapılmasına ilişkin herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Ancak teklifte yer almayan bazı hususların teklifin kanunlaşma sürecinde yasaya eklenmesi muhtemeldir.
Şu an için tasarıda 30 Nisan 2014 tarihinden önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı cezalar, gecikme faizleri, gecikme zamları ile vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları ile 30 Nisan 2014 tarihinden önce diğer kanunlardan kaynaklanan cezalar ve amme alacaklarının yapılandırılması kapsam dahiline alınmış durumdadır. Ayrıca 6111 sayılı kanundan farklı olarak 4749 sayılı Kamu Finansman ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında takip edilen amme alacakları da teklif kapsamına alınmıştır. Tasarıya göre kesinleşmiş olup da kanunun yayınlandığı tarih itibariyle vadesi geldiği halde ödenmemiş olan alacaklara ait faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve cezaları silinecek, bunun yerine söz konusu alacak tutarının normal vade tarihinden kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları ile yeniden hesaplanacak tutar ödenecektir. Bir vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları ile iştirak, teşvik, yardım fiilleri dolayısıyla kesilmiş olan vergi cezalarının ise yüzde 50’si ve bu tutara ait gecikme zammı yerine bu kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları ile yeniden hesaplanacak tutar ödenecektir. 2014 yılı nisan ayı ve öncesi döneme ait tüm sigorta primleri ve diğer prim ve keseneklerin alacak tutarları ile bunlara ilişkin olarak kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları ile hesaplanacak olan tutarların ödenmesi halinde bu alacaklara ilişkin gecikme cezası ve gecikme faizlerinin tamamı da silinecektir.
Söz konusu aftan yararlanmak isteyenler tasarının yasalaştığı tarihi takip eden ikinci ayın sonuna kadar başvuruda bulanabilecekler. Başvuru neticesinde af dolayısıyla yeniden yapılandırılacak tutarlar 6, 9, 12 ve 18 eşit taksitte ödenebilecektir. Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar yönünden; bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle düzenleyecekleri bilançolarında gözükmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklardan alacaklı bulundukları tutarlar ile ortaklara borçlu bulundukları tutarlar arasındaki net alacak farkı üzerinden yüzde 3 oranında hesaplanan vergiyi beyan edip ödemeleri halinde kayıtlarını düzeltebileceklerdir. Düzeltme, bu alacakların ticari zarar (kanunen kabul olunmayan gider) yazılması anlamına gelmektedir. Bu bakımdan kâr dağıtımı yapacak ya da özkaynak erimesine karşı hassasiyeti olan firmaların bu noktaya dikkat etmesi gerekmektedir.
