4 Milyon Akıllı Sayaçla Dağıtım 2.0 Başlıyor

By Fortune Türkiye

1 Mart 2026, elektrik altyapısı için milat niteliğinde. Tam 4 milyon akıllı sayaç, belirlenen takvimle evlere girecek. Tüketici bu işlem için tek kuruş ödemeyecek. Ancak dönüşen iklim ve şebekeye binen proje dışı yükler, sistemi zorluyor. Peki, Kaleönü’nün kırsalında verilen amansız mücadele, şehirdeki konforu kurtarmaya yetecek mi?

Trabzon’un Akçaabat ilçesindeyim. Kaleönü Mahallesi’nin virajlı yollarında, Karadeniz’in o meşhur gri bulutları tepemizde dolanıyor. Şehir merkezindeki plazaların sıcak ofislerinden çok uzakta, elektriğin aslında nasıl bir coğrafi inatla evimize ulaştığını anlamak için buradayım. Karşımda Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan duruyor. Arkasında ise bellerinde tırmanış kemerleri, başlarında baretleriyle bu engebeli coğrafyaya meydan okuyan saha ekipleri göreve hazırlanıyor.

Yer yer güneş yüzünü gösterse de hava serin, zemin nemli. Ancak ekibin yüzündeki kararlılık hava koşulunu pek de önemsemediklerini söylüyor. Bulunduğum yer, elektriğin sadece bir “düğme” meselesi olmadığının kanıtı gibi.

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan

Fakir Hüseyin Erdoğan, arkasındaki vadiye ve kilometrelerce uzanan tellere bakarken, bu işin masa başında yönetilemeyeceğini söylüyor:

“Sahada yürütülen operasyon, öyle uzaktan anlatılmakla anlaşılacak türden değil.”

Yüzüme vuran rüzgarı hissettiğimde ne demek istediğini anlıyorum.

Şarj istasyonları ve klimalar

Elektrik dağıtımı, dışarıdan bakıldığında teknik bir mühendislik işi gibi görünse de, aslında sosyolojik değişimlerin en sıcak hissedildiği alanlardan biri. Tüketici alışkanlıkları değiştikçe, şebekenin üzerindeki baskı da şekil değiştiriyor.

Fakir Hüseyin Erdoğan, 2025 yazının bir kırılma noktası olduğunu ve iklimlendirme ihtiyacının sistemi daha önce görülmemiş şekilde test ettiğini söylüyor:

“2025 yazıyla birlikte klima kaynaklı elektrik tüketimindeki aşırı artış, şebeke üzerinde ciddi etkiler doğuruyor.”

Şebekeyi zorlayanın sadece sıcak hava dalgası olmadığını söylüyor. Ulaşımdaki dönüşüm ve elektrikli araçların sisteme bindirdiği yüke de değiniyor.

Erdoğan’a göre, beklenenden daha hızlı gelişen elektrikli araç, sahada yönetilmesi gereken yepyeni bir cephe açıyor.

“Şarj istasyonu ihtiyacındaki hızlı artış ve tüketicilerin proje dışı uygulamaları, şebekeyi zorlayan bir diğer unsur.”

Sözleri durumun ciddiyetini özetliyor. Şebeke, elektriği taşıyan bir hat olmaktan çıkıp, yaşam tarzımızın yükünü taşıyan omurgaya dönüşmüş durumda.

Omurganın sağlam kalabilmesiyse kabloların yanı sıra şehirlerin nasıl planlandığına bağlı. Fakir Hüseyin Erdoğan, bu noktada mekânsal planlamanın önemine dikkat çekiyor.

Sistem dönüşüyor

Türkiye, elektrik dağıtımında artık direk dikmek ya da kablo çekmekle yetinmiyor. Dağıtım 2.0 olarak adlandırılan yeni bir faza geçiliyor. Yeni dönem, şebekenin tamamen dijitalleşmesini ve uzaktan yönetilebilir hale gelmesini zorunlu kılıyor.

“Dağıtım 2.0 akıllı, dirençli ve kullanıcı odaklı bir şebekeyi ifade ediyor,” diyor .

Eski usul işletmecilik yerini, veriye dayalı ve anlık reaksiyon verebilen bir sisteme bırakıyor.

Bu dönüşümün teknik omurgasını ise SCADA (Veri Tabanlı Kontrol ve Gözetleme Sistemi) gibi ileri teknolojiler oluşturuyor.

Trabzon’un dağ köylerinden İstanbul’un gökdelenlerine kadar her noktayı izleyebilmek, şebekenin reflekslerini güçlendirmek anlamına geliyor.

 “Hedefimiz şebekemizi daha akıllı ve dış kaynaklı aşırı olaylara karşı daha dirençli hale getirmek.”

Böylece fırtına, kar veya aşırı sıcaklarda sistemin çökmesi önlenirken elektrik kesintileri de minimuma yaklaşacak.

Vatandaşa yük olmadan büyük bir yatırım geliyor

Ekonomik belirsizliklerin olduğu dönemlerde yeni sistem demek, tüketici için genellikle yeni masraf anlamına gelir.

Ancak bu kez durum farklı. Milli Akıllı Sayaç Sistemi (MASS), tüketicinin cebinden para çıkmadan gerçekleşecek bir altyapı hamlesi.

“MASS ile uyumlu sayaç dönüşümüne 1 Mart 2026 itibarıyla başlıyoruz. Sayaçlar için tüketiciler hiçbir bedel ödemeyecek.”

İlk etapta yıllık tüketimi 10 bin kilovatsaatin üzerinde olan aboneler ve ortak kullanım alanları dönüşüme dâhil edilecek.

Dönüşüm, basit bir sayaç sök tak işlemi olarak görülmemeli. Aksine şebekenin uçtan uca yenilenmesi anlamına geliyor. Dağıtım şirketleri, maliyeti kendi yatırım planları çerçevesinde üstleniyor.

 “Sayaçlar şebeke yatırımının bir parçası,” diyor Fakir Hüseyin Erdoğan.

2026 yılı içinde 4 milyon sayacın değişmesi, yerli üreticilerin kapasitesini zorlayacak olsa da, Türkiye’nin enerji verimliliği haritasını çıkarmak için atılan en büyük adımlardan biri olacak.

Trabzon’un nemli rüzgârı yüzüme çarpıyor.

Çoruh EDAŞ’ın teknik ekibi yüksekçe elektrik direğinin tepesindeki bakım çalışmasını tamamlıyor.

Kaleönü’nün tepesinden aşağıya bakıyorum.

Uzayıp giden teller, prizlere doğru yol alıyor.

Her düğmeye basıldığında sistem yeniden test ediliyor.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...