Bilim Akademisi Yılın Konferansı’na Mete Atatüre Konuk Oluyor

By Fortune Türkiye

Bilim Akademisi geleneksel Yılın Konferansı etkinliğine bu yıl ünlü fizikçi Mete Atatüre konuk oluyor. Cambridge Üniversitesi Fizik Bölümü Cavendish Laboratuvarı Direktörü Mete Atatüre, Bilim Akademisi Yılın Konferansı 2025’te fiziğin kavramsal zenginliğine odaklanarak modern fiziğin en dinamik alanlarından biri olan yoğun madde fiziğinde “Belirim” (Emergence) olgusunu ele alacak. Atatüre’nin konuşması, karmaşık sistemlerin doğurduğu beklenmedik davranışlardan bilimsel yaratıcılığın rolüne uzanan geniş bir çerçevede, fiziğin bugünkü sınırlarını ve geleceğe dair temel soruları tartışmaya açacak.

Herkes için bilim 

Bugün 236 seçkin üyesiyle toplumda bilimsel düşüncenin yaygınlaşması, bilimin ve bilim insanının itibarının korunması, bilime erişimin demokratikleşmesi için çalışan Bilim Akademisi, üyesi Ayşe Buğra’nın katkılarıyla 2016’dan beri düzenlediği Yılın Konferansı etkinliğiyle dünya standartlarında çalışıp üreten bilim insanlarını bilim severlerle ücretsiz olarak buluşturuyor.

Mete Atatüre 20 Aralık Cumartesi günü İş Sanat Kültür Merkezi’ndeki Bilim Akademisi Yılın Konferansı 2025’te, son yıllarda fizikte adına daha sık rastlanan ‘Belirim’ (Emergence) kavramından söz edecek. Fiziğin tarihini ‘Evreni anlama yolculuğunda durmaksızın süren bir keşif serüveni’ olarak tanımlayan Mete Atatüre hemen arkasından ekliyor: “Ancak fiziğin ilerlemesini sağlayan, en az keşif kadar güçlü başka bir unsur daha var: Belirim (emergence), yani karmaşıklığın içinden doğan öngörmesi zor yeni davranışlar.”

Belirimin en çarpıcı biçimde ortaya çıktığı alanlardan birinin yoğun madde fiziğinde, hayal gücü ile kuantum fiziğinin iç içe geçtiğini belirten Atatüre, ‘Sıradan görünen malzemelerin olağanüstü yeni kavramlar ve modeller doğurduğunun’ altını çizip bizi heyecan verici bir  yolculuğa davet ediyor: “Yaratıcılığın, doğanın şaşırtıcı çeşitliliğinden esinlenen yoğun madde fiziğinde nasıl yol gösterici olduğunu, karmaşık sistemlerden nasıl bambaşka “yeni gerçeklikler” ortaya çıktığını birlikte keşfedeceğiz ve ve ilginç bir sorunun yanıtını arayacağız: Fizik haritasını bir gün tamamen çıkarabilir miyiz, yoksa bu yolculuk bizi her adımda sürekli genişleyen yeni belirimler ve olasılıklar evrenine mi sürüklüyor?”

Mete Atatüre kimdir?

Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü mezunu Mete Atatüre doktorasını Boston Üniversitesi, Kuantum Görüntüleme Laboratuvarında tamamladı, İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü Kuantum Fotonik Grubunda doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı.

Bilim Akademisi üyesi olan Mete Atatüre halen 30 Nobel ödüllü bilim insanının yolunun geçtiği Cambridge Üniversitesi Fizik Bölümü Cavendish Laboratuvarı’nın 16’ncı direktörü. Aldığı çok sayıda ödül arasında Thomas Young Madalyası ve Ödülü (2020) ile Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası (2024) var.

Mete Atatüre araştırmalarının yanı sıra bilimsel düşüncenin yaygınlaşması, bilimsel dürüstlük, bilimde çeşitlilik ve eşitliğin sağlanması konularında faaliyetler yürüten saygın ve etkili bir bilim iletişimcisi, gençler tarafından ilgiyle takip edilen bir rol model.

Mete Atatüre’nin sözleriyle konferansın kavramsal çerçevesi

Mete Atatüre konuşmasının çerçevesini şöyle çiziyor: “Fiziğin tarihi, insanlığın evreni anlama yolculuğunda durmaksızın süren bir keşif serüveni. En küçük parçacıklardan uzak ötegezegenlere uzanan bu serüvende keşif, çoğu zaman doğada zaten var olanı açığa çıkarmak anlamına geliyor. Ancak fiziğin ilerlemesini sağlayan, en az keşif kadar güçlü başka bir unsur daha var: Belirim (emergence), yani karmaşıklığın içinden doğan öngörmesi zor yeni davranışlar. Belirimin en çarpıcı biçimde ortaya çıktığı alanlardan biri olan yoğun madde fiziğinde, hayal gücü ile kuantum fiziği iç içe geçer. Sıradan görünen malzemeler olağanüstü yeni kavramlar ve modeller doğurur. Bu buluşmada yaratıcılığın, doğanın şaşırtıcı çeşitliliğinden esinlenen yoğun madde fiziğinde nasıl yol gösterici olduğunu, karmaşık sistemlerden nasıl bambaşka “yeni gerçeklikler” ortaya çıktığını birlikte keşfedeceğiz ve ilginç bir sorunun yanıtını arayacağız: Fizik haritasını bir gün tamamen çıkarabilir miyiz, yoksa bu yolculuk bizi her adımda sürekli genişleyen yeni belirimler ve olasılıklar evrenine mi sürüklüyor?”

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...