Kirli Havanın Türkiye Ekonomisine Faturası Yılda 138 Milyar Dolar

By Fortune Türkiye

Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP), kuruluşunun 10. yılında Türkiye’nin hava kirliliği gerçeğini yeniden gündeme taşıyor. 2016’dan bu yana düzenli olarak yayınlanan Türkiye’nin ‘hava kirliliği karnesi’ Kara Rapor’un yedincisi, Kara Rapor 2025 İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

Uzmanların, Türkiye’nin hava kirliliğiyle mücadelesinin son 10 yıllık tarihini ve geleceğini değerlendirdiği etkinliğin açılış konuşmasını yapan Temiz Hava Hakkı Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Türk Tabipleri Birliği THHP Temsilcisi Prof. Dr. Gamze Varol, “10 yıl önce, farklı alanlarda uzmanlaşmış sağlık meslek örgütleri, çevre ve iklim örgütleri ortak bir amaç etrafında bir araya geldik. Herkes için temiz hava! Şu bilgi ve inançla yola çıktık: Temiz hava, sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez ve temel bir insan hakkı. Kurulduğu günden bu yana Temiz Hava Hakkı Platformu hekimlerden mühendislere, akademisyenlerden çevre aktivistlerine kadar çok farklı sesin buluştuğu ortak bir zemin, güçlü bir sivil toplum ağı haline geldi. Bu zeminde bilim ile toplumsal talepleri birleştirerek daha adil ve sağlıklı bir gelecek için mücadele ediyoruz. Hepimizin sağlığını ve geleceğini yaşamsal düzeyde geliştirecek politikalar için tam 10 yıldır çalışıyoruz; aynı doğrultuda çalışmayı sürdüreceğiz. Bu vesileyle platforma katkı sunan, destek veren her kuruma, her bireye teşekkür ediyoruz” dedi.

THHP Koordinatörü Deniz Gümüşel ise şöyle konuştu: “Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kara Rapor’da, Türkiye’deki hava kalitesiyle ilgilisi sorunları ve somut çözüm önerilerini ortaya koyduk. Özetle diyebiliriz ki kağıt üzerinde Avrupa Birliği (AB) standartlarına yakın ancak sağlıklı havaya uzağız. Türkiye’de hava kalitesinin, politikaların ve uygulamaların 10 yıllık seyrini gözler önüne serdiğimiz Kara Rapor 2025’te bir ilki de gerçekleştirdik: Hava kirliliğinin neden olduğu erken ölümlerin Türkiye ekonomisine etkisini hesapladık. Soluduğumuz havadaki en tehlikeli maddelerden biri olan PM2.5’in yarattığı kirlilik, 2024 gayri safi yurt içi hasılasının 10’da biri kadar mali yük oluşturuyor. Bu tablo, sorunun sadece sağlıkla sınırlı kalmadığını, ekonomik refahı da sarstığını açıkça gösteriyor. Bu çalışmayla karar vericilere politika kararlarında göz önünde tutmaları gereken çok önemli bir bilgi sunuyoruz: Hava kirliliğinin ekonomik bedeli. Konunun uzmanı analistler bu çalışmada, İstatistiksel Yaşam Değeri’ni (Value of Statistical Life – VSL) temel aldı. İstatistiksel Yaşam Değeri, bir insanın hayatının ‘parayla ölçülmesi’ anlamına gelmez; toplumun ölüm riskini azaltmak için ne kadar harcamaya razı olduğunu gösterir.”

Kara Rapor 2025’e göre Türkiye’de partikül madde PM2.5 hava kirliliğinin ekonomik karşılığı bir yılda yaklaşık 138 milyar dolar. Bu, Türkiye’nin 2024 yılı gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 10’una eşit. PM2.5 maruziyetinin azaltılmasıyla her yıl 10 binlerce hayat kurtarılabilir ve ekonomi üzerindeki ağır yük hafifletilebilir.

2024’te Hava Kalitesi İyi İl Yok

Kara Rapor’a göre 2024’te hiçbir ilin yıllık ortalama hava kalitesi Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kılavuz değerlere göre temiz değil. ‘Osmaniye, Iğdır ve Malatya partikül madde kirliliği en yüksek ilk üç il oldu. Kirliliğin en önemli kaynaklarından biri trafik olarak ortaya çıktı. En kirli ilk 10 ile bakıldığında bu illerin Akdeniz bölgesinin doğusunda ve güneydoğu Anadolu’da yoğunlaştığı gözlendi. Sanayinin ve termik santrallerin olduğu bölgeler olan Bursa Kestel, Osmaniye ve Şırnak’ta halk, 250 günün üzerinde yani yılın yüzde 70’inde sağlıksız havaya maruz kaldı. Osmaniye halkı, 2024 yılı boyunca ortalamada 83,60 µg/m3 partikül madde soludu. Bu, DSÖ’nün önerdiği en yüksek kirlilik düzeyinin 5 katından, Türkiye’de yasal sınırın 2 katından fazla.

İstanbul’da, Sultangazi bölgesinde de Cebeci taş ocakları nedeniyle ilçe halkı yılın 263 günü kirli hava soludu. Ankara ve İstanbul’da 2024’te hava kirliliği ‘hassas’ düzeyde seyretti.

İzmir’de ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı hava kalitesi izleme istasyonlarından bu yıl da yeterli veri alınamadı. Bu nedenle İzmir’in havası kapsamlı biçimde değerlendirilemedi.  

Kara Rapor 2025’te yapılan 10 yıllık değerlendirmeye göre özellikle doğal gaz kullanımına geçen bölgelerde (ör. Edirne-Keşan) hava kalitesinde belirgin iyileşmeler görülürken Ankara Keçiören, Antalya ve Şanlıurfa gibi hızla büyüyen kentlerde hava kalitesi düştü. 10 yıllık değerlendirmenin en önemli çıktısı Türkiye’de hava kirliliğinin halen düzenli ve yeterli ölçülmediği oldu.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...