6 Ekim sabahı Borsa İstanbul’da açılışına katıldığım 9. Dünya Yatırımcı Haftası, yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Borsadaki gong sesi, yatırımcıların gelecekte hangi başlığa yönelmesi gerektiği sorusunu öne çıkardı: sürdürülebilirlik mi, kripto mu, dijitalleşme mi?
Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonu’nun (IOSCO) desteğiyle 100’den fazla ülkede eş zamanlı kutlanan Dünya Yatırımcı Haftası, bu yıl Türkiye’de 6–7 Ekim tarihlerinde düzenleniyor. SPK, Borsa İstanbul ve TSPB iş birliğiyle organize edilen etkinlik, Borsa İstanbul’un yüksek tavanlı salonundaki gong töreniyle başladı. “5N1K” yaklaşımıyla kurgulanan panellerde 45 uzman; riskten portföy oluşturmaya, yapay zekâ destekli dolandırıcılıktan iklim risklerinin finansal sisteme etkisine kadar geniş bir konu içeriğini tartışacak. Açılış konuşmalarının ortak mesajı ise netti: Yatırımcıların karşısındaki yeni soru, sürdürülebilirlik mi, kripto mu, yoksa dijitalleşme mi olacak?
Sürdürülebilirlik artık bir seçenek değil
Törenin açılışında SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül’ün sözleri dikkat çekiciydi: “Sürdürülebilirlik bir tercih olmaktan çıktı, yatırım kararlarının ve politikaların merkezine yerleşti.” Bu cümle, hem yatırım ürünlerinin tasarımında hem de yatırımcıların davranışında yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Türkiye’de yeşil ve sürdürülebilir finansman araçlarına ilişkin düzenlemeler, bu dönüşümün çerçevesini çizerken, amaç çevresel kaygıları dikkate almak kadar şirketler için öngörülebilirlik de yaratmak.
Yatırımcı verileri bu değişimin altını çiziyor. 2019’da 1,2 milyon olan bireysel hisse senedi yatırımcısı, pandemi sonrasındaki hızlı artışlarla bugün 6,4 milyona ulaştı. Toplam sermaye piyasası yatırımcı sayısı 11 milyon seviyesine çıktı. Yatırım fonlarına yönelenlerin sayısı ise Ağustos 2025 itibarıyla 5,3 milyon oldu. Bu genişleme, sürdürülebilirlik temalı ürünlere olan talebin artması için de zemin oluşturuyor.

Kriptoda işlemler yakında başlıyor
Gong töreninde öne çıkan ikinci başlık kripto varlıklar oldu. İbrahim Ömer Gönül, “Kripto varlıkların alım satımı için yaptığımız düzenleme artık son aşamasına gelmiştir” sözleriyle, bu alandaki hukuki çerçevenin tamamlanmak üzere olduğunu açıkladı. Türkiye’de yüksek bireysel ilgi gören kripto piyasaları, artık resmî düzenlemelerin kapsama alanına giriyor.
Bu düzenlemelerin yatırımcı için önemi büyük. SPK, kısa vadeli kazanç peşinde koşmak yerine uzun vadeli bakış açısını vurgularken, aynı ilke kripto için de geçerli hale geliyor. Gönül’ün ifadesiyle, “Yatırımcıların tercihlerine müdahale etmemek en önemli hassasiyetimiz. Ama finansal okuryazarlıkla farkındalığı artırarak daha rasyonel kararlar almalarını hedefliyoruz.” Kripto piyasasının Türkiye’de daha güvenli bir zemin kazanması, genişleyen yatırımcı kitlesinin korunması açısından kritik.
Dijitalleşme hızla yayılıyor
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı Pamir Karagöz, konuşmasında pandemiyi bir dönüm noktası olarak tanımladı: “Pandemi, sermaye piyasaları açısından bir dönüm noktası oldu.” Dijital kanalların hızla benimsenmesi, düşük faiz ortamı ve artan tasarruf eğilimi, yatırımcı davranışlarını kalıcı biçimde değiştirdi.
Bu dönüşümün yansımaları rakamlarda da görülüyor. Fon büyüklükleri 10 trilyon TL’ye dayanmış durumda. Bu yıl 14 şirket halka arz edildi, başvuru yapan şirket sayısı ise 130’u aştı. Dijitalleşme, yatırımcıların yeni ürünlere erişimini kolaylaştırırken piyasanın derinleşmesine de katkı sağlıyor. Karagöz, “Hedefimizi gerçekleştirmenin odağında yatırımcılar yer alıyor” diyor.
Finansal okuryazarlık genişleyen bir gündem
Artan yatırımcı sayısı, finansal okuryazarlık ihtiyacını da öne çıkardı. SPK Başkanı Gönül, “0–6 yaş çocuklarımızdan ev hanımlarına, girişimci kadınlardan öğrencilerimize kadar farklı gruplara özel içerikler üretiyoruz” sözleriyle kurumun yaklaşımını anlattı. 22 Mayıs’ın Finansal Okuryazarlık Günü ilan edilmesi de bu çabanın görünür adımlarından biri oldu.
Çabalar, hem sayı olarak büyüyen hem de daha bilinçli yatırım kararları alabilen bir yatırımcı kitlesi oluşturabilmek. Yüz yüze ve çevrim içi seminerler, kamu kurumlarıyla yapılan iş birlikleri ve eğitim programlarıyla yatırım kültürünün tabana yayılması amaçlanıyor.
Uzun vadeli perspektif önemli
Törende yatırımcı davranışlarına dair verilen en net mesaj, kısa vadeli beklentilerin cazibesine kapılmamak üzerineydi. İbrahim Ömer Gönül, “Kısa vadeli kazançlar yerine uzun vadeli bakış açısıyla yatırım yapılmalı” diyerek, sürdürülebilir büyümenin ancak bu yolla sağlanabileceğini vurguladı. Bu yaklaşım, hem sürdürülebilirlik hem de dijitalleşme trendleriyle örtüşüyor.
SPK, yatırımcıların haklarını korumak amacıyla piyasa bozucu eylemlere karşı proaktif önlemler aldığını da belirtti. Gönül, “Sermaye piyasalarının güvenle işlemesini sağlamak, adil, rekabetçi ve şeffaf bir yapı tesis etmekle yükümlüyüz.”dedi. Bu güven ortamı, uzun vadeli yatırım perspektifinin hayata geçmesi için temel koşul.
Yeni bir yatırım evreni mi?
Borsa İstanbul’da çalınan gong, yalnızca 9. Dünya Yatırımcı Haftası’nın açılışını değil, sermaye piyasalarının geleceğine dair tartışmaların başlangıcını da simgeledi. Önümüzdeki dönemde yatırımcıların karşısındaki temel soru net: Sermaye piyasalarının yönünü sürdürülebilirlik mi, kripto mu, yoksa dijitalleşme mi belirleyecek?
Muhtemelen cevap bu üç başlığın birlikte şekillendireceği yeni bir yatırım evreninde yatıyor.