Octet Türkiye, işletmelerin dijital dönüşüm yolculuğunda kritik bir kavram olan Fintek 3.0’ı yeniden gündeme taşıyor. 2008 sonrasında akademik literatürde daha çok bireysel kullanıcı deneyimleri üzerinden tartışılan bu yaklaşım, o dönemde mobil ödemeler ve dijital cüzdanlarla finansal hizmetlerdeki yeniliği tanımlıyordu. Ancak kuramsal çerçevede ortaya atılan bu modelin, gerçek potansiyelini ancak bugün iş dünyasında gösterdiği anlaşılıyor.
Günümüz koşullarında Fintek 3.0, yalnızca ödeme teknolojilerindeki bir evrim değil; işletmelerin nakit akışını hızlandıran, tedarik zincirini uçtan uca dijitalleştiren, veriyi karar mekanizmalarının merkezine yerleştiren bir dönüşüm evresi olarak öne çıkıyor. Bu evre, finansal teknolojilerin bireysel faydadan kurumsal verimliliğe evrilmesini ifade ediyor ve işletmeler için artık teorik bir tartışma değil, ölçülebilir sonuçlar üreten somut bir dönüşüm süreci anlamına geliyor.
Octet Türkiye Kurucu Ortağı ve Strateji Bölüm Başkanı Ömer Yönder bu dönüşümü şöyle özetliyor: “Finansal teknolojilerin uzun yıllar bireysel kullanıcı deneyimi üzerinden konuşulduğunu gördük. Oysa bugün gerçek kırılma noktası işletmelerde yaşanıyor. Bizim için Fintek 3.0, geçmişte ortaya atılmış bir kavramdan çok daha fazlası; artık işletmelerin nakit döngülerini hızlandıran, likiditeyi güçlendiren ve sürdürülebilir büyümeyi mümkün kılan somut bir dönüşüm alanı. Octet olarak bu dönüşümün yalnızca parçası değil, tanımlayıcısı olmayı hedefliyoruz.”
Türkiye’de bu yeni dönemin başlangıcının ise tesadüf olmadığını belirten Yönder,” Makroekonomik dalgalanmalar, tedarik zincirlerindeki kırılganlıklar ve işletmelerin artan dijitalleşme ihtiyacı, Fintek 3.0’ı artık bir tercih değil zorunluluk haline getiriyor. Bu noktada Octet Türkiye, sunduğu çoklu banka altyapısı, tahsilat ve ödeme çözümleri, tedarikçi finansmanı ve Master Merchant gibi ürünlerle bu dönüşümün işletmeler için nasıl hayata geçebileceğini somut örneklerle ortaya koyuyor” dedi.