Yapay zeka, teknolojik dönüşümün etik ve toplumsal boyutlarını yeniden tanımlıyor. Figen Özmen, dijital sigortacılıkta sürdürülebilir ve erişilebilir projelere öncülük ederken; kadın liderleri destekleyerek teknoloji dünyasında inovasyonu ve insan odaklı tasarımı güçlendiriyor.
Yapay zeka teknolojiyi yalnızca hızlandırmakla kalmıyor; aynı zamanda bu dönüşümün değerlerini, önceliklerini ve kurumsal sorumluluk anlayışını da yeniden tanımlıyor. Artık teknolojik başarı, yalnızca algoritmaların gücüyle değil; bu teknolojilerin kime hizmet ettiği, nasıl erişilebilir olduğu ve hangi etik ve toplumsal değerlerle örtüştüğüyle ölçülüyor. Türkiye’de uzun yıllardır teknoloji ve sigorta sektörlerinin kesişiminde öncü projelere liderlik eden Figen Özmen, bu dönüşümün somut örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Türkiye’de dijital sigortacılık alanında hayata geçirdiği benzeri görülmemiş projelerde sürdürülebilirliği ve erişilebilirliği teknoloji tasarımının ayrılmaz bir parçası ve bir metodoloji haline getiren Figen Özmen, sektöre öncülük eden isimler arasında yer alıyor. Sadece işlevsel sistemler değil; aynı zamanda insan odaklı, erişilebilir ve sürdürülebilir teknolojik yapılar inşa etmeye odaklanıyor. Kadınların teknoloji dünyasındaki yükselişi, yalnızca toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmakla kalmıyor; aynı zamanda inovasyon kalitesini artırıyor, ekip dinamiklerini zenginleştiriyor ve insan merkezli çözümlerin önünü açıyor.
28 yıllık kariyerinde kadının varlığını daima vurgulayan lider: Figen Özmen
Uluslararası pek çok araştırma kuruluşunun yaptığı küresel analizlerlere göre, çeşitliliğe sahip liderlik ekipleri daha yüksek finansal performans, daha güçlü müşteri bağlılığı ve çalışan memnuniyeti sağlıyor. Kadın liderlerin projelere empati, iletişim gücü ve detay farkındalığıyla katkıda bulunduğu ve bu sayede kullanıcı dostu, erişilebilir ve yüksek etki potansiyeli taşıyan dijital çözümlerin geliştirildiğine dikkat çeken Figen Özmen’in liderlik ettiği ekiplerde bu yaklaşım hem çalışan memnuniyetine hem de kullanıcı deneyimine doğrudan yansıyor. 28 yılı aşan kariyerinde hemen hemen her dönem erkek egemen rollerde kadının etkisini artırmaya yönelik kuruluşların hem gönüllü çalışmalarında deneyimlerini paylaştığı hem de ekibi ile birlikte teknoloji alanındaki ödüllerde kadının varlığını vurgulayan ödüllerin de sahibi olduğu biliniyor. Bu süreçte ise bireysel ya da ekip halinde elde ettiği operasyonel verimlilik, sürdürülebilirlik, mobil erişilebilirlik gibi alanlarda kadının varlığına ilişkin vurguyu daima ön planda tuttu.
Figen Özmen, kadınların liderlik yolculuklarına başlamalarına yardımcı oluyor
Sektör genelinde hâlâ eşit temsil sorunu olduğunu bildiren Figen Özmen, özellikle kariyerinin son 18 yılında 4-5 kişilik ekiplerden başlayarak 150 kişiye kadar teknolojiye yön veren ve zorluklara rağmen kadın erkek oranının gözetilerek kurulduğu takımlara liderlik etti. Ancak teknoloji alanında kadınların ürün yönetimi ve yazılım geliştirme gibi teknik rollerde daha görünür hale gelseler de, üst yönetim kademeleri ve Ar-Ge birimlerinde yeterli oranda temsil edilmediklerini düşünen Özmen, mentorluk ve koçluk programları ile kadınların özgüven kazanmasına ve liderlik yolculuklarına sağlam adımlarla başlamalarına yardımcı oluyor. Bu tür destek mekanizmaları sayesinde teknik becerilerle donanmış kadınlar, teknoloji dünyasına sadece yeni bir enerji değil, aynı zamanda daha geniş bir vizyon ve farkındalık da kazandırıyor.
Bu süreç aynı zamanda sektördeki kadın dayanışmasını güçlendirerek, bireysel başarıların kolektif dönüşüme evrilmesine katkıda bulunuyor. Women in Tech gönüllüsü olan Özmen, genç kadınların teknolojiye katılımını artırmak amacıyla mentorluk programlarına aktif destek veriyor ve kendi deneyimlerini paylaşarak ilham oluyor.
Kadın liderler, sürdürülebilirliği sahaya daha kolay taşıyor
Enerji verimliliği ve karbon ayak izinin azaltılması gibi hedeflerin kurumsal stratejilere entegre edilmesine dikkat çeken ve bu konuda ekibiyle birlikte yönetimi projesine imza atan Figen Özmen, kadın liderlerin duygusal zekaları ve bütüncül bakış açıları sayesinde sürdürülebilirlik vizyonunu sahaya daha kolay taşıdığının altını çiziyor. Kendisinin liderlik ettiği bazı dönüşüm projelerinde, karbon ayak izini azaltmaya yönelik mimari tercihler, sadece operasyonel verimliliği değil, çevresel sorumluluğu da teknoloji stratejisinin merkezine aldı. Özmen’e göre teknoloji, etik ve doğa dostu şekilde tasarlandığında geleceğe umut taşıyor.
Her projesi hem teknik kaliteyi hem de sosyal etkiyi birlikte taşıyor
Ayrıca dijital ürünlerde erişilebilirlik ilkesi de Figen Özmen’in odaklandığı bir diğer stratejik alan olarak yer alıyor. Sektörde yine bir ilke imza atan mobil uygulamada ses simülasyonu, yüksek kontrast modları ve ekran okuyucu uyumluluğu gibi yapay zeka destekli erişilebilirlik araçlarını entegre eden Özmen yazılım geliştirmede yeni bir standart belirleyerek dijital sigorta platformlarının performanstan ödün vermeden tamamen kapsayıcı olabileceğini kanıtladı. Sigorta ve teknolojinin kesişim noktası olan Insurtech (sigorta teknolojileri), otomasyon ve bulut tabanlı çözümlere dayanıyor ve liderliği, bu gelişmelerin evrensel erişime öncelik vermesini sağlıyor.
Bugünün teknoloji liderleri yalnızca kod yazmıyor; empatiyi, şeffaflığı, sürdürülebilirliğiveerişilebilirliğide stratejilerinin ayrılmaz parçası haline getiriyor. Figen Özmen’in çok sesli liderlik anlayışı, söz konusu değerleri teknoloji ekosistemine taşıyarak dönüşümü insana dokunan bir zemine oturtuyor. Onun liderliğinde geliştirilen her proje, hem teknik kaliteyi hem de sosyal etkiyi birlikte taşıyor.