“Ekonominin Eksik Parçası, Şehir Markalaşmasında Gizli”

By Fortune Türkiye

Şehir markalaşmasına akademik bir bakış açısı getirerek adından sıkça söz ettiren Mersin Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Erdoğan Tarakçı, bu stratejinin hem ekonomik kalkınma hem de sosyo-kültürel gelişim açısından önemine dikkat çekti. Uzun yıllardır başarılı projeleri ve uluslararası geniş akademik çevrelerce kabul edilen çalışmalarıyla öne çıkan Doç. Dr. İnci Erdoğan Tarakçı, Türkiye’nin yükselen şehirlerinin İstanbul ve İzmir olduğunun altını çizdi.

Şehirler, artık sadece coğrafi mekanlar değil; ekonomik kalkınma ve sosyo-kültürel gelişimin lokomotifi olarak markalaşarak öne çıkıyor. Şehir markalaşmasına akademik bir bakış açısı getiren Mersin Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Erdoğan Tarakçı, bu alanda yürüttüğü akademik çalışmalar ve uygulama projeleriyle şehir markalaşmasının önemine dikkat çekiyor. Özellikle Aksaray ilinde yürütülen “Gelişim ve Markalaşma Projesi” kapsamında yapılan çalıştay ve analizlerde önemli bir görev üstlenen Erdoğan Tarakçı, projenin akademik yönünü şekillendiren katkılarıyla şehir markalaşmasının somut örneklerini ortaya koyuyor.

Doç. Dr. İnci Erdoğan Tarakçı, akademik kariyeri boyunca pazarlama, turizm ve işletme yönetimi alanlarında geliştirdiği özgün çalışmalarıyla öne çıkıyor. Uluslararası kongrelerde sunduğu bildiriler ve saygın dergilerde yayımlanan makaleleriyle geniş bir akademik etki alanı yaratan Erdoğan Tarakçı, aynı zamanda farklı projelerle iş dünyasına da katkı sağladı. Gerek akademik üretkenliği gerekse özel sektörde edindiği deneyimle, disiplinler arası yaklaşımı ve sektörel vizyonuyla dikkat çekiyor.

“Şehir markalaşması, stratejik bir dönüşümdür”

Şehir markalaşması, yerel kalkınma ve destinasyon kimliği üzerine akademik ve uygulamalı çalışmalar yürüten ünlü akademisyen Doç. Dr. İnci Erdoğan Tarakçı, 15 yılı aşkın akademik geçmişiyle bugüne kadar 100’den fazla yayına imza attı. Aksaray ilindeki “Gelişim ve Markalaşma Projesi” kapsamında bilimsel koordinasyon görevini üstlenen Erdoğan Tarakçı, yayınlarında da şehirlerin marka değerini artırmak için yalnızca tanıtımın yeterli olmadığını vurguluyor. Şehirler için vizyon geliştirme, yerel kimliği ön plana çıkarma ve çok paydaşlı katılımı esas alan stratejilerin belirleyici olduğuna dikkat çekiyor.

Bir şehre yatırım yapılmasının, orada yaşanmasının ya da ziyaret edilmesinin ilk adımının o ilin oluşturduğu algı ve marka değeri olduğunu öne süren Doç. Dr. İnci Erdoğan Tarakçı, şehir markası stratejilerinin bir yerleşim yerini sadece coğrafi bir lokasyon olmaktan çıkarıp cazibe merkezine dönüştürdüğünü belirterek şu açıklamada bulundu:

“Bir şehri sıradanlıktan çıkarıp marka şehir haline getirmenin yolu, belli başlı aşamaları kararlılıkla uygulamaktan geçiyor. Bu süreç öncelikle şehir için güçlü bir vizyon oluşturmakla başlıyor. Şehir için nasıl bir imaj çizmek istendiği, hangi alanda ön plana çıkacağı belirleniyor. Ardından doğru bir konumlandırma ile rakiplerinden ayrıştırılıyor, özgün kimliği vurgulanıyor. Bu noktada en önemli başlıklardan biri de şehir kimliğinin ve imajının net şekilde tanımlanması. Bu kimliği destekleyecek şekilde etkili bir logo, anlamlı bir sembol ve çarpıcı bir slogan geliştirilmesi gerekiyor. Böylece hem şehir halkında hem dış paydaşlarda ortak bir aidiyet duygusu oluşturuluyor. Öyle ki şehir markalaşması, sadece bir görsel tasarım süreci değildir. Şehirle ilgili tüm paydaşların dahil olduğu, ortak akılla inşa edilen stratejik bir dönüşümdür.”

“Geleceğin şehirleri, markalaşabilenler olacak”

Dünyada markalaşmanın en başarılı örneklerinin Paris, Milano, Tokyo ve New York gibi şehirler olduğunu söyleyen Mersin Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Erdoğan Tarakçı, “Türkiye’de şehir markalaşmasında İstanbul ve İzmir başı çekerken; Gaziantep, Eskişehir ve Bodrum gibi illerimiz de markalaşma yatırımları ile öne çıkıyor. Turizm potansiyeliyle de öne çıkan Mersin gibi liman kentleri ve Aksaray gibi Anadolu şehirleri ise güçlü stratejilerle bu listeye girme potansiyeline sahip. Çünkü markalaşma, yalnızca bir logo ve slogan değil; ortak bir vizyonun tüm paydaşlar tarafından sahiplenilmesi anlamını taşıyor” diyerek değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı:

“Yapılan çalışmalar, şehir markalaşmasının bir imaj yönetimi olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Ayrıca doğrudan ekonomik kalkınmayı etkileyen stratejik bir süreç olduğunu gösteriyor. Yerel ürünlerin katma değerli hale getirilmesi, turizmin geliştirilmesi ve yatırım çekiciliğinin artırılması için şehirlerin kendi kimliklerine uygun, sürdürülebilir marka stratejileri oluşturmaları gerekiyor. Nitekim geleceğin şehirleri, markalaşabilen şehirler olacak.”

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...