Birleşmiş Milletler, dijital teknolojilerin uluslararası alanda kullanımı ve güvenliği konusunda adım attı. 5 yılı aşkın süredir devam eden müzakerelerin ardından bilgi ve iletişim teknolojileri alanında ilk kez küresel ölçekte sürekli bir yönetişim mekanizması kuruldu. Dışişleri Bakanlığı’nı temsilen Teknoloji Politikaları Genel Müdürü Büyükelçi Hami Aksoy’un yanı sıra Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği İkinci Katibi İlke Tanlay da önemli görevler üstlendi.
5 yılı aşkın süredir devam eden müzakerelerin ardından Birleşmiş Milletler (BM), dijital teknolojilerin uluslararası alanda kullanımı ve güvenliği konusunda adım attı. New York’ta gerçekleştirilen çok taraflı görüşmelerin sonunda, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında ilk kez küresel ölçekte sürekli bir yönetişim mekanizması kurulmasına karar verildi. Bu kritik süreçte Türkiye adına katılan heyette Dışişleri Bakanlığı’nı temsilen bulunan Teknoloji Politikaları Genel Müdürü Büyükelçi Hami Aksoy’un yanı sıra, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği İkinci Katibi İlke Tanlay da yer alarak önemli görevler üstlendi.

Gündemin ana maddesinde yapay zeka etiği de vardı
Dünya diplomasisinin kalbi olarak anılan ABD’nin New York şehrinde gerçekleştirilen müzakerelerde Türkiye, yoğun temasların sonunda başarılı bir şekilde yürütülen diyalog ve girişimlerde kendisi için oluşturduğu özel konumunu öne çıkardı. Dijital uçurum, yapay zeka etiği, siber güvenlik ve uluslararası işbirliği konularının gündemde olduğu görüşmelerde, gelişmekte olan ülkelerin dijital dönüşümde geride kalmaması gerektiğine dair güçlü bir diplomatik çerçeve de sunuldu. Türkiye’nin Sırbistan Büyükelçisi Hami Aksoy’a eşlik eden, Columbia Üniversitesi’nde “Early Warning: The Race to Forecast Conflict” programını tamamlayan İlke Tanlay, teknolojinin barış ve güvenlik üzerindeki etkilerine dair analiz kapasitesini uluslararası bir zemine taşıdı.
“Diplomasi görevleri bireysel değil, ekip işi”
Ankara’da Dışişleri Bakanlığı’nda sahada kritik görevler üstlenen Büyükelçi Hami Aksoy ve İlke Tanlay, Dışişleri Bakanlığı ve BM Daimi Temsilciliği tarafından yürütülen görevlerin diğer bakanlıklar ve ajansların da yer aldığı bir ekip çalışması olduğunu vurguladı. Bu alandaki sorumlulukların yalnızca politik değil; ekonomik, teknolojik, güvenlik, kalkınma ve insan hakları boyutlarını bütünsel şekilde değerlendirme yetenekleri ve çok farklı alanlarda konulara vakıf olmayı gerektirdiğine dikkat çekti. Diplomasinin bu çok boyutlu yapısının sadece uluslararası ilişkileri yönetmekle kalmayıp; teknolojik ilerlemeleri, iklim krizini, siber güvenliği ve kalkınma gibi evrensel sorunları da önceliklendiren ve yakından takip edilmesi gereken bir disiplin olarak yeni bir düzen ortaya çıkardığını öne sürdü. Benimsenen bütünsel yaklaşım, sadece ulusal çıkarları korumakla kalmayıp, aynı zamanda daha adil ve sürdürülebilir bir küresel düzenin inşasına da katkıda bulunuyor.
Kariyeri boyunca üstlendiği görevlerle genç yaşta Türk diplomasisinin çok boyutlu aktörlerinden biri haline gelen İlke Tanlay, Dışişleri Bakanlığı’ndaki görevinden önce bir erkek olarak toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların ekonomik yaşama katılımı konularında da uluslararası politikalara katkıda bulunmuştu. Tanlay, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde çalıştığı dönemde Avrupa Birliği ile yapılan Karma İstişare Komitesi yıllık toplantılar çerçevesinde henüz 23 yaşındayken Türkiye ulusal raportörü olurken; bu görevler, onun hem stratejik hem de insan odaklı diplomasi anlayışını yansıtıyor.