Allianz Trade, dünyanın dört bir yanındaki uzman ekonomistleri ile hazırladığı raporlardan İşletme Sermayesi Gereksinimi (İSG) ve Alacak Vadesi (AV) raporunu da güncelledi. Rapordaki bulgular, Kuzey Amerika ve Avrupa şirket stratejileri arasında giderek artan bir ayrışmaya işaret ederken şirketlerin, ekonomik belirsizlik, zayıf talep ve değişen ticaret politikalarıyla nasıl başa çıkmaya çalıştıklarını ortaya koyuyor.
Küresel İşletme Sermayesi Gereksinimleri 2008’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı
Rapora göre 2024 yılında İSG küresel olarak ortalama 2 gün arttı ve 78 güne çıktı. Bu rakamın küresel finansal krizden bu yana en yüksek seviye olduğu belirtiliyor. 2025 yılının başlarında da bu seviyelerden düşüş olacağına dair sinyallerin sınırlı kaldığı, çoğu bölgede durum böyleyken, Batı Avrupa’nın üst üste üçüncü yılda da 4 günlük artışla öne çıktığı raporda verilen bilgiler arasında bulunuyor. Asya-Pasifik bölgesinde de 2 gün ile ılımlı bir artış kaydedildiği, buna karşılık ABD’de stok eritme kaynaklı bir İSG düşüşü göze çarptığı raporda belirtiliyor.
Devam eden ticaret savaşında ne ters gidebilir?
Allianz Trade’in hazırladığı raporda; rekor düzeyde belirsizliklerin sürdüğü ve ticaret gerilimlerinin devam edeceği bir ortamda, küresel ekonomik büyümenin, resesyon dönemleri hariç 2008’den bu yana en düşük seviyesinde kalmaya devam edeceği belirtiliyor. 2025 yılında zayıf talebin şirketlerin cirolarını zora sokabileceği de dikkat çekilen konular arasında yer alıyor. Rapora göre; ABD’li şirketlerin daha düşük stoklara sahip olması ve Avrupalı şirketlerin önemli ölçüde kredi riski taşıması, finansman ihtiyaçlarının artmasına karşı savunmasız kalmalarına neden olacaktır.
Allianz Trade’in Makroekonomik Araştırmalar Bölüm Başkanı Ana Boata olumsuz bir senaryoda, İSG’nin ciddi şekilde artabileceğini vurguluyor. “ABD gümrük tarifelerinin Bağımsızlık Günü’nde açıklanan oranlarda uygulanması halinde, GSYH büyümesi 1 puan düşecek ve bu da İSG’yi artıracaktır. Böyle bir senaryoda, Temel İSG tahminlerimize kıyasla Avrupa ve Amerika’da firmaların sırasıyla 8,5 milyar euro ve 15,5 milyar dolar ilave finansman ihtiyacı oluşur ki bu da her iki bölge için 3 günlük ciroya eşdeğerdir. Benzer şekilde, mali istikrarsızlar ve arz kaynaklı enflasyonist şoklar nedeniyle faizler 1 puan artarsa, İSG Avrupa’da 14 milyar euro ve ABD’de 26 milyar dolar artabilir.“
Rapora göre; Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Asya-Pasifik bölgesinde daha çok zayıf talep nedeniyle yedi sektörde İSG artışı görüldü: ulaşım ekipmanları, kimyasallar, enerji, perakende, makine ekipmanı, metaller ve yazılım/BT hizmetleri. Buna karşılık, İSG düşüşleri daha dağınık seyretti: ABD’deki sektörlerin çoğunda iyileşme görülürken, Avrupa’da sadece kâğıt, B2C hizmetleri, konaklama gibi birkaç spesifik sektörde düşüş oldu.
Allianz Trade Kurumsal Araştırma Başkanı Ano Kuhanathan 2024’ün dördüncü çeyreği itibariyle, küresel firmaların yüzde35’inin İSG’sinin 90 günlük ciroyu aştığına ve kısmi rakamların normalden biraz daha büyük bir çeyreklik artışa işaret ettiğine dikkat çekiyor. “Ancak, ABD’de ticari stoklar rekor seviyedeki ithalata rağmen azaldı ve bu da yaygın stoklamadan ziyade seçici ön stoklamaya işaret ediyor. Stoklardaki erime kazançları artırdı ve sermaye yaratarak 2025 yılında hisse geri alımlarının 1 trilyon doları aşmasına zemin hazırladı. Bu rakam birinci çeyrek için hali hazırda 234 milyar dolara ulaştı. ABD firmaları büyüme beklemiyor olacak ki sermayeyi depolardan cüzdanlara ve fabrikalardan hissedarlara yönlendiriyor.”
Uzayan ödeme vadeleri Avrupa’da İSG’deki artışın temel nedeni
Raporda, 2024 yılında, küresel Ödeme Vadelerinin (ÖV) 2 günden fazla artarak İSG’deki genel artışın üzerinde gerçekleştiği ve İSG üzerinde artış baskısı yaratan temel unsur olduğu belirtiliyor.
Allianz Trade İflas Araştırmaları Baş Analisti Maxime Lemerle, daha yüksek stoklar ve daha düşük ÖV’lerle Avrupalı şirketlerin, ödeme vadelerini uzatarak ve riski absorbe ederek ticari ortaklarını finanse ettiğini ifade ediyor. “2024’ün dördüncü çeyreği ile 2025’in birinci çeyreği arasında şirketler, 11 milyar euroluk ek bir kaynak sağladı. Bu rakam, bankaların yıl başından bu yana sağladığı aylık yeni kredilerle neredeyse aynı.”