Roche İlaç Türkiye Çevik Dönüşüm ve Etki Odaklı Roller

By Fortune Türkiye

Roche, yarının ihtiyaçlarına bugünden çözüm üretmek için çevik dönüşümle güçleniyor

Roche İlaç Türkiye Pazarlama ve Müşteri Etkileşimi Lideri Umut Bal

Sağlık hizmetleri ekosisteminde 125 yıldır “yarının ihtiyaçlarına bugünden çözüm üretmek” üzere faaliyetlerini inovasyon odağında sürdüren Roche, çevik dönüşümle güçleniyor. Sektörde hastalar, klinisyenler, hekimler ve temasta bulunduğu tüm paydaşlar ile güçlü ilişkilerine yeni bir bakış açısıyla yaklaşan Roche’un çevik organizasyon yapısıyla hedeflediklerini Roche İlaç Türkiye İnsan ve Kültür Lideri Banu Gülsün ve Roche İlaç Türkiye Pazarlama ve Müşteri Etkileşimi Lideri Umut Bal anlatıyor.

Roche, sağlık hizmetleri alanında cesur bir dönüşüme adım attı. Çevik dönüşüm yolculuğundan bahsedebilir misiniz?

Banu Gülsün: 125 yıldır daha fazla hasta için daha fazla fayda sağlama misyonu ile yer aldığımız sağlık hizmetleri ekosisteminde kendimizi dönüştürerek yolculuğumuza devam ediyoruz. Günümüzde tüm dünyada artan sağlık hizmetlerinin erişilebilirliği ihtiyacına paralel olarak organizasyon yapımızı köklü bir değişimle yeniden yorumladık ve “Çevik Yönetim” anlayışı ile organizasyonumuzu yapılandırdık. Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler ve çalışanlarımızın görüşleriyle yapılanma sürecini yönettik. Attığımız bu cesur adımla, sağlık sektöründeki firmalar arasında sektöre de öncülük ettiğimize inanıyoruz. Müşteri öngörülerinin odakta olduğu, hiyerarşinin olmadığı ve süreçlerin sadeleştiği bu yeni iş yapış şekliyle daha fazla hastaya hizmet sağlamak ve sağlık ekosistemi için daha fazla değer yaratmak için emin adımlarla ilerliyoruz. Elbette bu yaşayan bir süreç. Bu yolculukta sürekli öğrenen bir organizasyon olarak kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz.

Yeni çalışma modelinin organizasyon yapınıza getirdiği yenilikler neler?

Umut Bal: Roche İlaç Türkiye’de büyük bir önemle benimsediğimiz “hasta odaklı yaklaşım” için hiyerarşik çalışma sisteminin ötesine geçmemiz gerektiği ve klasik organizasyon yapısıyla daha fazla fayda yaratmamızın mümkün olmayacağı bilinciyle kapsamlı bir dönüşüm başlattık. Bu çerçevede organizasyon yapısından süreçlere, hedef yönetiminden rollere, tamamen yeni bir yapı kazandık.

Dijitalleşmenin artmasıyla sağlık hizmetlerinde hız, verimlilik ve etkililik faktörleri büyük bir önem kazandı. Yeni çalışma modelimizde tüm terapötik alanlar için oluşturduğumuz ‘yeni roller’ ve ‘etki odaklı takımlar’ ile etkileşim halinde olduğumuz tüm paydaşlara daha yalın ve hızlı bir çalışma yöntemi sunmayı hedefliyoruz. Başlattığımız dönüşümle beraber kazandığımız çevik organizasyon yapısıyla bilimsel ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda, sağlık sisteminin gerçek bir bilimsel müttefiki olmak istiyoruz.

Sektörde etkinliğinizi artıracak yeni rollere işaret ettiniz, bunlar neler?

Umut Bal: Yeni çalışma modelimizde tedavi alanı odaklı yapıya geçmenin bir sonucu olarak hastaların farklılaşan sağlık hizmetleri ihtiyaçlarına kişiselleştirilmiş çözümler sunmak üzere geleneksel ürün tanıtım temsilcisi rolünü, “Hasta Yolculuğu Ortağı” rolü olarak yeniden tanımladık. Yeni rolün önemli faydaları ise hem hasta hem de hekim tarafında ihtiyaçları daha iyi anlayarak etkili çözümler üretebilmemiz oldu. Diğer yeni rolümüz ise sağlık profesyonelleri dışındaki sağlık sistemi paydaşları ile yenilikçi tanı ve tedavi yaklaşımlarının erişimine yönelik çalışacak şekilde tanımladığımız “Sağlık Sistemi Ortağı” oldu. 

Dönüşüm sürecinin şirket kültürü üzerindeki etkileri neler oldu?

Banu Gülsün: Çevik dönüşüm yolculuğuyla organizasyonel açıdan köklü bir değişime giderken bu süreçte hem kültür hem de zihniyet dönüşümü odağımızdaydı. Çünkü klasik yönetim anlayışını geride bırakıp, tamamen yeni bir modeli benimsemenin köklü bir zihinsel dönüşüm gerektirdiğini biliyorduk. Bu nedenle, yeni iş yapış şeklimizi şirket kültürümüzün bir parçası olarak değerlendirirken aynı zamanda çalışanlarımızın da bireysel dönüşümlerini destekleyerek organizasyonun her alanında etkinliklerini gösterebildikleri bir yapıyı benimsemelerini amaç edindik. Yeni yapımızda çalışanlarımızın yeni bakış açıları, daha farklı ve etkili liderlik donanımları kazanmalarına olanak sağlıyoruz. Bu süreçte deneyimlerimizle de gördük ki, çevik çalışma modelinde yöneticilik yerine liderlik öne çıkarken, yönetici rolü birden fazla çevik rolle ortak olarak yürütülen bir sorumluluk olarak konumlanıyor. Biz de bu anlayışın daha iyi benimsenmesi adına hiyerarşiyi azaltan, iş birliğini ve çalışma özerkliğini yükselten bir ortam sunmaya, kaynaklarımızı verimli kullanmaya odaklanıyoruz.

Dönüşüm süreciyle birlikte çalışanlar için söz konusu yenilikler neler?

Banu Gülsün: Roche İlaç Türkiye’de benimsediğimiz yeni çalışma modelinde, bizim için çok kıymetli olan çalışanlarımızın hem kişisel hem de profesyonel açıdan gelişimlerine daha fazla katkı sağlayabileceğimize inanıyoruz. Coğrafi sınırların büyük oranda ortadan kalktığı “Networked Way of Working” adlı yenilikçi çalışma modelimiz, çalışanlarımızın global olarak etkinliğini maksimize etmelerinin yanında potansiyellerini de çok daha geniş bir alanda ortaya koyabilmelerini mümkün kılmak üzere kurgulandı. 

“Ağ İçerisinde Çalışma Modeli” olarak da tanımlanan bu çalışma modeli sayesinde Roche İlaç Türkiye çalışanları sadece bulundukları ülke ve bölgenin konularına odaklanmakla kalmıyor, aynı zamanda birer global uzman olarak da sorumluluk alıyorlar. Bu sayede de çalışanlarımız sahip oldukları donanımları ve deneyimleri farklı alanlarda sergileyerek çözüm üretme esnekliği kazanırken, yeni deneyimler ve beceriler de edinme şansı yakalıyorlar. Roche olarak dünya çapında etkinliğimiz için çarpan etkisi yüksek olan bu model sayesinde üretilen çözümler farklı bölgelerde de değer yaratıyor. Bu model ile ekosistemde ağ içerisinde çalışma modelini benimseyen çevik bir şirket olarak konumlanıyoruz.

Son olarak, Roche’un önümüzdeki süreçteki hedeflerini bizimle paylaşabilir misiniz?

Umut Bal: 125 yıl boyunca inovasyon odaklı sürdürdüğümüz bu yolculukta önceliğimiz her zaman insan oldu. Önümüzdeki süreçte de yine aynı öncelikle çalışmalarımıza devam ederek gelecek 10 yılda topluma maliyeti yarıya indirerek iki kat tıbbi ilerleme sağlamayı, hastaların medikal değeri yüksek tanı çözümlerine erişimini iki katına çıkarmayı, sağlık hizmeti karar destek çözümleri aracılığıyla lider ve kârlı içgörülerin oluşturulmasına katkıda bulunmayı ve yeni nesil teknolojilerle sağlık sistemlerinin geleceğini belirleyecek kişiye özel sağlık hizmetlerine daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu anlamda da attığımız cesur dönüşüm adımı, önümüzdeki 10 yıllık hedeflere ulaşmamızda büyük önem arz ediyor.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...