Şirketler, yolda sayıları gittikçe artan elektrikli araçlara hizmet sunmak için birbirleriyle yarışıyorlar.
ADRIAN CROFT
20. Yüzyılda dev petrol şirketleri, Amerika’nın benzin oburlarını doyurabilmek için olabildiğince çok benzin istasyonu kurmakta birbirleriyle yarışıyorlardı. Elektrikli araç sayısının arttığı günümüzde ise, bu kez depoları doldurmak yerine fiş takılan şarj istasyonlarının yerleştirilmesi için yeni bir rekabet başlamış durumda.
Şirketler ülke çapında alışveriş merkezlerine ve eyaletler arası otoyollara binlerce şarj istasyonu yerleştiriyorlar. Sürücüler de bir şarj istasyonunda park edip, konnektörleri araçlarına takarak pilleri şarj ediyorlar.
Ancak çoğunun startup olduğu bu şirketlerin bu işten para kazanıp kazanmadıkları net değil. Şimdilik, karma stratejiler uygulamayı ve bunlardan bazılarının olumlu sonuçlar ortaya koymasını umut ediyorlar. Bu stratejilerden biri, sürücülerden dakika ya da kilowatt/saat bazında ücret talep etmek. İkinci formül ise, şarj istasyonlarına büyük ekranlar monte ederek buraları reklam billboard’larına dönüştürmek. Bir üçüncüsü ise, şirketlerin kendi mülklerine şarj ekipmanları yerleştirip, müşterilerden şarj için ücret talep etmeleri.
Tesla’nın kapsamlı bir şarj ağı kurma kararı, Elon Musk’ın ABD elektrikli araç pazarının kralı olmasına yardım etti. Şirket, otomobillerinin ilk müşterilerine hızlı süper şarj istasyonlarında sınırsız bedava şarj hizmeti sunuyordu ancak şimdi dakika başı ya da kilowatt/saat başı ücret alıyor.
Bu segmentte kesin olan şu ki, şirketler şarj istasyonları kurmak için büyük harcamalar yapmaktan kaçınmıyorlar. Yatırımcılar da bu yeni gelişen ve müşteri edinmeye odaklanan sektöre para akıtmaktan mutluluk duyuyor. Her yıl yüzlerce yeni şarj istasyonu yerleştiren sayısız şirketten biri olan EVgo’nun CEO’su Cathy Zoi, “Şu an hepimizin amacı daha çok, artan tüketici talebini karşılamak için hızla şarj istasyonları inşa etmek. Rekabet daha ikinci planda
ve şu aşamada yalnızca daha fazla altyapı sağlamakla meşgulüz” diyor. Şarj şirketleri elektrikli ve hibrid araba kullanımında öngörülen önemli artıştan kazanç sağlamayı umuyorlar. ABD’de geçen yıl her ne kadar COVID’in
sarstığı pazarda satılan elektrikli araç sayısı yüzde 10 oranında azalarak 295 bine gerilediyse de, bu rakamın uzun vadede önemli oranda artması bekleniyor. ABD’de Platt Analytics’e göre, yıllık elektrikli araç satışı 2025 yılında 1 milyon, 2030 yılında ise 3 milyon olacak.
Halen araba şarjlarının yüzde 80’i evde yapılıyor ancak uzun yol için şarjın yetersiz kalabileceği endişesi pek çok sürücünün temiz enerjiye geçme hevesini kırıyor. Bundan dolayı geniş çaplı bir şarj ağı elektrikli araçlara olan talebi artırmada kilit rol oynuyor.
Evde standart bir prize takılabilecek 120 Voltluk Level 1 şarj aleti, bir saatlik şarjla 3 ila 8 km arası bir sürüş olanağı sağlıyor. 240 Volta uygun Level 2 şarj aygıtı ise saatte 56 km’lik bir yol kat etme olanağı sunuyor.
Kamusal alanlardaki şarj istasyonları Level 2 şarjı ya da DC hızlı şarj imkanı sunuyor; bu da 20 dakikada 100-130 km arası bir mesafeye denk geliyor ve hızlı bir şarj için de en iyi opsiyonu sunuyor. Her bir otomobilin alabileceği şarj miktarı da değiştiğinden, planlama süreci zorlaşıyor. ABD Enerji Bakanlığı’na göre, ABD’de 2020 yılında kamusal alanlardaki şarj aleti sayısı 100 bine yakındı ve bunların çoğu da Level 2’ydi. Başkan Biden bunların sayısını artırmayı hedefliyor. Paris İklim Anlaşması’na destek veren ABD Başkanı, 2030 yılına kadar 500 bin şarj istasyonundan oluşan ulusal ağa 7,5 milyar dolar yatıracağını belirtti.
Bununla birlikte, enerji araştırma kuruluşu BloombergNEF’te kıdemli ortak Ryan Fisher, Biden’ın hedefini “iddiasız” olarak nitelendiriyor. Fisher’e göre, talebin karşılanması için ülkenin üç katı fazla şarj istasyonuna ihtiyacı var.
BloombergNEF’e göre, ABD’de en çok şarj konnektörüne sahip olan ChargePoint; yaklaşık 40 bin şarj konnektörü var. Onu 18,400 şarj istasyonuyla Tesla ve 4,900 şarj istasyonuyla da SemaConnect izliyor. Sadece hızlı şarj segmentinde bakıldığında Tesla yüzde 55’le lider konumda.
Hem şarj konnektörü satan hem de kendi ağını yöneten Blink Charging’in CEO’su Michael Farkas, en iyi lokasyonlarda istasyon kurmak için “arsa kapma”ya başlandığını söylüyor. Kamusal şarjlar söz konusu olduğunda, şirketi bunları hastane ve otopark gibi yerlerin yakınlarına yerleştirmeyi tercih ediyor. Farkas, “Önemli olan lokasyona sahip olmak, kontratla uzun bir süreliğine lokasyonun haklarını edinmek” diyor.
Kâr söz konusu olduğunda ise, bu konu şimdilik Blink’in bir numaralı önceliği değil. Kendisi bunun yerine büyümeye odaklanıyor. Şirket ilk mali çeyrekte büyük bir bölümü ekipman satışların- dan gelen 2,2 milyon dolar gelir üzerinden 7,4 milyon dolar zarar etti.
ChargePoint ise Blink’ten farklı olarak, yazılım abone- liklerine ek olarak, elektrik şarjından değil hanelere ve şirketlere şarj aleti satarak para kazanıyor. CEO Pasquale Romano’nun dediği gibi, park yeri olan her şirket potansiyel müşteri. “Çok fazla park yeri var” diyor.
Romano, bugünkü benzin istasyonları gibi şarj istasyon- larının da bir gün para kaza- nacağına inanıyor. Ona göre, kârın önemli bir bölümü de hızlı şarj istasyonlarından değil restoranlardan ve 24 saat açık perakende mağaza- larından gelecek.
ChargePoint geçen mali yılda 147 milyon dolar gelir elde ettiyse de 197 milyon dolarlık bir zararla yılı kapamak zorunda kaldı.
Öte yandan, hızlı şarjlarda uzmanlaşmış EVgo, bin 500 şarj konnektörlü ağını geniş- letirken bir başka stratejiyi gündeme getiriyor. Bu yıl 20 milyon dolarlık bir gelir üze- rinden 58 milyon dolarlık bir zarar öngören şirket elektrik satışından para kazanırken, marketlerin ve diğer işyerle- rinin yakınına yerleştirilecek şarj istasyonları için ödeme- lerde bulunuyor.
Karmaşık ekipmanlar gerektiren hızlı şarjlar eklemek ucuz bir iş değil. EVgo’dan Zoi, tek bir hızlı şarjın yerleştirilmesinin maliyetinin, daha yavaş Level 2 şarjın maliyetinin yaklaşık 20 katı olduğunu belirtiyor.
Bir başka şarj şirketi olan Volta Industries ise farklı bir yöntem deniyor. Sürücüleri Level 2 şarj aletlerinden bedava şarj yapmalarına olanak tanıyor ve bunun yerine, ekipmanına takılı 155 cm’lik dijital ekranlardaki reklamlardan gelir sağlıyor.
Ancak mali zorluklar bir yana, araba şarjı Wall Street’te gözde olan bir segment. Bir dizi şirket kısa süre önce halka arz oldu.
EVgo temmuzda halka arz oldu, ChargePoint ise bu yılın başında borsaya açıldı. Volta Industries ve İspanyol şirket Wallbox’un da onları takip etmesi bekleniyor.
General Motors ve Ford gibi otomotiv üreticileri kendi şarj ağlarını kurmak yerine şarj şirketleriyle ortaklıklar kurdular. Otomobil üreticileri müşterilerine büyük şarj ağlarına erişim olanağı sunarak araçlarını satış için daha cazip kılmak istiyorlar.
Örneğin, GM ve EVgo ABD’de 2025’e kadar 2 bin 700’ü aşkın hızlı şarj konnektörü eklemek için anlaşmaya vardı. Aynı zamanda Ford’un ortaklıkları araç sahiplerine Kuzey Amerika’nın çeşitli yerlerindeki 63 bin konnektöre erişim olanağı sunuyor.
Bu arada petrol şirketleri de, elektrikli arabalar benzinli arabalara kıyasla daha fazla yaygınlık kazanırken geri plana düşmemek için elektrikli araç şarj işine giriyorlar. Shell halen küresel ağındaki 60 bin şarj istasyonunu 2025 yılına kadar 500 bine çıkarmayı hedeflerken, BP 2030 yılına kadar 70 bini aşkın şarj istasyonu planlıyor.
Shell ABD’de de şarj yazılım firması Greenlots’u 2019 yılında satın aldı; EVgo ise Kaliforniya’daki bazı benzin istasyonlarında hızlı şarj konnektörleri yerleştirmek için Chevron’la çalışıyor.
Bununla birlikte, şarj ekipmanlarının uyuşmazlığı şarj istasyonları alanında sıkıntı yaratıyor. Tüm elektrikli araçlar standart fiş kullanımıyla yavaş yavaş şarj edilebiliyor. Ancak hızlı şarj söz konusu olduğunda, üç farklı konnektör var. Pek çok istasyon seçim hakkı tanıyor ve Tesla sürücüleri de bu şarj cihazlarını bir adaptörle kullanabiliyorlar. Ancak şimdilik ABD’deki Tesla süper şarjları yalnızca Tesla’ya uygun.
Bununla birlikte, Tesla CEO’su Elon Musk temmuz ayında attığı bir tweet’te Tesla’nın bu yılın sonunda süper şarjları diğer elektrikli otomobillere de açabileceğini belirttiğinden, bu durum değişebilir. Teknik nedenlerden dolayı, bu muhtemelen ilk olarak Avrupa’da gerçekleşe- cek ancak süper şarjlar başka yerlerde de açılabilir. Bu da Tesla dışı sürücülerin de binlerce daha fazla şarj cihazına erişimini sağlayıp, diğer şarj istasyonu şirketleri için yeni bir rekabet yaratacak.