Chef Seasons, piyasadaki ürünleri taklit etmek ya da geliştirmek yerine tüketici ihtiyaçlarını, kullanım alanlarını çok iyi analiz ederek ürünler geliştiriyor. Şirket, bu girişimcilik eğilimi sayesinde 30 ülkeye gurme tuz, baharat, çeşni ve sos ihraç ediyor.
Ersan Taylan Çıplak
CHEF SEASONS CEO’su Burak Hucuptan, “Rakiplerimiz o kadar büyük ki; onlarla baş edebilmek için hep farklı; hep hızlı olmamız gerektiğinin farkındayız” diyor. Hucuptan’ın bu söyledikleri aslında sadece kendisinin kişisel değerleri değil. Bunlar aynı zamanda şirketinin kurumsal kültürüyle örtüşüyor. Örneğin, Chef Seasons’ın organizasyon süreçlerinde resmiyetten uzak oldukları hemen fark ediliyor. Merkezileştirme ve departmanlaşmadan kaçındıklarını görülüyor. Ürün geliştirme ve pazarlama sürecine tüketiciler de dahil ediliyor. Tüm bunlar sayesinde inovatif düşünceye öncelik veren, çevik bir şirket ortaya çıkıyor. Chef Seasons’ın en güçlü kası esnek olması. Şirket, esnek üretim modelleri, dijital dönüşüm süreçleri, inovasyon potansiyeliyle faaliyet gösterdiği alanda fark yaratıyor.
ÜRETİM 2.5 KATINA ÇIKACAK
İzmir merkezli Chef Seasons, 2009’da fason üretimle faaliyetlerine başlıyor. 2011’de küçük bir imalathane kuruluyor. 2013’te daha büyük bir tesise taşınıyor. 2017’de ise şu anki yeni tesisine taşınıyor. Bu tesiste mevcut kapasiteyi 2.5 katına çıkaracak ek yatırım tamamlanmak üzere. Hucuptan, “Biz finansal yetersizliklerimizden ötürü her zaman tam zamanında üretimle çalıştık. Yani stok ürün yapmadık. Hep siparişe dayalı bir üretim sürecimiz oldu. Halen de böyle gidiyor” diyor. İşte bu durum şirkete inanılmaz bir esneklik sağlıyor. Küçük partilerde üretim tarzı bir süre sonra etkili bir modele dönüşüyor. Örneğin, yeni açılmış restoranlar ya da birkaç şubeli zincirler, büyük üreticilerinden minimum sipariş miktarları yüzünden hizmet alamazken bu işler birer birer Chef Seasons’a geliyor.
ÜRETİM HIZIYLA GELEN BAŞARI
Hucuptan, “Bu durum öyle bir noktaya geldi ki rakiplerimiz kendilerine gelen işleri ‘Size Chef Seasons yardımcı olabilir’ diyerek bize yönlendirdiler” diyor. Bunlar şirkete yeni fırsatlar yaratıyor. Stratejik ortaklıklar kuruluyor. Hucuptan, “Unilever ile yaptığımız iş birliğinde onların hammaddelerini kullanarak farklı soslar ürettik ve restoran kanalına satış yaptık. Herkesin farklılaşmaya çalıştığı, kendi lezzetlerini yaratmaya çalıştıkları dönemde, bu üretim modeli bize satış ekibi olmadan müşterilerin ve taleplerin işi büyüttüğü bir yapıya dönüştü. Hızlı olmak en büyük rekabet avantajımız. Halen müşterilerimize verdiğimiz söz, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar üç iş günü içinde bizden istedikleri numune ya da ürün taleplerini onlara ulaştırıyoruz” diyor. Chef Seasons, müşteri tarafında da tedarik zinciri tarafında da her zaman stratejik ortaklıklarla büyüyor. Tedarikçileriyle de uzun süreli işbirliklerine önem veriyor. Şirket, iyi yönetilen bir tedarik zincirinin hız ve maliyet verimliliği açısından kritik öneme sahip olduğunun farkında.
TEDARİKÇİLERİYLE GÜÇLÜ BAĞ KURUYOR
Hucuptan, “Daha ucuza bulduğumuz bir hammadde ile maliyet düşürmek yerine güvendiğimiz tedarikçimizi hiçbir zaman değiştirmedik. Kaliteli ve doğru girdi en öncelikli yaklaşımımız oluyor. Marka yaratırken fark yaratmanın ne kadar önemli olduğunun bilincinde olan bir şirket olarak, ürün kalitemizden iş stratejimize, hizmet kalitemizden tedarikçilerimiz ile ilişkilerimize kadar hep farklılığın, daha iyiyi yapmanın peşindeyiz. Birlikte kazanmanın, birlikte büyümenin, birbirimize destek olmanın önemine inanıyoruz.” diyor. Chef Seasons, önümüzdeki dönemde sos kategorisinde daha hızlı büyümeyi planlıyor. Şirket, bu doğrultuda yine iddialı çalışmalara yoğunlaşmış durumda. Diğer yandan online satış performansını artırmak için Amazon ve Okado gibi güçlü firmalarla bağlantı kurmaya hazırlanıyor.
MUTLU ÇALIŞAN PROFİLİ
Şirketin yaratıcı özelliklere sahip kadroları ise önemli özelliklerinden bir başkası. Bu hevesli ve istekli ekip tarafından yapılan çalışmalar ilgi görüyor. Örneğin Chef Seasons, bu yıl Sial Paris Fuarın’dan beş ödülle geri döndü. Chef Seasons, her yıl hazırladığı trend raporlarını dünyada üç bin profesyonele ulaştırarak işbirliği süreçlerini hep canlı tutuyor. Şirketin ürünleri 30 ülkede yılda 80 milyondan fazla tüketiciye ulaşıyor.
Pandemi başlangıcında restoranların kapanması şirkette ciroların ciddi miktarda düşmesine neden oluyor. Ancak, bu dönem için etkili bir stratejiye geçiliyor. Şirket, hızlı bir şekilde yemek servisi ve perakende kanallarına yöneliyor. Bu sayede özellikle yurtdışı perakende satışları artıyor. Cirodaki kayıplar, telafi ediliyor. Malum koşullar altında, zor günlerden geçen tedarikçilerinin de nakit akışının onların aleyhine bozulması engelleniyor. Şirket, hiçbir ödemesini aksatmadan, vadesinde taahhütlerine uyarak işbirliklerini daha da geliştiriyor.