İngiltere’de yapılan referandumdan çıkan Brexit kararı yatırımcıları adeta ters köşeye yatırdı. Piyasalarda deprem etkisi yaratan karar sonrası hisse senedi piyasalarında sert düşüş yaşanırken, güvenli limanlara yönelim arttı.
Sterlin dolar karşısında 31 yılın en düşük seviyesine gerilerken Avrupa borsalarında kayıp yüzde 8’e ulaştı, Avrupa bankalarında ise düşüş yüzde 30’a yaklaştı.
Yurtdışı piyasalarda yaşanan depremin etkisiyle güne yüzde 5 oranında düşüşle başlayan BIST 100 endeksi ilk seans sonuna doğru yüzde 3,85 oranında kayıpla işlem görüyor. Dün 3 seviyesinin üzerini test eden Dolar/TL kuru ise 2,91’li seviyelerde dengelenme çabasında.
Morgan Stanley bugün yayınladığı raporda, Türkiye’nin gelişmekte olan ülke kredi piyasaları arasında Güney Afrika ile birlikte en çok riske maruz olan ülkelerden olduğunu söyledi. Citigroup ise Brexit’in, Türkiye’deki para politikasında genişlemeci döngüyü bozabileceğine dikkat çekerek Türkiye’de kısa vadeli tahvillerin satılması nedeniyle getiri eğrisinin düzleşeceğini bildirdi.
Brexit kararının yurtiçi piyasaya olası yansımasını değerlendirdiği notunda TEB Yatırım Stratejisti Işık Ökte, Borsa Istanbul’da uzun pozisyonda hisse taşıyan ve pozisyonlarını BIST 30 kontrat (kısa) ya da TRYUSD kontrat (uzun) pozisyonlarıyla ‘’hedge’’ etmemiş (korumamış) yatırımcıların/trader’ların piyasadaki önemli seviyeleri izleyerek pozisyonlarını trade etmelerini tavsiyesinde bulundu. Ökte, bu ortamın, oturup, piyasayı ‘’seyretme’’ ortamı değil; aksiyon alma, ‘’risk kesme’’ ya da ‘’risk artırma’’ ortamı olduğuna inandıklarını söyledi.
Ökte, belirsizliklerin arttığı ortamda, Türk hisse senetlerinin F/K bazında gelişmekte olan ülkelere göre yüzde 32 iskontosuna ve ana destek seviyelerinde işlem görmesine rağmen, kısa pozisyon açmak isteyen trader’lara (ya da uzun pozisyonundan çıkmak isteyen trader’lar) $2.40 endeks seviyesini geri alım için hedeflemeleri önerisinde bulundu.
“TCMB’NİN NE YAPACAĞI RİSK ALGISININ NE ÖLÇÜDE BOZULACAĞINA BAĞLI”
DenizBank Özel Bankacılık Grubu Sermaye Piyasası Araçları Satış, Performans ve İş Geliştirme Bölümü Yönetmeni Orkun Gödek, riskli pozisyonlar taşınmadan TRL fiyatlamasını takip etmekte fayda olduğunu kaydetti.
Orkun Gödek Foreks’e yaptığı açıklamada, sabah Asya seansında gerçekleşen sert işlemlerin hala daha düşük değerlerde olunmasına rağmen Avrupa açılışı ile birlikte nispeten momentum kaybettiğinin görüldüğünü vurguladı.
Gödek, özellikle para piyasası işlemlerinde EUR/USD paritesinin değerlendiği, yurtiçinde ise Türk lirasının beklendiği ölçüde değer kaybetmediğinin görüldüğüne işaret ederek, şunları söyledi:
“Bu konuda iki önemli faktör ön plana çıkıyor ve değerlendiriliyor olabilir. Bunlardan birincisi Merkez Bankalarının küresel çapta önlem alma ve likidite sağlama konusunda gerektiğinde düşünmeden atabileceği
beklentisi. İkincisi ise İsviçre Merkez Bankası’nın sabah CHF müdahalesinin aralıklarla sürmesi ve piyasada likiditeyi artırarak çapraz kurlar üzerinden diğer para birimlerini etkilemesi durumu. Bu nedenle de para birimlerinde kısmen toparlanma olduğunu görüyoruz. Referandum olayının sonuçlarını tek bir gün özelindedeğerlendirmek sağlıklı olmayacaktır. Kesinlikle orta ve uzun vadede daha büyük
sıkıntıları konuşuyor olacağız. Ne gibi? Fed’in para politikasında normalleşmeyi çok büyük olasılıkla piyasalarda gerginliğin devam ettiği senaryoda ertelediğini görebiliriz. Bu durum bol likiditenin olmadığı ortamda nasıl fiyatlama yapılacağı konusunda fikri olmayan genç yatırımcılar ve ekonomistler için kaygının ertelenmesi demek.
TCMB ne yapar sorusunun cevabı ise risk algılamasının ne ölçüde bozulacağına bağlı. Tecrübelerimiz 2008 krizinde gevşeme yönlü adımlar geldiğini hatırlatıyor. AOFM beklediğimiz şekilde %8.14 seviyesine geriledi.
Riskli pozisyonlar taşınmadan TRY fiyatlamasını takip etmekte fayda var.”
“KARLI POZİSYONLAR REALİZE EDİLMESİ AMACIYLA KULLANILMALI”
Vakıf Yatırım’ın değerlendirmesinde ise, BİST tarafında 74.600 ardından 75.400 seviyeleri hedefinin aşıldığı, mevcut seviyelerden itibaren ise 75.400 üzerinde kalınmasının önemli olduğuna dikkat çekildi.
Kurum, “75.400 üzerinde kalınırsa 76.000 hedef olacaktır. Ancak, 76.000 seviyelerine BİST’i taşıyacak piyasa algısının mevcut durumda bir miktar iyimser olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla da 75.400-76.000
aralığında alım tarafında olmak yerine karlı pozisyonların realize edilmesi amacıyla kullanılması gerektiğini düşünmekteyiz” değerlendirmesinde bulundu.
BREXIT TÜRK ŞİRKETLERİNİ NASIL ETKİLEYECEK?
Vakıf Yatırım, Brexit’in Türk şirketlerine etkisini ele alan bir analiz yayımladı.
Yapılan analizde şu değerlendirmeye yer verildi: “Ford Otosan İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkması durumunda en fazla etkilenebilecek Şirketler arasında yer alıyor. Bilindiği gibi Ford Otosan için İngiltere önemli bir (ihracatın %35’i toplam satışların ise %23’ü İngiltere’ye yapılıyor) ihracat pazarı. Ayrıca ihracatın %95’i de Avrupa’ya yapılıyor. Referandumdan İngiltere’nin AB’den çıkması yönünde oluşan kararın hayata geçirilmesi durumunda yeni ticari anlaşmaların imzalanmalarının kısa zamanda tamamlanamaması, değişen dış ticaret uygulamaları nedeniyle yaşanacak ihracat zorluklarının, bu yönde gerekli düzenlemeler yapılana kadar
Şirket üzerine olumsuz etkiler yaratabileceği görüşündeyiz.
Tofaş Oto’nun satışlarının %58,6’sı ihracat olup (ihracatın %76’sı Avrupa’ya yapılıyor), İngiltere’nin ihracat içerisindeki payı ise %11,7 düzeyinde. Bu oran toplam satışların %6,9’u gibi düşük seviyede olması, ihracat adetlerinin “al ya da öde” anlaşmaları ile koruma altında olması nedeniyle Şirkete etkisinin sınırlı olacağı görüşündeyiz.
Arçelik satış gelirlerinin yaklaşık %15’i İngiltere’den elde edilmektedir ve bu süreçten olumsuz etkilenmesi beklenmesi gereken şirketlerden birisi de Arçelik olacaktır.
Koç Holding, önemli iştirakleri Ford Otosan, Tofaş ve Arçelik’ten dolayı süreçten finansal anlamda da olumsuz etkilenmesi gereken şirketlerden birisi olacaktır.
Brexit sürecinin bir sonucu olarak kurlarda sert hareketler görmekteyiz. Bu da şirketlerin gerek operasyonel taraflarına gerekse taşıdıkları kur riskine göre finansal tarafa etkileri olacaktır. Burada ¬/$ paritesindeki ve $/TL’nin ¬/TL fiyatlaması önem kazanacaktır. Bu noktada
Gelir (%43’ü $, %25’i ¬) ve maliyet (%51’i $, %12’si ¬) dağılımına baktığımızda THY’nin operasyonel tarafta $ karşısında zayıflayan ¬’dan sınırlı da olsa olumsuz etkileneceğini düşünüyoruz. Şirket operasyonel
olarak $ karşısında zayıflayan TL’den ise olumlu etkilenecektir. Bilanço pozisyonu açısından ise (şirketin fonksiyonel para birimi $) ¬ kısa pozisyonu taşıyan şirketin operasyonel olmayan tarafta bu gelişmeden olumlu etkilenecektir.
Diğer taraftan genel bir yaklaşım olarak TL’nin değer kaybettiği bir ortam oluşacağı varsayımıyla net döviz borç pozisyonu olan şirketlerin 2Ç dahil olmak üzere finansal performanslarında olumsuzluklar görürken, net döviz fazlası olan şirketlerde ise göreceli olumlu etkiler göreceğimizi düşünüyoruz.”