Gübretaş’ın piyasa değeri son 13 yılda dolar bazında 39’a katlanarak 829 milyon dolara çıktı. Şirket beş yıl içerisinde Türkiye’nin en büyük 20 sanayi ve hizmet şirketi arasına girmeyi hedefliyor.
GÜBRETAŞ, Fortune 500 Türkiye listesinde bu yıl 43’üncü sırada yer aldı. Kimyevi gübre sektörünün önde gelen firmalarından olan ve hızlı büyümesiyle dikkat çeken Gübretaş, son 13 yılda piyasa değeri en hızlı büyüyen borsa şirketlerinden biri. 13 yıl içerisinde piyasa değerini yüzde 3 bin 848 artırarak 829 milyon dolara yükseltti. Şirketin parlayarak hızlı büyüyenler ligine tırmanmasının arka planında ise yapmış olduğu başarılı yatırımlar bulunuyor. 2008 yılında liderliğini yaptığı konsorsiyumla 656 milyon dolara Razi Petrokimya’yı satın alması ile başlayan büyüme hikayesi, şirketin piyasa değerinin katlanmasını sağladı. Peki, Gübretaş büyüme hikayesini devam ettirebilecek mi? Bunu araştırmak, şirketin gelecek planlarını ve yeni atılımlarını öğrenmek için Genel Müdür Şükrü Kutlu ile Gübretaş’ın Kocaeli’ndeki Yarımca tesislerinde görüştük.
Daha önce Sayıştay Başkanlığı’nda denetçi ve başdenetçi olarak çalışan Kutlu, ardından 12 yıl boyunca Türk Telekom A.Ş.’de Genel Müdür Yardımcısı görev aldı. Gübretaş’taki görevine Şubat 2015’te başlayan Kutlu aynı zamanda Gübretaş’ın iştiraklerinden olan Razi Petrokimya, NEGMAR Denizcilik, Raintrade Dış Ticaret ve Arya Phosphoric’te yönetim kurulunda görev yapıyor. Gübretaş’taki görevine yeni gelmesine rağmen şirketi oldukça iyi tanıyan Kutlu, şirketin büyüme basamaklarını hızlı tırmanmasını dönemin Türkiye’nin yurtdışındaki en büyük sanayi yatırımı olan Razi Petrokimya’yı almasına ve yatırımlarına bağlıyor. İthalata dayalı bir sektörde faaliyet gösterdiklerinin altını çizen Kutlu, Türkiye’nin kimyevi gübrenin en önemli üç hammaddesi olan azot, fosfat ve potasyum açısından yeraltı kaynaklarına sahip olmadığını söylüyor. Ülkemizdeki çiftçilerin daha uygun fiyatla gübre teminini sağlamak için 2005 yılı sonrasında ihtiyaç duydukları hammaddelere sahip ülkelerde yatırım yapma stratejisini geliştiren şirket, İran’da Razi Petrokimya’nın özelleştirilmesi gündeme gelince fizibilite yaparak böyle bir yatırımı gerçekleştirmeye karar vermiş.
Yalnızca dönemin en büyük yurtdışı yatırımı değil aynı zamanda İran ve Ortadoğu’nun en büyük gübre üretim tesislerinden biri olan Razi Petrokimya, 877 dönüm arazi üzerinde, 11 üretim ünitesine ve 3,6 milyon ton üretim kapasitesine sahip. 2 bin 700 kişiye istihdam sağlayan tesisin ürünlerinin yaklaşık yüzde 75-80’i Uzakdoğu’dan Afrika’ya uzanan geniş bir hinterlanda ihraç ediliyor. Kutlu, “Bu bağlı ortaklığımızdaki kârlılık sayesinde temettü dağıtımıyla yatırımcılarımızı memnun ederken, finansal yapımızın güçlenmesi de pazardaki hareket kabiliyetimizi artırdı. Bu yatırımın da etkisiyle Fortune Türkiye Dergisi’nin 2010’da yayınladığı araştırmada 2008 itibariyle Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketi seçildik” diyor ve Razi Petrokimya yatırımının kendilerine uluslararası bir tecrübe ve özgüven kazandırdığını ifade ediyor.
Gübretaş’ın, Türkiye genelinde iki ayrı noktadaki altı üretim tesisinin yanı sıra iki liman, beş lojistik merkez, yedi bölge satış müdürlüğü, üç farklı ilde analiz laboratuvarları ve 2 bin 900 civarında satış noktası bulunuyor. Şirketin Türkiye’de ana üretim üssü Kocaeli-Yarımca’da yer alıyor. Kutlu, “Buradaki üç fabrikada toplam 685 bin ton yıllık üretim kapasitemizi, yeni inşa ettiğimiz NPK fabrikasıyla yükselttik” diyor. Şirketin yine Yarımca’da 25 bin tonluk bir amonyak tankı inşası devam ediyor. Katı gübre üretimi yaptıkları Kocaeli’ndeki yeni ünitelerle birlikte Gübretaş’ın beş fabrikasındaki yıllık toplam kapasitesi 985 bin ton. Bunun yanı sıra şirketin bir de İzmir’de yıllık 25 bin ton kapasiteye sahip bir sıvı-toz gübre üretim tesisi yer alıyor.
GEÇTİĞİMİZ YIL TÜRKİYE’DEKİ kimyevi gübre üretim ve satış faaliyetlerinden 1,6 milyar TL civarında ciro elde eden şirket bu yıl içinse 1 milyon 800 bin ton civarında satış yaparak 2 milyar TL civarında ciro sağlamayı hedefliyor. Şirket, sadece kimyevi gübre üretimi değil onun yanısıra “bitki koruma” ürünleri ile Türkiye’deki faaliyetlerine yenisini de ekliyor. Kutlu, “2009 yılında Tarım Kredi Kooperatifleri ortaklığıyla TARKİM Bitki Koruma A.Ş. adlı iştirakimizi kurduk. 60 yılı aşkın süredir kimyevi gübreyle yaptığımız ‘bitki besleme’ faaliyetini, şimdi zirai ilaçlar alanındaki bu iştirakimizin ‘bitki koruma’ ürünleriyle desteklemiş olacağız. Bu da tarımsal girdi alanındaki sinerjimizi daha da güçlendirirken, ciromuza da belli oranda katkı sağlayacaktır” diyor. Kutlu, konsolide cironun ise bu yıl 3,5 milyar TL’ye yakın gerçekleşmesini öngörüyor.
Şirketin hammadde ve emtiayla ilgili maliyetleri, toplam maliyetlerinin içinde yüzde 85-90’lık bir oranı kapsıyor. Sektörün hammadde kaynakları açısından dışa ve döviz hareketlerine bağımlı olması finansal maliyetleri artırıyor. Faaliyet konusu tarım olan pek çok firma gibi Gübretaş da ciddi oranda dönemsellik etkilerine açık bir şirket. Özellikle ekim zamanı olan sonbahar ile üst gübrelemenin yapıldığı ilkbahar dönemlerinde talep artıyor. Şirketin ürün ekim periyotları öncesi satışları ciddi miktarda artarken, özellikle yılın ikinci çeyrekleri faaliyetlerin en düşük seviyelerde olduğu dönemleri yansıtıyor. Genel tüketim trendine bakıldığında Türkiye’de gübre kullanımı artmamakla birlikte son 10 yıllık ortalamaya bakıldığında Türkiye’nin toplam gübre tüketimi 5- 5,5 milyon ton civarında seyrediyor. Dünyadaki toplam bitki besin maddesi tüketimi 180 milyon ton civarında ve Türkiye bu tüketim içinde 2,5 milyon ton miktarla sadece yüzde 1,5 seviyelerinde bir paya sahip.
Türkiye’de birim alanda gübre tüketimi, gelişmiş ülkelere kıyasla oldukça düşük seviyelerde. Gelişmiş ülkelerde hektar başına ekili arazide gübre tüketimi 200 kg seviyesine yakın; dünya ortalaması ise 116 kg düzeyinde. Türkiye’de gübre tüketiminin hektar başına sadece 95 kg seviyesinde olması, tarımsal verimlilik ve kalitenin daha da artırılması için kullanılabilecek gübre potansiyelini de gösteriyor. Kutlu, “Tarım alanında sağlanacak reformlarla ve çiftçiyi bilinçlendirme çalışmalarıyla tarımda verimliliği artırmak açısından gübre tüketiminin teşvik edilmesi gerekli” diyor. Uzmanların yaptığı hesaplamalara göre Türkiye’de dünya ortalamasında bir gübre tüketiminin gerçekleşmesi halinde, yıllık toplam tüketimin yaklaşık yüzde 50 oranında artışla 7,5 milyon ton üzerine çıkabileceği öngörülüyor.
GÜBRETAŞ HİSSELERİNİN YÜZDE 25’İ halka açık olarak Borsa İstanbul’da işlem görüyor. Şirketin kalan yüzde 75 hissesi ise 1,1 milyon ortağıyla ana hissedarları olan Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’ne ait. Oldukça yüksek enflasyon ve reel faiz oranlarının bulunduğu 2001 krizi öncesi dönemi bir kenara bırakıp, son 10 yıl ele alındığında Gübretaş’ın 1 TL değerindeki 1 lotunu alan yatırımcı, bu sürede 1,18 TL seviyesinde bir temettü elde etti. Şirketin hisseleri gerek performansı gerekse temettü verimliliği ile yıllar itibariyle yatırımcının yüzünü güldürdü. Kutlu, “Özellikle Razi Petrokimya yatırımıyla ilgili ödemeyi tamamlamanın ardından son iki yılda hissedarlarımıza temettü dağıtmış olmamız da temettü verimliliği açısından dikkat çeken bir göstergedir” diyor.
Gübretaş, hammadde kaynakları açısından dışa bağımlı bir sektörde yer alıyor. Fiyatların uluslararası piyasada belirlendiği bir sektörde olması şirketi özellikle döviz hareketlerindeki etkiye açık kılıyor. Kutlu 2015 yılının risk ve fırsatlarını değerlendirirken, “Buradaki en önemli handikaplardan biri, yurtdışından dövizle aldığımız ürünü iç pazarda çiftçiye ulaştırırken TL bazında satmanın getirdiği risklerdir” diyor ve ekliyor: “En önemli risk kategorisinde döviz ve finans maliyetlerinin yükselişi bulunuyor.” Şirketin bu yıl yaşadığı en önemli fırsat ise uluslararası anlaşma neticesinde İran’a uygulanan ambargonun gevşetilerek kalkma aşamasına geçmesi. Bu gelişme ile ilgili olarak Kutlu, “İran’daki bağlı ortaklığımız Razi Petrokimya’nın uluslararası pazarda hareket kabiliyetini, rekabet gücünü ve kârlılığını yükselteceği için finansal açıdan bize önemli katkılar sağlayacaktır” diyor.
Sektör uzmanlarına göre, son dönemde kurdaki artışlar, fiyatların yükselmesine neden oldu. 2015 yılı boyunca TL’nin dolar karşısındaki hızlı değer kaybı, gelirlerinin önemli kısmı TL, maliyetlerinin önemli kısmı ise dolar cinsinden olan gübre firmalarının kârlılıklarını olumsuz etkiledi. Hem Gübretaş hem de diğer firmalar, artan maliyetlerini tam olarak satış fiyatlarına yansıtamadığından marjlarda genel bir daralma yaşandı. Şirketin ilk dokuz aylık performansına bakıldığında satışlarının yüzde 12,49 artarken kârının yüzde 49,75 azaldığı görülüyor. Şirket yılın üçüncü çeyreğinde 12 milyon TL net kar elde etti. Bunun yanında yine yabancı para cinsinden olan finansal borçların da kurun artması ile TL cinsinden daha yüksek seviyelere çıktığı görülüyor. Bundan dolayı Gübretaş’ın satış gelirleri artmasına rağmen, kâr miktarının ciddi seviyede düştüğü görülüyor. İş Yatırım araştırma analistlerinden İlyas Urgancı 2015 üçüncü çeyrek sonuçlarının hemen ardından şirket için yaptığı değerlendirmede şirketin, beklentileri olan 11 milyon TL’ye paralel, fakat piyasa beklentisi olan 23 milyon TL’nin altında net kar açıkladığını belirtti. Urgancı, “Bu rakam geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 60 gerilemeye işaret ediyor. Gübre fiyatlarının zayıf seyri (özellikle amonyak) ile birlikte gerileyen operasyonel performans ve yüksek finansal giderler neticesinde net karda yıllık bazda gerileme kaydedildi” diyor. Şükrü Kutlu ise “Gübretaş olarak bir yandan daha yüksek üretim ve satış rakamları ile ciroyu artırmaya çalışırken, bir yandan da devam eden yatırım projeleri ile daha entegre tesislere sahip olarak, kârlılık oranlarını yukarı çekmeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor.
TARIMDA VERİMLİLİK ARTIŞI sağlamak için farklı sosyal projelerde yer alan Gübretaş, yıl boyunca Türkiye genelinde bilinçli tarıma yönelik çiftçi eğitim toplantıları organize ediyor ve toprak analiz
eğitimleriyle gübreleme programları sunuyor. Toprak analiz eğitimleriyle dengeli ve düzenli gübreleme yapılmasının önemine dikkat çekiliyor. 2005 yılında başlatılan Türkiye Toprak Verimliliği Haritası Projesi ve “Bilinçli Üretici Kazanır” sloganıyla ülke genelinde iyi tarım uygulamalarına yönelik eğitim toplantıları düzenleniyor. Bu kapsamda her yıl, Türkiye genelindeki 2 bine yakın noktada düzenlenen bilinçli tarım eğitimlerine 150 bine yakın çiftçi ve ziraat mühendisi katılıyor. Şirket, Türkiye Toprak Verimliliği Haritası’nda elde ettikleri verilere göre geliştirdikleri bölgeye ve bitkiye özel gübreler sayesinde 180’den fazla gübre çeşidi ile çiftçilerin birim alandan daha yüksek verim ve kalite ile daha yüksek kazanç elde etmelerine katkı sağlıyor. Eğitime her alanda destek vermeye çalışan şirket bunun için ziraat fakültelerinde okuyan ekonomik desteğe ihtiyacı olan belli sayıda çiftçi çocuğuna dört yıl boyunca karşılıksız eğitim bursu veriyor. Burs alan bu öğrencileri bazı programlarla bir araya getirip onların kişisel gelişimleri destekleniyor. 63 yıllık köklü tecrübe ile son yıllarda yaptığı yatırımlar, sosyal sorumluluk projeleri, iştirakleri ve hedefleriyle Gübretaş, önümüzdeki yıllarda da büyümesini sürdüreceğe benziyor.
Şükrü Kutlu ile kısaca…
Hobileriniz neler? İş dışında nelerle uğraşıyorsunuz?
Eskiden beri bahçe işlerini, toprakla uğraşmayı çok severim. Kendime ait orta büyüklükteki bahçem var; orada mümkün olduğunca ekim, dikim ve bakım işleriyle uğraşmak beni dinlendiriyor.
Bu yolda ilerlemek isteyenlere neler önerirsiniz?
Gübretaş’ın da içinde bulunduğu sektör, ülkemizde gübre hammaddesi bulunmadığı için yurtdışı, döviz, ithalat gibi parametrelerin ön planda olduğu bir alan. Bunun getirdiği birçok zorluk var. Tarım sektöründe çalışarak bu topraklara değer katmak isteyenler için her gün yeni bir şeyler öğrenme heyecanını, uluslararası piyasaları yakından takip etme ilgisini ve global bakış açısıyla kendilerini geliştirmelerini önerebilirim.
Başarılı bir yönetici hangi özellikleri taşımalı?
Hemen her işte olduğu gibi zamanı iyi yönetmenin, tecrübe-bilgi-sezgiyi birleştirerek işi sonuca ulaştıracak kararları alıp aksiyon adımlarını atmanın, açık iletişimle sinerjiyi çoğaltmanın, her zaman yenilik ve gelişim yönünde bilginin peşinde olmanın ve kurum kültürünü koruyup geliştirmenin önemli olduğuna inanıyorum.
Gelecek beş yıl için Gübretaş’ın hedefleri
– En kısa vadede fosfatlı ürünler konusunda ve orta vadede destekleyici alanlarda gerçekleştirilen uluslararası yatırımlarla bu sektörde Türkiye’nin global markalarından biri haline gelmek.
– Hammadde kaynaklarına yakın olma stratejisi ile oluşan global vizyonu sürdürülebilir kılmak.
– Yurtiçindeki üretim ve lojistik alandaki tesis yatırımlarının tamamlanması ve üretim kapasitesinin artırılmasıyla, segmentasyon ve ürün çeşitliliği ile çiftçiye sağlanan ekonomik fayda ve pazar gücünü daha yukarılara çıkaran kurumsal bir altyapı oluşturmak.
– Yurtiçinde gübre satış miktarını 2 milyon tonun üzerine çıkararak yüzde 35’in üzerinde pazar payına erişmek.
– Konsolide ciroyu 5-10 milyar TL arası banda ulaştırarak Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında üst sıralara ulaşmak.