Gelişmekte olan piyasalar için son çıkış!

By Fortune Türkiye

Business Insider’da yer alan haberde, ekonomistlerin Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi ülkelerin şimdiye kadar alıştıkları, dünyanın dört bir yanından para akışında yaşanacak dramatik değişime hazır olmaları için bir an önce kendilerine çekidüzen vermeleri gerektiğine dikkat çektikleri belirtiliyor.

Mali krizin patlak vermesini izleyen yıllarda gelişmekte olan piyasalar kendilerini nadir görülecek bir pozisyonda buldular; bu ülkelere, yabancı yatırımcıların yıllarca akıttıkları paralar sayesinde ekonomilerinde değişim yaratabilme fırsatı sunuldu ancak çok azı bu şansı değerlendirebildi. Ve de şimdi artık bir dönem kapanırken, bu ülkelerin kendilerini yeni sürece hazırlamaları için son fırsat olabilir.

Peki şimdiye kadar, gelişmekte olan piyasaların balayı yaşamalarının nedeni neydi?

Gelişmiş ülkelerde, merkez bankalarının özellikle de FED’in uyguladığı parasal genişleme politikası nedeniyle bu piyasalar yatırımcılar açısından çekici değildi. Bundan dolayı da yatırımcılar daha yüksek kâr elde etmek amacıyla deniz aşırı ülkelere yönelmeye başlamışlardı.

Alabama merkezli yatırım kuruluşu R-Squared Macro’da baş yatırımcı olan Ankur Patel, şimdiye kadar rüzgârın hep gelişmekte olan piyasalar lehine estiğini ancak FED ve diğer merkez bankalarının faiz artışına başlamasıyla global likiditede daralma yaşanacağını belirtiyor.

Patel, “bu durumdan yararlandılar” diyor. “Ama asıl soru şu: Acaba zor zamanlar başlayınca da doğru kararlar alabilecekler mi?”

New York Üniversitesi Stern School of Business dekanı ve aynı zamanda “Turnaround: Third World Lessons for First World Growth” kitabının yazarı Peter Henry, gelişmekte olan piyasaların bazı değişiklikler yapmaları için hâlâ zaman olduğunu söylüyor.

“Gelişmekte olan piyasaların yapısal reform yapmaları için en iyi zaman FED’in para genişleme politikasından vazgeçeceği sinyalini verdiği süreçti” diyor. “En iyi ikinci zaman ise şimdi ancak gelecek hafta da hiç yoktan iyidir.”

Aslında rüzgârın yön değiştirmesinin gelişmekte olan piyasalar için sürpriz olduğu söylenemez.  Bu konuda en büyük ve önemli işaret, 2013 yılında, FED ilk defa para genişlemesi politikasının sonuna gelindiğini açıkladığında ortaya çıktı.

Yine de bu yıl her şeye rağmen gelişmekte olan piyasalar için iyi oldu. FED faiz artışına gitmediği gibi Avrupa Merkez Bankası da kendi tahvil alımı programını açıkladı. Bir dizi merkez bankası faiz oranlarını düşürürken hem İngiltere Merkez Bankası hem de Yeni Zelanda Merkez Bankası hemen faiz artırımına gitmeyeceklerinin işaretini veriyor.

FED’in de geçen haftaki toplantısında yayımladığı mesaj piyasalar tarafından sabırlı olunması gerektiği şeklinde yorumlandı.  Bu haberler üzerine de gelişmekte olan ülkelerin borsalarında yükseliş gözlendi.

Ancak bu tablo yanıltmasın çünkü kalıcı değil; bu tür ülkeler için yalnızca kısa bir soluklanma dönemi.
Patel, FED’in faiz artırımına başlamasıyla beraber “yabancı yatırımcıya en açık olan ülkelerin çok kötü etkileneceklerini ve bu yeni sürecin en çok da cari açığı en yüksek olan ülkeleri vuracağını” belirtiyor.

2013 yılına bakıldığında bu sözler Hindistan, Endonezya, Türkiye, Brezilya ve Güney Afrika’yı işaret ediyordu. Ancak o zamandan beri Hindistan ve Endonezya cari açıklarını önemli ölçüde düşürmeyi başarabildiler.

Patel, “ekonominiz iyiyse finans piyasalarınız da iyidir; eğer reform momentumunuzda yavaşlama meydana gelirse, bu durumda çok daha sert reformlar gerekecektir” diyor.

Örneğin, yatırımcılara göre Brezilya’da işler iyi gitmiyor. Enflasyon artışta, para birimi real ise değer kaybediyor ve kimse de emtea ihracatıyla ilgilenmiyor.  Ayrıca yatırımcılar da Petrobras bağlantılı yolsuzluk skandalı nedeniyle politik sisteme olan inançlarını kaybettiklerinden ülkeden hızla uzaklaşıyorlar.

Uzmanlara göre, gelişmekte olan piyasalarda işlerin değişmesi gerekiyor ve de bunun hemen olması şart.
Patel, “fırsatı kaçırmış olmaları kötü” diyor.” Yine de hâlâ bir şeyler yapmaları için zaman var ancak kapı hızla yüzlerine kapanmak üzere.”

Ve de Henry’ye göre bütün bunların yaratacağı etkiler tahminlerin çok ötesinde olabilir.

“Küresel ekonominin gelişmekte olan piyasaların ekonomik reformlarla raydan çıkmamalarına ihtiyacı var” diyor.
Üstelik de ivedilikle….

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...