‘Fiyat istikrarında istenilen seviyelere yaklaşacağız’

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya, cari açığın dengelendiğini ve bu dengelenme sürecinin hala devam ettiğini belirterek, “Uygulanan para politikası, makroihtiyati tedbirler ve yapısal reformların da etkisiyle fiyat istikrarında istenilen seviyelere yaklaşıyor olacağız” dedi.
 
10. Türk-Arap Ekonomi Forumu’nun ikinci gününün kapanış konuşmasını gerçekleştiren Çetinkaya, küresel ekonominin toparlandığına değinerek, “ABD’de büyüme ve istihdam arttı ama Avro Bölgesi’nde ve Japonya’da toparlanma hala çok düşük seviyede. Gelişmiş ekonomilerdeki yavaş toparlanma küresel büyümeyi de etkiliyor” diye konuştu.
 
Konvansiyonel olmayan para politikaları ile sorunların çözülmeye çalışıldığına işaret eden Çetinkaya, “Sıradışı politikalarla sorunlar aşılmaya çalışılırken küresel büyümenin yavaşladığı bu dönemde bölgeler ve ülkeler arasındaki farklar dikkat çekmeye başladı” değerlendirmesinde bulundu.
 
Çetinkaya, finansal kriz öncesi dönemde büyük bir dönüşüm geçiren Türkiye ekonomisinin dinamik bir para politikası çerçevesi ile finansal krizin getirdiği zorluklara karşı finansal istikrarı korumayı başardığına dikkati çekerek, “Mali disiplin ve güçlü finansal sistem, küresel dalgalanmalara karşı ülke ekonomisini dayanıklı kıldı” ifadelerini kullandı.
 
“Yapısal reformlar, beraberinde artan büyümeyi de getirecek” 
TCMB Başkan Yardımcısı Çetinkaya, son yıllarda politikaların, Türkiye’yi daha dengeli bir büyümeye doğru götürdüğünü vurgulayarak, “Büyümenin giderek artmasını bekliyoruz. Mali açıdan baktığımızda güçlü bir konumdayız. Finansal istikrar açısından çok başarılı bir performans sergilendi. Fiyat istikrarında ise kur geçişkenliği ve gıda fiyatlarındaki yüksek oynaklıklar nedeniyle hedef yakalanamadıysa da çekirdek göstergeler enflasyonda düşüş trendinin korunacağına işaret etmektedir” bilgisini verdi.
 
Çetinkaya, Türkiye’de cari açığın dengelendiğini ve bu dengelenme sürecinin devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Uygulanan para politikası, makroihtiyati tedbirler ve yapısal reformların da etkisiyle fiyat istikrarında istenilen seviyelere yaklaşıyor olacağız. Kredi cephesinde, finansal derinleşmeye de katkı sağlayan bir büyüme patikası yakalanmış görünüyor. Kredilerin kompozisyonunun ticari krediler lehine değişmesi de önemli. Tüm bunlar, dengelenme sürecinin de bir parçası. Cari açıktaki olumlu gelişmelerin bu yıl da devam etmesini bekliyoruz. Yapısal reformlar ise iktisadi faaliyetten iş gücü piyasasına değin geniş bir alanda önemli sonuçlar üretecek ve beraberinde artan büyümeyi de getirecektir. Son on yıl, ülkemizin hedefler koyma, hedefleri somut takvimlere bağlama, gerçekleştirme ve sonuçlarını yakından takip etme anlamında başarılı performansının birçok örneğini göstermiştir.”
 
Türkiye’nin G-20 dönem başkanlığına da değinen Çetinkaya, küresel reformların hayata geçirilmesi, büyümenin ve gelişmenin kapsayıcılığının artırılması ve yatırımlara önem verilmesi hususlarında Türkiye’nin; G-20 gündemine katkı sağladığını ve bu konuları temel hususlar olarak gündeme getirdiğini ifade etti.
 
Çetinkaya, Türk-Arap ekonomi forumunun önemli konuların altını çizdiğini söyleyerek, Türkiye ve Arap ülkeleri arasında ekonomik ve siyasi alanlarda önemli adımların atıldığını, özellikle finansal kurumlar arasında ilişkilerin derinleştiğini ancak ticaret başta olmak üzere birçok alanda daha fazla iş birliği yapılabileceğini ifade etti.
 
“Geldiğimiz nokta çok tatmin edici değil”
“Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki sermaye akışını hızlandırmada İslami bankacılığın rolü” konulu panelde konuşan Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Keser de, İslami bankacılığın dünyada çok hızlı büyüyen bir sektör olduğunu belirterek, “Katılım Bankacılığı, konvansiyonel bankacılıktan çok daha hızlı büyüyor. Türkiye’de de son 10 yılda hızlı bir gelişim gösterdi. Buna rağmen geldiğimiz nokta çok tatmin edici değil” diye konuştu.
 
Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki ticari hacmin her geçen gün arttığını ve bu durumda katılım bankalarının aktif rol oynadığını vurgulayan Keser, “Albaraka, 15’in üzerinde ülkede faaliyet gösteriyor. Dış ticaret anlamında önemli bir rol üstleniyoruz. Bazı ülkelerde dış ticarette yüzde 10’a varan payımız var. Diğer katılım bankalarının da dış ticarette aktif olarak rol aldığını biliyoruz. Türkiye ile bu ülkeler arasındaki dış ticareti kolaylaştırıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Bank of New York (BNY) Mellon Türkiye Ülke Müdürü Cihat Takunyacı ise BNY Mellon’ın, Türkiye’deki her gelişmenin içinde olacağını belirterek, “Küresel olarak önde gelen bankalardan biriyiz. 68 bin kredi ihracı yapmış bir bankayız. Ayrıca sendikasyon portföylerini de alıyoruz. Bin 200’den fazla kredi dosyasına sahibiz. Bu tabii ki bir güven ortamının oluşmasını sağlıyor” diye konuştu.