Dünya ekonomisinde faiz artışları ve resesyon riski altını parlatırken, bazı yatırımcılar ons fiyatının 4 bin dolara çıkabileceğini ileri sürüyorlar.
Swiss Asia Capital’in direktörü Juerg Kiener, altının fiyatının gelecek yıl 2,500-4,000 dolar aralığına çıkabileceğini söyledi.
Kiener, altın piyasasında önemli bir hareketlenme olacağını belirterek, bunun yüzde 10-yüzde 20 gibi bir artış değil, gerçekten “tepe noktalar”a varan bir ralli olacağını belirtti.
Kiener, pek çok ekonominin ilk çeyrekte “biraz resesyon” yaşayabileceğini, bunun da merkez bankalarını faiz artışın hızını yavaşlatmaya zorlayabileceğini kaydederek, altının böylece daha çekici hale geleceğini ifade etti.
Dünya Altın Konseyi’ne göre, merkez bankaları üçüncü çeyrekte 400 ton altın satın aldı; bu rakam, 2018 yılının aynı dönemindeki 241 tonluk rekorun hemen hemen iki katı.
Kiener şöyle devam etti: “2000’li yıllardan beri altının herhangi bir para birimindeki ortalama getirisi yılda yüzde 8 ila yüzde 10 arasıydı. Bunu ne tahvil piyasasında ne de varlık piyasasında elde edebilirdiniz.”
Kiener, altının enflasyona karşı çok iyi bir “hedge”, stagflasyonda en iyi yatırım aracı olduğunu ve portföyde de önemli bir yer tutması gerektiğini kaydediyor.
Altın özellikle Asya ülkeleri tarafından satın alınıyor. Yatırımcılar altının Batı’dan uzaklaşıp Asya’ya yöneldiğine dikkat çekiyorlar.
Nitekim Çin Merkez Bankası bu ayın başında, rezervine 1,8 milyar dolarlık altın eklediğini duyurdu.
Ancak altın onsunun 4000 dolara çıkabileceği argümanlarına kuşkuyla yaklaşanlar da var.
Slatestone Wealth’ten kıdemi piyasa stratejisti Kenny Polcari, altına güçlü bir talep olmasına rağmen fiyatın gelecek yıl iki katına çıkacağını düşünmüyor.
Altın fiyatlarının enflasyonun dünyada faiz artışlarına nasıl tepki vereceğine bağlı olduğunu belirten Polcari, “Altını severim, her zaman da sevdim. Sanırım altın iyi bir trend izleyecek ancak 4,000 dolarlık bir hedef fiyattan söz edemeyiz” diyor.
