​2016 yılı enflasyonu ne olur?

0
66

Finans Yatırım’dan Baş Ekonomist Burak Kanlı, 2016 yılının enflasyon bakımından çok kritik bir yıl olacağını vurguladı.
    
Ekonomist Burak Kanlı Foreks’e yaptığı açıklamada, enflasyonun beklentilerin üstünde geldiğini ve enflasyonun yılı öngörülenin çok üstünde, yüzde 8.8 seviyesinde kapattığını tamamladı.

2015 ENFLASYONU BEKLENTİYİ AŞTI
    
Kanlı, veriye dair önemli hususları şu şekilde sıraladı:

“Kurdaki değer kaybının etkisi hala enflasyon üzerinde etkili. Nitekim, ev aletleri, posta hizmetleri, paket turlar, mobilya gibi alt kalemlerde enflasyonun yüksek seyrini koruduğunu görüyoruz. Diğer taraftan, Rusya’ya işlenmemiş gıda ihracatımızdaki sorunlara karşın gıda enflasyonunda bir iyileşme görmüyoruz. Aralık ayının ilk 
haftasında toptan meyve-sebze fiyatlarında görülen sert düşüş ayın geri kalanında ortadan kalkmış görünüyor. Son yılların en düşük seviyelerinde seyreden giyim ve ayakkabı enflasyonunda ise normalleşme olarak nitelendirilebilecek bir artış görüyoruz. 
 
Enflasyon bakımından 2016 çok kritik bir yıl olacak. Zira asgari ücretteki artış ve gıda fiyatlarının yapısal sorunlar kaynaklı yüksek seyri enflasyon üzerinde ciddi yukarı yönlü riskler oluşturuyor. 2014’teki %8.2, 2015’teki %8.8’in üzerine 2016’da da enflasyonunun yüksek kalması, ekonomik birimlerin fiyatlama davranışlarında kalıcı bozulmaya yol açabilir ve bu da enflasyonun bir üst patikaya oturma riskini doğurur. İşte bu sebeple 2016 çok kritik bir yıl olacak. Zira, insanlar “enflasyon artık kalıcı olarak yüksek” algısına girerlerse, bunu düzeltmek çok daha uzun sure alabilir.

Bizim 2016 için enflasyon tahminimiz %8.3 seviyesinde.”
 
“ENFLASYON 2016’DA ÇİFT HANELERE ULAŞABİLİR”
IşıkFX Başanalisti Gizmen Nalbantlı, gıda enflasyonu ve çekirdek TÜFE’deki yükseliş ile yüzde 9’a yaklaşan enflasyonun 2016 yılında çift hanelere ulaşabileceğini düşündüklerini söyledi.
 
Başanalist Gizmen Nalbantlı Foreks’e yaptığı açıklamada, Aralık ayı enflasyon datasının beklentilerine paralel olarak yüzde 9’a yakın açıklandığına değinerek, “Sene sonu beklentimizin bu seviyelerde olduğunu ve kur etkisinin görünmeye devam edeceğini belirtiyorduk. TÜFE’de 2015 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0.21, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 8.81, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 7.67 artış gerçekleşti. Aralık ayında en yüksek artış alkollü içecekler ve tütün kaleminde görüldü” diye konuştu. 

Çekirdek tarafında yükselişin devam ettiğine değinen Gizmen Nalbantlı, çekirdek TÜFE’nin yıllık yüzde 9.51 ile Ağustos ayından bu yana görülen en yüksek seviyede açıklandığını belirtti ve “Gıda enflasyonu ve çekirdek TÜFE’deki yükseliş ile yüzde 9’a yaklaşan enflasyonun 2016 yılında çift hanelere ulaşabileceğini düşünüyorum. Ocak ayında yapılan ücret zamlarının ve asgari ücret artışının piyasaya girecek olması yükselişi destekleyecektir” diye konuştu. 
 
Nalbantlı, enflasyon verisi sonrası TL’de değer kaybının devam ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
 
“Suudi Arabistan’ın Şii lideri idam etmesinin ardından iki ülke arasında başlayan gerginlik ile jeopolitik risklerin yeniden gündeme gelmesi, TL’nin güne değer kaybı ile başlamasına neden olmuştu. Endeks tarafında yüzde 2’ye yakın düşüş görüyoruz. 74 800- 75200 bölgesinden beklediğimiz satış geldi. 75 bin geçilmedikçe endekste alış yapılmamalı. 69300-70000 bölgesi önemli destek. Altında kapanışlar görmemiz ile 60 binleri konuşmaya başlayacağız. Kur tarafında 2.95 direnci geçilmeye çalışılıyor. Daha önce bu seviyelerden geri çekilmeler görmüştük. Üzerinde yapılacak kapanışlar bizi 2.98’e götürebilir. 2.90’nın üzerinde yükselişin devam etmesini bekleyebiliriz.” 

“FAİZ ARTIRIMINI ÖTELEME TERCİHİ SÜREBİLİR”
Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) üzerindeki baskı giderek artsa da, faiz artırımını öteleme tercihinin sürebileceğini vurguladı.
 
Serdar Şenol Foreks’e yaptığı açıklamada, Aralık ayında TÜFE’nin %0.21’lik aylık gerçekleşme ile beklentileri aştığını ve yılı %8.81’e yükselerek kapattığını belirterek, “Alt endeks bazında gıda fiyatlarındaki %1.24’lük artış yanında, giyim fiyatlarında sezonluk fiyat düşüşün sınırlı kalması belirleyici oldu. Çekirdek TÜFE ise 
aylık %0.11’lik gerilemeyle yıllık bazda %9.20’den %9.50’ye çıktı. TCMB üzerindeki baskı giderek artsa da, faiz artırımını öteleme tercihi sürebilir. TÜFE’de yeni zamlarla birlikte Şubat ayında  %9.50’lere doğru çıkış görülebilecek. Yıl sonunda ise %7.5’lik beklentimiz üzerindeki riskler yukarı yönde” diye konuştu.

Şenol, Aralık ayında TÜFE’nin %0.21’lik aylık gerçekleşme ile beklentileri aştığını ve yılı %8.81’e yükselerek kapattığını belirtti. Bu seviyenin yıl sonu kapanışı olarak 2011’den bu yana en yüksek düzey olduğunu ifade eden Serdar Şenol, şunları söyledi:

“TÜFE’nin alt detayında gıda fiyatlarındaki %1.24’lük artışta özellikle sebze fiyatlarında görülen artış belirleyici olurken, yıllık bazda gıda fiyatları yeniden %11’li düzeylere yaklaştı. (ortalama %9) Diğer yandan, önceki aylarda ithal tekstil ürünlerine yapılan vergi düzenlemesinin de etkisiyle giyim fiyatlarında görülen artışlar ardından, Aralık ayında beklenen sezonluk fiyat düşüşü de yine ortalamaların altında kalarak %2 seviyesinde oldu. Giyim sektörü 
fiyatları böylece yıllık bazda %7’den %9’a kadar yükseldi. Diğer alt sektörler bazındaysa beklentilerden belirgin bir farklılık oluşmadı. 
 
Aralık ayında her ne kadar ulaştırma fiyatlarında aylık bazda %0.57’lik düşüş görülse de, yıllık bazda %6.40’a çıkış gerçekleşti. Hizmet sektörü fiyatlarında daha yatay seyre geçilen Kasım ayının ardından Aralık ayında da benzer bir eğilim görüldü.”
 
Ekonomist Şenol, çekirdek TÜFE göstergesi olan “I” endeksinin ise aylık bazda %0.11’lik gerilemeye karşın yıllık bazda %9.22’den %9.51’e kadar yükseldiğini belirterek, bu düzeyin çekirdek TÜFE’nin 2014 yılı ortalarından bu yana görülen en yüksek düzey olduğunu vurguladı. Şenol, çekirdek TÜFE’de 2015 yılı Mart ayından bu yana devam eden yükseliş eğiliminde yeni kur dalgalanmalarına bağlı olarak ek yükseliş olasılığının halen bulunduğuna dikkat çekti ve hizmet sektöründe normalleşme görülse de olası kur etkilerini göz ardı edemediklerini söyledi.

Şenol sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“ÜFE tarafındaysa aylık bazda %0.33’lük gerileme görülürken, yıllık bazda %5.25’ten %5.71’e çıkış görüldü. Ana metal ve petrol ürünleri fiyatlarında gerilemeler görülse de diğer alt sektörlerde gerilemelerin sınırlı kalması, ÜFE’de yıllık bazdaki artışın temel nedeni oldu. ÜFE’de petrol fiyatlarının dip seviyelerine gelmesi nedeniyle ÜFE’de de gerileme eğilimi bundan sonra sınırlı kalabilecek. Dolayısıyla maliyet tarafında TÜFE’ye de gelebilecek desteğin de bundan sonra daha sınırlı düzeyde kalmasını bekliyoruz.
 
2016 yılına başlarken ise elektrik fiyatlarındaki %6.8’lik zam ile  alkol ve tütün maktu vergilerinde yapılan yıl başı düzenlemeleri de Ocak ayı TÜFE gerçekleşmesinde etkili olabilecek. Aylık bazda bu ürünlere yapılan zamların etkileri yaklaşık 1 puana yaklaşan bir enflasyon etkisi yaratabilecek. Diğer yandan, yıla başlarken soğuk 
hava koşullarının etkileriyle gıda fiyatlarında da yükselişler görülmekte. Ayın devamındaki gıda fiyatları seyri bu anlamda belirleyici olabilecek olsa da, yılın başlarında beklentileri aşan bir TÜFE gerçekleşmesi mümkün olabilecek. Ocak ayı için %1.5 düzeylerinde bir TÜFE daha şimdiden imkanlı görülmekte. Bu durumda Şubat ayı 
itibariyle yıllık TÜFE’nin baz etkileriyle birlikte %9.50-9.70 bandına doğru çıkması mümkün olabilecek. Yıl sonu için %7.5’lik enflasyon beklentimiz bulunsa da, devam eden jeopolitik ve finansal risklere bağlı olarak, yıl sonu beklentimiz üzerinde de riskler yukarı yönde belirginleşmekte. %8’li düzeylerde kalınması giderek daha yüksek bir ihtimal haline gelebilecek. 

TCMB’nin artan çekirdek enflasyon ve manşet enflasyona dair yeniden risklerle faiz artırımı eğilimine geçmesi yönündeki baskılar artmakla birlikte, şimdilik bu yönde sert bir hareket beklemiyoruz. Büyüme ve kredilere dair göstergelerdeki zayıflamayla TCMB’nin faiz artırımını olabildiğince öteleme tercihi olabilecek. Bu anlamda 19 
Ocak’taki toplantıda da faiz artırımına gidilmemesi olasılığının bulunduğunu düşünüyoruz.” 

‘ASGARİ ÜCRET ARTIŞI VE ZAMLAR 2016 ENFLASYONUNU YUKARI ÇEKECEK’
ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan’ın konuyla ilgili değerlendirmesi ise şöyle: “Aralık ayında TÜFE’de aylık bazda yüzde 0,21, yıllık bazda ise yüzde 8,81’lik artış gerçekleşti. Böylece 2015 yılı enflasyonu da yüzde 8,5 bandının üzerinde, yüzde 9 bandına yakın gerçekleşmiş oldu. Kurum olarak beklentimize paralel olsa da, genel olarak beklentilerin üzerinde bir enflasyon verisiyle karşı karşıyayız. Ayrıca, yıllık TÜFE’nin yüzde 8,81 seviyesinde gerçekleşmiş olması da, enflasyonda 2015’in en yüksek noktasında yılı bitirmiş olduğumuzu gösteriyor. Ana harcama gruplarında gıda ve alkolsüz içeceklerdeki değişim aylık bazda yüzde 1,24 artış göstererek enflasyonda sürükleyici güç olmayı sürdürürken, özel kapsamlı TÜFE göstergeleri de bir önceki yıla göre daha yüksek olan kur baskısından etkilenmeyi sürdürerek yukarı yönlü trendini korudu. H göstergesi aylık bazda önemli bir değişim göstermeyerek yılı yüzde 9,27’de, I göstergesi de aylık bazda yüzde 0,11’lik düşüşle yılı yüzde 9,51 seviyesinde tamamladı.

2014 yılına göre 2015 yılında kur volatilitesinin özellikle yaz aylarında oldukça yüksek seyretmiş olması, kurun gecikmeli etkisinin de yılsonuna doğru fiyatlardaki etkisini artırmasına neden olmuştu. Bu nedenden dolayı düşük petrol ve emtia fiyatlarının olası avantajı enflasyon tarafında fazla hissedilmemekle beraber, ithal girdi fiyatlarındaki artış da çekirdek enflasyon kanalı üzerinden manşet enflasyonu mevcut seviyelerine doğru taşımıştır. 2016 yılının kur açısından daha az volatil bir yıl olmasını bekleyebiliriz, ancak TL’nin değer kaybetme eğilimi yine de es geçilmemelidir. Kurun 2015 yılına göre yukarıda gidecek mesafenin eldeki göstergelerle şimdilik daha sınırlı olması bu tarafta bir baskı olsa da, daha hafif olacağını göstermektedir.

Buna karşın enflasyonda diğer faktörler 2016 yılı rakamlarının da hedef seviyelerin üzerinde kalmasına neden olacaktır. Ocak ayı itibarıyla yürürlüğe giren vergi ve fiyat ayarlamaları, elektrik zammı ve asgari ücretin enflasyona etkileriyle beraber, 2016 yılında da yukarı yönlü eğilim gösteren enflasyon verileri alacağız. Asgari ücret artışının kısa vadede iç talepte yaratacağı artışla beraber tüketici fiyatları da talep kanalı üzerinden daha yukarı bir seviyede başa baş noktası yaratacak ve olması gereken artışların üzerinde artışlar görebileceğiz. Bu kapsamda enflasyonda yılsonuna doğru görülebilecek düşüş de kısmi kalacaktır. Biz de 2016 yılsonu enflasyon beklentimizi yüzde 7,50’de oluşturmuş durumdayız.”