2016 yılı ve küre…

0
26

Yıllık tahmin yaparken temelde iki yöntem vardır: Birincisi yüksekten uçmak; yani altın 2 bin dolar olacak, Petrol yeniden 140 doları görecek, euro dolara karşı 1,50 seviyesine yükselecek gibi, ki böyle bir durumda tutturursanız çok ünlü olabilirsiniz, aksi durumda ise insan hafızasına güvenebilirsiniz. Diğer yöntem ise şu anda var olan koşulları baz alarak tahminde bulunmaktır. Daha önce olduğu gibi bu kez de ikinci yöntemi kullanarak kristal küreye bakmaya çalışacağım.

Euro ile başlarsak; 2015 yılında ciddi anlamda değer kaybeden euro 2016 özelinde benzer bir düşüş kaydetmeyecektir. Ancak euro’nun yapısının doğurduğu sorunlar çözül(e)mediği ve Almanya tavrını değiştirmediği sürece ekonomik kriz de ortadan kalkmayacağı için birkaç yıllık dönemde baktığımızda euro’yu çok daha düşük seviyelerde görmeye devam ediyorum. Muhtemelen 0,85 seviyelerine kadar bir veya birkaç üyenin birlikten çıkmak istemesi veya krizin çok daha derinleşmesi ile gerileyecektir. Ancak 2016 yılı içinde euro bölgesinden sermaye çıkışlarının devam etmesini beklediğimden, uzun süredir konuşulan fakat herkes aynı anda pozisyona girdiği için bir türlü görülmeyen 1,0 ve hatta 0,96 seviyelerinin görülebileceğini düşünüyorum. Elbette yıl içinde 1,14’e doğru yükselişler ve hatta kalıcı olmayacak şekilde 1,17 seviyeleri görülebilir. Ama temel olarak euro zayıf bir para birimi olma niteliğini koruyacaktır.

Hisse senedi piyasalarında ise biraz daha karışık bir resim söz konusu olabilir. ABD piyasalarında rallinin bittiğini kesinlikle düşünmüyorum. Buna rağmen enflasyona göre düzeltilmiş fiyat kazanç oranı yani CAPE 25,93 gibi, uzun vadeli ortalamasının oldukça üzerinde bir seviyede seyrediyor. Ortalamanın 16,0, 1929 zirvesinin 32,5 olduğunu göz önüne alırsak ucuz bir piyasa ile karşı karşıya olmadığımız kesin. Öte yanda hisse piyasasının temel rakibi bonoların da ciddi anlamda pahalı olduğunu söylemek mümkün. Şu an için iki senaryo söz konusu görünüyor. Çok ciddi bir yükselişin yaşanabileceği bir 2016-17 dönemi veya 2017’ye kadar aşağı yönlü yatay diyebileceğimiz bir düzeltme dönemi. Daha net konuşmak gerekirse yukarı yönlü ilk üç ay beklesem de S&P 2 bin 140 seviyesini aşmadan “long olmak” istemiyorum.

Gelelim bono piyasasına… Bu piyasa 2016 yılının gündemini oluşturmaya aday görünüyor. Sadece enflasyon oranları üzerinden baktığımızda gelişmiş ülke tahvil getirilerinin çok düşük seviyelerde işlem görmesini doğal karşılayabiliriz. Ancak Avrupa Merkez Bankası (ECB) faktörünü dışarıda tutup İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin dinamiklerine baktığımızda daha farklı bir resim karşımıza çıkıyor. Bu ülkelerde artık genç nüfus eskinin ikili parti sistemine karşı çıkıyor. Borcun GSYİH’ye oranı alınan tüm önlemlere rağmen gerilemiş değil ve büyüme borcun zaman içinde erimesine neden olacak kuvvette değil. Dolayısıyla euro bölgesinde 2011-12 dönemine oranla toparlanma söz konusu olsa da gerçek bir iyileşmeden söz etmek mümkün değil. ECB’nin aralık ayında aldığı kararların etkisi mart ayı gibi azalmaya ve volatilite artmaya başlayacaktır. Spekülatörlerin bir merkez bankası alıştayken büyük bir satış dalgası başlatmaları mantıklı değil. Yine de euro bölgesinde tahvil getirilerinin 2015 yılında dibi gördüğünü ve yönün yukarıya döndüğünü düşünüyorum.

Altın, petrol ve bakırda, kötü günlerin önemli bir kısmını geride bıraktığımız söylenebilir Ancak altında halen bin doların altı söz konusu olacaktır. Özellikle düşük petrol fiyatları nedeniyle mali yapısı bozulan ülkelerin altın satması söz konusu olursa… Ancak böyle bir gelişmede artık alış yönüne geçmek gerekiyor. Petrol ve bakırda pek çok komplo teorisi kurmak mümkün. Ancak gerçek şu ki tüm dünyada petrol üretimi artıyor ve talep çok daha zayıf bir tempoda büyüyor. Bakırda ise Çin’in zayıflaması fiyatlara düşüşten başka bir çare bırakmadı. Çin zayıflamaya devam edecek ve daha fazla gelire ihtiyacı olan ülkeler daha çok petrol pompalayacak. Ancak bu gelişmeyi yeni diplerden ziyade yükselişlerin sınırlı olacağı şeklinde okumak gerekiyor. Yıl içinde her iki emtianın da sert yükselişler yapmasını bekliyorum ancak bu yeni bir yukarı trende dönüşmeyecektir. Tüm Fortune okuyucularına mutlu bir yıl diliyorum.