Türk lirasında devam eden değer kaybı, Merkez Bankası’nın faiz artırımını önleme konusunda manevra alanını daraltacak gibi gözüküyor.
Bloomberg News’de yer alan habere göre, Başkan Erdem Başçı borçlanma maliyetlerini iki yıldan uzun bir süredir artırmasa da, bir yandan enflasyon yüzde 10 seviyesine doğru tırmanıyor, bir yandan da ekonomistler liranın önümüzdeki ay itibariyle rekor seviyelere düşebileceğini tahmin ediyor. Bankaların fonlama maliyetlerinin artacağı ihtimali düşerken, 2012’den bu yana en düşük seviyelerde seyreden döviz rezervleri yetkililerin para birimini güçlendirmek için yapabileceği hamleleri sınırlandırıyor.
Tüm bunlar tek bir yöne işaret ediyor: Türkiye’nin lirayı korumak için daha yüksek faizlere ihtiyacı olacak. Ancak bu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere ekonomik büyümeyi desteklemek için faiz indirimi çağrısında bulunanlarla ters yöne gitme anlamına gelir.
Dolar-lira swapları şimdiden Merkez Bankası’nın koridorunun üst sınırında. Altuğ’a göre, bankalara borç verirken uyguladığı faizlerin ortalama maliyetini artırma çabaları da piyasa faizleri üzerinde sınırlı etki yarattı çünkü yetkililer “eğinin gerisinde.” İki yıldır düşen brüt rezervler ise 111,3 milyar dolar seviyesinde. Net rezervler ise 2007’den bu yana en düşük seviyede.
BGC Partners baş ekonomisti Özgür Altuğ, “Merkez Bankası’nın döviz cephanesi sınırlı ve para politikasını sıkılaştırma konusunda istekli değil. Bu durum lirayı dış şoklara karşı daha kırılgan hale getiriyor” dedi.
Bloomberg tarafından derlenen tahminlere göre, Başçı’nın şu anda yüzde 7,5 seviyesinde bulunan bir haftalık repo faizini yıl sonuna kadar yaklaşık yüzde 9’a çekmesi bekleniyor. Türk bankaları şimdiden bundan daha fazlasını ödüyor olsa da sıkı koşullar liranın bu yıl da değer kaybetmesine engel olamadı. Ekonomistlerin tahminlerinin medyanı kurun ikinci çeyrekte daha da değer kaybederek 3,10’a kadar çıkacağı ve şu anda 3,0752 seviyesinde bulunan tarihi rekorunu kıracağına işaret ediyor.
