Maliye Bakanı Mehmet Şimşek BloombergHT Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran’ın sorularını yanıtlıyor.
Mehmet Şimşek, ”Benim duruşumda bir değişim yok. Ne değişti diye soruluyor. Bu yılki bütçe performansımız beni de şaşırtacak ölçüde iyi. POS cihazı ile fişleri birleştirdik. Bu bizim matrahımızı 11 milyar lira arttı. Yılın ilk 8 ayında fazlamız bile oldu. Bütçemizin ekonomideki aşağı yönlü risklere gücü var. Bütçede büyük başarı var, bozmamamız lazım.” diye konuştu.
Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: ”Asgari ücrette iyileştirmenin bazı sektörlere rekabet konusunda olumsuz etkisi olabilir, bunu telafi edecek çalışmalar olabilir. Rekabet konusu ve asgari ücreti çok detaylı bir şekilde değerlendireceğiz. 17 Ekim’de bütçeyi meclise sunacağız. Mali disiplin ile yolumuza devam edeceğiz. Gelecek senenin bütçe açığı artmayacak, kesinleşen kalemlerde sadece deflatör kadar kalemleri artıracağız, bu harcamada disiplin demek. Bütçenin gelir ayağında da iyileşme bekliyoruz. Vergi artışı öngörmüyoruz.”
En önemli risk faktörünün siyasi belirsizlik olduğunu kaydeden Şimşek, siyasi belirsizlik ortamında reform yapma imkanının sınırlı olduğunu söyledi.
“Türkiye’nin reforma ihtiyacı var. Belki nezaketten sormuyorsunuz kaç yıldır iktidardasınız… Bir kere reform süreci reformlar bitmez. İlk dönemimizde AK Parti’nin ilk döneminde biz birinci nesil reformlar yaptık. Birinci nesil reformlarda Türkiye’yi alt orta gelir grubundan üst orta ortanın üstü gelir grubuna taşıdı. Kişi başına milli gelir üç kata yakın arttı. Türkiye lig atladı. Bizim konuştuğumuz reformlar ikinci nesil reformlar. Duraklama algısı var reformlarda. Algının en çok bozulduğu alan neresi en çok daha çok hukuk devleti anlamında şeffaflık anlamında algı.
TÜRKİYE SIKINTILI BİR DÖNEM GEÇİRDİ
Açık konuşalım bu 17-25 Aralık siyasi motiflerle yapılan… Dışarıda bu konuda propaganda var bunun yaptığı bir tahribat var. Dünyanın hiçbir ülkesinde ne eli silahlı eşkıyaya… Dünyanın hiçbir ülkesinde paralel bir devlet yapılanmasına izin verilmez.
Hukukun kendisine emniyete sirayet etmişse… Ama şunu da görmemiz lazım. Türkiye son birkaç yıldır sıkıntılı bir dönem geçirdi. Bir Suriye’de olup bitenler hükümet olarak enerjimizin bir kısmı oraya kayıyor. Kaos var savaş var şiddet var. Çok ciddi sorunlar var. Bunlar bize yansımıyor mu? 2013’ün mayısından bu yana önemli sorunlarla karşı karşıya kaldık. Gezi provakasyonu vardı. Gezinin başlangıcındakilere saygım var. İfade özgürlüğü kullananlara karşı farklı yaklaşmamız lazım.
KOALİSYON DÖNEMİ KÖTÜ
17-25 Aralık tamamen siyasi saiklerle yapılmış bir operasyon. Mücadele etmemiz lazım. Bu konuda tereddütümüz yok. Bu sene iki seçim. Biz ümit ediyoruz ki koalisyon hükümetine gerek kalmayacak. 90’lı yıllarda koalisyon dönemi kötü. Koalisyonlar uzun ömürlü olamamış. Sıkıntılı konulara el atamamışlar. Biz de milletimize diyoruz ki bize tek başımıza yetki verin. Son iki yıla bakarsanız 4 seçim var. Bir çok jeopolitik gerginlikler içerideki gerginlikler var.
VAATLERİMİZİ YERİNE GETİRECEĞİZ
AK Parti gerçekten reformisttir. 2002 yılında iktidara taşıyan fabrika ayarları diyorlar ya reformcu kişiliğidir. Biz vaatlerimizi yerine getireceğiz. Koalisyonda da olsak…
MHP’NİN TABANI KOALİSYONU İSTİYORDU
Terörle mücadele için güçlü bir hükümet lazım. MHP’li kardeşlerimiz aslında koalisyonu istiyordu. Cumhuriyet Halk Partisi ile bir müzakere süreci işledi… Fikir ayrılıkları normaldir. Bugün tüm dünyada Türkiye’nin kamu maliyesi örnek gösterilir.
