Kordsa teknolojisini sektöre açıyor

0
72

Lastik, inşaat güçlendirme ve kompozit teknolojileri lideri Kordsa, Ar-Ge çalışmaları ve buluşlarıyla da dikkat çekiyor. İzmit’te lastik sektörü ve inşaat güçlendirme alanında çalışmalar yapan Ar-Ge merkezinin yanı sıra İstanbul Teknopark’ta da kompozit teknolojileriyle ilgili ikinci Ar-Ge merkezinin onayını da 2016 yılında aldı. Kordsa’nın sadece 2016’da gerçekleştirdiği 32 buluş ve başvurusunu yaptığı 103 patenti bulunuyor. Ar-Ge ve inovasyonu iş süreçlerinin temeline alan Kordsa’nın toplam 479 patent başvurusu ve 150’ye yakın buluşu var. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de şirketlerin cirodan Ar-Ge’ye ayırdığı pay yüzde 0.5’leri buluyor. Kordsa ise cirosunun yüzde 2’sini her yıl Ar-Ge’ye ayırıyor. Ali Çalışkan, “Kordsa’nın bugün sektörde öne çıkan özelliklerinden biri de teknoloji liderliğidir” diyor. Şirket son dönemde sektörü değiştirecek çalışmalara imza atmış. Bu konuda Kordsa CEO’su Ali Çalışkan, sektörü değiştirecek iki önemli çalışmaları olduğunu söylüyor. Bunların birincisi, Kordsa artık üretim yapan makineyi üretir hale gelmiş. Bu ne anlama geliyor? Ali Çalışkan, bugüne kadar kord bezini üreten kaplama makine ekipmanını dışarıdan aldıklarını belirterek, artık bu makinenin tasarımından imalatına kadar tüm detayları gerçekleştirebildiklerini söylüyor. “Bununla ilgili teknolojide bir devrim yarattık” diyen Çalışkan şunları söylüyor: “Kord bezi teknolojisi 135 yıldır hiçbir şekilde değişmiyor. Ama Kordsa bugün yeni bir konseptle bin metrekarelik bir parkurda 40 metrelik binaların içine konulacak bir makineyi, 200 metrelik bir parkurda 8-10 metrelik bir binanın içine koyarak daha kaliteli üretim teknolojisi geliştirdi. Bu makineyi İzmit’te devreye aldık. Bunu endüstriyel tanıtma aşamasındayız. Bunu müşterilerimize satmak yerine, onların ihtiyacı olan yere bu makineleri kurarak operasyonu biz yapacağımız şekilde üretim yaptıracağız. Teknolojiyi kendimizde tutmak açısından böyle yapacağız.”

Konvansiyonel 40 metrelik binalarda üretim gerektiren makinelerin kapasitesi 20 bin ton gibi büyük. Kordsa’nın yeni makinesinin ise kapasitesi daha küçük. Bu hem yatırım maliyetini düşürecek hem de büyüme trendi fazla olmayan sektörde kapasiteyi doldurmak ve ekonomiye değer yaratmak için beklenen uzun süreyi kısaltacak.
Çalışkan ikinci önemli çalışmalarının ise kord bezinin kaplamasıyla ilgili olduğuna dikkati çekiyor. Kord bezi teknolojisinde en büyük gizliliğin bezin kaplama teknolojisi olduğunu vurgulayan Ali Çalışkan, Continantal ile birlikte geliştirdikleri ve lastik sektörüne damga vuracak çevreci buluşu tüm sektöre açacakları bilgisini veriyor. Çalışkan, “Bizim kimyasal yapısını geliştirdiğimiz, Continental’in de uygulamayla ilgili teknolojileri geliştirdiği bu formül, 80 yıldır lastik kord bezi banyosunda kullanılan resorsinol ve formaldehit esaslı formüle alternatif olabilecek, çevre dostu ve devrim niteliğinde bir formül. Açık inovasyon anlayışının güçlü bir takipçisi ve uygulayıcısı olarak bu teknolojiyi ücretsiz kullanıma açıyoruz” diyor. Çalışkan’ın verdiği bilgiye göre, resorsinol ve formaldehit tehlikeli kimyasallar sınıfına giriyor. Hem çevre hem de insan hayatı için risk potansiyeli yüksek maddeler. Kordsa ve Continantal’in geliştirdiği çevre dostu teknolojiyle bu iki tehlikeli kimyasalın yerine kauçuk esaslı bileşikler kullanılacak. Bu buluşa sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında baktıklarını vurgulayan Çalışkan, “Biz yeni reçeteyle üretilen kord bezine ‘yeşil kord bezi’ diyoruz. Kauçuk esaslı bileşiklerle kord bezinin lastik içindeki yapışmasını daha önceki formülden daha iyi tutacak bir teknoloji geliştirdik” diyor. Çalışkan, bunun Kordsa’nın sektör ve teknolojideki liderliğini pekiştiren güçlü bir argüman da olduğunu kaydediyor.
 
YAKIT TÜKETİMİNİ AZALTACAK TEKNOLOJİ…
Bugün her üç otomobil lastiğinden birini ve üç uçak lastiğinden ikisini güçlendiren Kordsa, mobiliteyi daha sürdürülebilir kılmak için yenilikçi teknolojiler geliştiriyor. Lastik güçlendirme teknolojileri ile sürtünme direncini azaltan Kordsa, kompozit teknolojileri ile araçların daha hafif olmasını sağlıyor. Çalışkan, açık inovasyon çalışmaları kapsamında yine Continantel’le birlikte yakıt tüketimini azaltacak bir teknoloji üzerinde çalıştıklarını belirtiyor. Çalışkan, “Bu konuda yuvarlanma direnci diye tanımladığımız bir parametre var. Onun iyileştirilmesiyle bu oluşabilir. Yani, temas yüzeyini öyle bir hale getirmelisiniz ki, orada uygulanan güç azalsın ve yakıt tüketimi azalsın. Bu konuya lastik sektörü çok yatırım yapıyor. Biz de Ar-Ge merkezimizde müşterilerimizle ortak çalışmalarımızı tamamladık. 2018 yılında Continantel üretimini yapacak” diyor. Çalışkan, sadece Continantel’le değil grup şirketleri Brisa ve diğer lastik üreticileriyle de çalışmalar yaptıklarını belirtiyor. Gerek mühendislik gerekse malzeme konusunda müşterilerine çözüm ortağı olmak istediklerini kaydeden Çalışkan, işbirliklerini “müşterilerinin fabrikasında çadır kuruyoruz” diye tanımlıyor.

Yine açık inovasyon anlayışının bir yansıması olarak Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi bünyesinde, Sabancı Üniversitesi ile birlikte Avrupa Birliği destekli bir projeye dahil olduklarına değinen Ali Çalışkan şöyle devam ediyor: “Directional Composites Through Manufacturing Innovation (DiCoMi) projesi kapsamında kompozit malzemelerin üç boyutlu yazıcı teknolojisiyle üretilmesine yönelik olarak sistem, yazılım ve malzeme geliştirilmesi konularında Sabancı Üniversitesi ile birlikte çalışacağız. İki yıl sürecek olan ve Avrupa Birliği’nde 3 milyon euro destek alan proje, yerli ve yabancı nitelikli insan gücünün AB’ye üye ve asosiye ülkeler içerisinde değişimine olanak sağlayacak. DiCoMi projesi, Horizon 2020 programı kapsamında 11 ülkeden toplam 16 proje ortağının katılımıyla gerçekleştirilecek. Bu heyecan verici projenin çıktılarının da sektöre yeni bir soluk getireceğini düşünüyoruz.”

Ali Çalışkan, tüm bu çalışmaların sektördeki standartları değiştirme noktasında Kordsa’nın sektör liderliğini, teknoloji liderliğini pekiştiren adımlar olduğunu kaydediyor. Ar-Ge çalışmalarının bütün ekibe heyecan verdiğini ifade eden Çalışkan, “Teknolojiyi satın alır, ülkeye getiririm dediğiniz noktada rekabetçi olma şansınız yok. Çünkü, o teknoloji size geldiği noktada belirli bir ömrü tamamlamış demektir. Yani, değerin bir kısmını yok etmiştir. Ama Ar-Ge yatırımlarıyla biz bu değeri sıfırdan tamamıyla ülkemizde karşılayacak şekilde yapıyoruz” diyor.
 
HAVACILIĞA TEDARİKTE DE GÜÇLÜ BİR OYUNCU HEDEFİ VAR
Bu arada Kordsa, kompozit sektöründe satın almalarla büyürken organik büyüme adımları da atıyor. Şirket son olarak ticari havacılık sektörüne ileri kompozit malzemeler sağlayan Fabric Development Inc. (FDI) ve Textile Products Inc. (TPI) şirketlerini yaklaşık 100 milyon dolar yatırım ile satın alma kararı aldı. Kordsa, bu satın almayla havacılık alanında önümüzdeki 5 yılda yıllık ortalama yüzde 10’un üzerinde büyümesi öngörülen kompozit teknolojileri pazarının öncü firmalarını bünyesine katarak, hem Amerika’daki konumunu kuvvetlendirmeyi, hem de ticari havacılık tedarik zincirinde güçlü bir oyuncu olmayı hedefliyor. Bu satın alma, Kordsa’nın başka Boeing ve Toray Composites Materials America Inc. olmak üzere uzay ve sivil havacılık sektörünün önemli oyuncularının stratejik tedarikçisi olmasını sağlayacak. Bu satın almayla ilgili olarak Çalışkan şu değerlendirmede bulunuyor: “Kompozit teknolojilerinde al ve büyüt stratejimiz ile gerçekleştirdiğimiz bu yatırım ile lastiklerini güçlendirdiğimiz uçakların artık kanat ve gövdelerini de güçlendireceğiz. Satın alma sürecinin tamamlanmasını takiben Philadelphia ve Los Angeles’ta yer alan FDI ve TPI şirketlerinin bünyemize katılmasıyla Kordsa, dört kıtada 10 tesiste operasyonlarını sürdürecek. Kordsa olarak tüm gücümüzle hayatı güçlendirmeye ve emin adımlarla büyümeye devam edeceğiz.”

Şirket, önümüzdeki dönemde de kompozit alanında satın alma fırsatlarını kollarken, organik büyümede ise teknoloji yatırımlarıyla öne çıkıyor. Şirketin Teknopark’taki Ar-Ge merkezinde sanayi ve üniversite işbirliğinin güzel bir örneği yaşanıyor. Ayrıca, Kordsa tarafından girişimcilerin desteklendiği bir ortam da bulunuyor. Şu anda Teknopark’taki laboratuvarda 50’yi aşkın master ve doktora öğrencisi bulunuyor. Hedef bu sayısı 80’e çıkarmak. Bu merkezin kompozit sektörü içinde tek olduğunu belirten Kordsa CEO’su Ali Çalışkan, laboratuvar tamamlandığında Avrupa’nın en büyük merkezi olacağını, aynı zamanda da dünyanın sayısı merkezlerinden biri olacağını söylüyor. Burada üretim de yapılırken, yeni ürün deneme çalışmaları da sürdürülüyor. Çalışkan’ın verdiği bilgiye göre, Avrupa kökenli otomotiv şirketleriyle 50’nin üzerinde deneme üretimi yapılıyor. Bunların bir kısmı ticarileştirme noktasına gelmiş. Çalışkan, Teknopark’ta kompozit alanında otomotiv sektörüne yönelik üretimde kürlenme süresini 10 dakikadan 3 dakikaya indiren önemli bir gelişmeye imza attıklarını belirtiyor.
Bu arada, 2017 yılında 9 aylık cirosunu 2016 yılının aynı dönemine göre yüzde 31 artırarak 1.838 milyon TL’ye yükselten Kordsa, istikrarlı büyümesini sürdürdüğü görülüyor. Şirketin operasyonel kârı da 2016 yılına göre yüzde 28 artarak 219 milyon TL’ye ulaşırken, net kârı yüzde 25 artışla 160 milyon TL oldu. Kordsa, 2022 yılında cironun yüzde 20’sini kompozitten gelmesini planlıyor. Yani, önümüzdeki dönemde de kord bezi ve inşaat sektörü şirketin ana işi olmaya devam edecek. Ancak, inşaat sektörü diğer alanlara göre daha yavaş büyüyor. Çünkü, mevcut ürünler geliştirilerek pazara sunuluyor. Kordsa, bu konuda özellikle zemin güçlendirmede çelik elyaf liflerin yerine geliştirilen sentetik elyaf teknolojisini pazara sunmuş. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin yeni raylı sisteminde Kordsa’nın malzemeleri kullanılmış. Ali Çalışkan, altyapı ve tünel projelerinde yer almayı planladıklarını söylüyor. Kordsa, İzmit fabrikasında sentetik elyaf üretimine yönelik 2 milyon dolarlık yatırımını 2016 yılında tamamlamıştı. Çalışkan’ın verdiği bilgiye göre, şimdi 4 milyon dolarlık yeni bir kapasite artırım yatırımı devreye alınıyor. Böylece, sadece Türkiye’ye değil Ortadoğu ve Avrupa Bölgesi’nin de ihtiyacı karşılanmış olacak. Bu arada, Kordsa sadece zemin güçlendirme ürününü değil, bu ürünü yayacak makine için de üreticilerle birlikte Ar-Ge çalışmalarını sürdürüyor. Çalışkan, “2018’in ilk çeyreğinde serpme makinesinin deneme çalışmalarını tamamlamış olacağız. Böylece, yol yapımı, havaalanı gibi büyük projelerde zaman kaybı olmadan işler daha hızlı yapılabilecek. Ayrıca, mevsimsel etkileri de ortadan kaldıracağız” diyor.
İnşaat sektörünün yanı sıra İzmit fabrikasında kord bezi ile ilgili de bir üretim hattı daha kuruluyor. İki faz olarak yapılan bu yatırımın birinci aşamasının 2018’in son çeyreğinde devreye alınması bekleniyor. 18 milyon dolarlık bu yatırımın iki yıl içinde tamamlanması planlanıyor. Diğer yandan, Kordsa’nın ABD’deki şirketi Kordsa Incorporated 2017 yılı içinde 4 milyon dolara ülkedeki Chattanooga tesisini satın aldı. Bu yatırımın da şirkete artı bir değeri olduğunu belirten Çalışkan, “İzmit yatırımımızın devreye alınmasıyla birlikte polimer ihtiyacını kendi içimizde karşılıyor olacağız” diyor.

2018 yılında da sektörün üzerinde büyümeyi planladıklarını kaydeden Ali Çalışkan, yeni üründen gelen cironun 60 milyon dolar olmasını öngördüklerini söylüyor. Kurlardaki dalgalanmanın Kordsa’yı etkileyip etkilemediği konusunda Çalışkan, farklı bölgelerde faaliyet göstermenin avantaj olduğuna dikkat çekiyor. Çalışkan, “Türkiye’deki işimizin bile sadece yüzde 20’si iç pazara, yüzde 80’i ise Avrupa ve EMEA bölgesine yaptığımız satışlar oluşturuyor. Bir taraftan euro ile satış yapıyoruz. Diğer taraftan hammadde girdilerimiz dolar bazında. Dolar/TL bizi negatif etkiler gibi görünüyor ama lokal maliyetlerde avantajlıyız. Volatilite her yerde var. Ağırlıklı olarak gelişen ülkelerde faaliyet gösteriyoruz. Türkiye, Brezilya, Endonezya, Tayland ve ABD. ABD dışındaki ülkelere baktığımız zaman bu oynaklık her zaman yaşanıyor. Burada en büyük risk açık pozisyonun olmaması. Buna dikkat etmek durumundayız.”

Kordsa’nın cirosunun yüzde 37’si Türkiye’den geliyor. Yüzde 32’sini Tayland ve Endonezya, yüzde 14’ünü Brezilya, yüzde 17’sini ise Güney ve Kuzey Amerika oluşturuyor. Kordsa, son yıllarda gerek yatırımları gerekse Ar-Ge çalışmalarıyla bir dönüşüm yaşıyor. Daha önce sadece otomotiv ve lastik sektörüne yönelik üretim yapan bir şirketken, artık uçak sanayi, denizcilik ve spor malzemeleri üretimi yapan sektörler de ilgi alanını oluşturuyor. Önemli bir dönüşüm gerçekleştiren şirket, önümüzdeki dönemde de adından söz ettirmeye devam edecek gibi görünüyor.

HACİVAT VE KARAGÖZ ÜRETİM YAPIYOR
Sanayi 4.0 tüm şirketlerin olduğu gibi Kordsa’nın da gündeminde. “Dijital dönüşüm kaçınılmaz” diyen Kordsa CEO’su Ali Çalışkan, sadece Türkiye’de değil, dünyada da emeklilik yaşının yükseldiği bir ortamda çalışanların monoton hareketleri sürekli yapmalarının sağlıklı olmadığını söylüyor. İşin bir diğer boyutu da rekabet gücü için teknolojide bir adım önde hareket etmek gerekiyor. Bu nedenle Sanayi 4.0 çalışmalarını sürdüren Kordsa, Tayland, Endonezya, Brezilya gibi tüm dünyadaki fabrikalarındaki üretim ve arızayı anında takip ediyor. İkinci aşama ise bu fabrikalardan alınan dataların analiziyle birlikte makinelerin kendi aralarındaki iletişimi gerçekleştirmelerini sağlamak oluşturuyor. Bunun için 2018’de bir yol haritası oluşturulacak. Bu arada, fabrikalarda robot kullanımıyla ilgili de ilk adım atılmış. İzmit’teki fabrikada paketleme yapan iki robot kullanılıyor. Çalışkan, “Böylece, günde aşağı yukarı her bir çalışanın üzerinden 3-5 bin yük alınmış oldu” diyor. Robotların karşılıklı çalışmaları ve hep aynı hareketleri yapmaları üzerine, çalışanlar Hacivat ve Karagöz adını vermiş. Bu robotların diğer fabrikalarda da kullanımının yaygınlaştırılması planlanıyor.