Dolar bugün tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2.56’yı geçerek, akşam saatlerinde 2.57’yi gördü. Uzmanlar, doların yükselişinde Merkez Bankası’nın varlığını hissettirmesi durumunda TL’de sakinleşme bekliyor.
Dolardaki yükselişi değerlendiren Global Menkul Değerler Stratejisti Gökhan Uskuay, Merkez Bankası’nın en son toplantısında alınan kararlar ve global piyasalarda dolara talebin artmasının yükselişe neden olduğunu söylüyor. Gelişen piyasa para birimlerinin tüm dünyada değer kaybetmeye başladığını anlatan Uskuay, “Herhangi bir şekilde bizim Merkez Bankamızın oyuna girmemesi halinde kurlardaki yükseliş devam edecek” diyor.
Peki Merkez Bankası ne zaman oyuna girer? Uskuay şu cevabı veriyor: “Bizim tahminiz 2.60’tan itibaren devreye girer. Sert bir şekilde döviz satar. Bir diğer önlem ise, Merkez Bankası, sıkı para politikası söylemlerine geri döner, TL’yi koruyacağını, kollayacağını söyler…”
Uskuay, bundan sonra faiz indirilse bile kurlardaki yükselişin büyümeyi olumsuz etkileyeceğini vurguluyor.
“TCMB tartışmaları TL üzerinde ciddi baskı yaratıyor”
Garanti Yatırım Direktörü Tufan Cömert ise bir süredir dolarda ciddi bir global değerlenme eğiliminin hakim olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Son günlerde bu eğilim daha da hızlandı. Bunun doğal bir sonucu olarak hemen hemen tüm gelişen ülke para birimlerinde değer kayıpları görüyoruz. TL’deki değer kaybı da birkaç günlük bir dönem için bazı para birimleri ile paralel.”
Ancak TL’nin çok değer kaybedenler arasında yer almasının birkaç nedeni var olduğunu anlatıyor Cömert: “Öncelikle yurtiçinde TCMB ile ilgili tartışmaların hala sürüyor olması TL üzerinde ciddi bir baskı yaratıyor. Buna ek olarak TCMB’nin döviz satım ihalelerindeki satış rakamını çok az artırması ve başka da bir öneme açıklamıyor olması bu değer kaybını hızlandırıyor.”
Cömert, bu noktadan sonra ya yurtdışında havanın olumluya dönmesi ya da TCMB’nin varlığını hissettirecek adımlar atması ile TL’de sakinleşme görüleceğini ifade ediyor.
“Güven ortamının yeniden oluşturulması gerekli”
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kivci Tokalı’ya göre ise, ABD’den gelen güçlü verilerin FED’in başlatmış olduğu normalleşme sürecinin hızıyla ilgili endişelerin ön plana çıkmasına neden oluyor: “Özellikle son söylemlerde, verilere bağlı olarak, ‘sabırlı’ ifadesinin kaldırılabileceğinin dile getirilmiş olması, sonraki adım olarak faiz artırımlarının başlama zamanının yaklaştığı düşüncesinin ağırlık kazanmasına yol açıyor. FED’in normalleşme duruşunun gelişen ülkeler üzerinde yarattığı baskıya ek olarak, içeride para politikasıyla ilgili devam eden belirsizlikler ile beklenen dezenflasyon sürecinin hızı ve kalıcılığıyla ilgili beliren riskler de, kurda zayıflama baskılarını artırıyor; volatilitenin yükselmesine neden oluyor. Küresel olarak düşük emtia fiyatlarının, kur etkisi ve içsel dinamikler nedeniyle, içeride beklenen olumlu etkisinin gerektiği ölçüde gözlenmiyor oluşu karşısında, gelişen ülkeler arasında ‘emtia ithalatçısı’ olarak öngörülen pozitif ayrışma gerçekleşemiyor.”
Kurda istikrarın tekrar kazanılması için, öncelikle, fiyat istikrarını ana hedef olarak gözeten para politikasıyla ilgili güven ortamının yeniden oluşturulması gerektiğini belirten Tokalı, “Küresel koşullarla ilgili olarak ise, FED’in normalleşme duruşunun ılımlı adımlarla devam edebileceğine yönelik söylemler, gelişen ülkeler üzerindeki baskının azalmasına yardımcı olacak” yorumunda bulunuyor.
