Zeybekci: Kurdaki oynaklık tamamen spekülatif

0
43

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Kurla ilgili şu anda gelmiş olduğumuz nokta olumlu bir noktadır. 3,50 seviyeleri… Kurla ilgili bizim hedefimiz, tahmin edilebilir ve öngörülebilir bir seviyedir. Kurdaki aşağı doğru ve yukarı doğru oynaklık kimseyi memnun etmez. Şu andaki oynaklık tamamen spekülatif, ekonomik bir sebebe dayanmıyor.” dedi.

Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) “İhracatçı Eğilim Anketi 2017 Yılı Birinci Çeyrek Gerçekleşme ve İkinci Çeyrek Beklenti Sonuçları”nın açıkladığı toplantıda, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Enflasyonla mücadelede hükümet olarak bakış açılarını değiştirdiklerini ifade eden Zeybekci, artan talebe karşı üretimi de gerektiği ölçüde artırmak için gerekli çalışmaların sürat kazanacağını söyledi.
Zeybekci, “Vay hain talep… Sen nasıl yüksek olursun’ deyip de talebin üzerine gitmek değil de, burada bakış açımızda bir farklılığımız var. Enflasyonun nedeni arzın yetersizliğidir. ‘Ramazan geliyor yine talep yükselecek, onun için fiyatlar artacak.’ Böyle bir şey yok. Bizim hedefimiz, Ramazan geldiğinde arzı da artıracak yöntemleri bulmak.” şeklinde konuştu. 

“Türkiye’ye karşı çok yoğun bir ilgi var ve bu devam edecek”
Nihat Zeybekci, kurda spekülatif bir alanın her zaman bulunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Kur rakamları net bir şekilde bir ekonomik gösterge değildir. Spekülasyon var. Bunun bir ekonomik tabanı var mı Allah aşkına? Dün bir Türk bankası yurt dışında borçlanmaya çıktığında onun talebine 4 milyar dolarlık bir talep geliyor. Hazine’ye, devlete değil, özel bir Türk bankasına… Türkiye’ye karşı çok yoğun bir ilgi var ve bu devam edecek. 

Birileri kurla ilgili spekülasyonlar oluşturabiliyor. Birileri derken, düşman tarafı gösterir gibi göstermiyorum. Kolaylıkla speküle edilebilen, Merkez Bankamızın da müdahale etmediği ve etmesini de istemediğimiz bir alan burası. Merkez Bankasının bu kur spekülasyonlarına, bu oyuna girmesini asla ve asla tasvip etmiyorum. Bu spekülasyonla ilgili hareketi yapanlar… Bunu zaman içinde aşağı doğru indirerek devam edeceğiz. Kurla ilgili şu anda gelmiş olduğumuz nokta olumlu bir noktadır. 3,50 seviyeleri… Kurla ilgili bizim hedefimiz, tahmin edilebilir ve öngörülebilir bir seviyedir. Kurdaki aşağı doğru ve yukarı doğru oynaklık kimseyi memnun etmez. Şu andaki oynaklık tamamen spekülatif, ekonomik bir sebebe dayanmıyor.”

“İstihdam arttıkça yükümlülükleri azaltmamız gerekiyor”
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye Cumhuriyeti’nin, bugüne kadar başardığı hiçbir yapısal reformu ‘birileri ne der’ saikiyle değil, müreffehleşme için yaptığını ifade ederek, OHAL’in kalkması için OHAL’i gerektiren tehditlerin ortadan kalkması gerektiğini söyledi.

İhracatçı Eğilim Anketi 2017’de ihracatçıların en büyük problemler arasında gösterdiği “kalifiye eleman bulamama” sorununa değinen Zeybekci, “İşverenin üzerindeki yüklerden işvereni kurtarmamız lazım. Bunu teşvik etmemiz lazım. Burada çalışan sayısının 50’yi geçmesi halinde işverene fazladan yükler getirildiği şikayetlerini ben haklı buluyorum. Halbuki bizim istihdam arttıkça yükümlülükleri azaltmamız gerekiyor. Onun için bu yönde çalışmalarımız var.” ifadelerini kullandı. 

“Bugün 3-4 milyon kişi KPSS’ye giriyorsa demek ki bir şeyleri yanlış yapıyoruz”
Nihat Zeybekci, işverenle mahkemelik olan çalışanların yargı kararıyla işlerine geri döndüğünü hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kıdem tazminatını ülke olarak çok açık, net bir şekilde tartışmamız gerekiyor. Bu noktada ben sendikaların yaklaşımlarını tekrar gözden geçirmelerinde büyük fayda görüyorum. Burada ‘mahkemelerden böyle bir karar çıkıyor, işçi lehine devamlı karar çıkıyor’ demek yanlış olur. Demek ki hukuki düzenlemeleri buna uygun düzeltmek lazım. Yurt dışı müteahhitlerimizin de bu alanda önemli şikayetleri var. Yıllar sonra mahkemelerden dönüp iş yerine gelen çalışanların sayısının çok olduğu yönünde… Bu boşlukları netleştirmemiz gerekiyor.” 
Türkiye’de mesleki eğitimin hızla çözüm bekleyen konular olduğunu vurgulayan Zeybekci, “Bugün eğer 3-4 milyon kişi KPSS’ye giriyorsa demek ki bir şeyi yanlış yapıyoruz. Özel sektöre dönmemiz lazım. Özel sektör eliyle teknolojik dönüşüme odaklanmamız lazım.” dedi.

Sosyal güvenlik sisteminin üzerindeki yükü azaltmak için yapısal reformlara hız verilmesi gerektiğine dikkati çeken Zeybekci, bu konuda ortak bir mücadele yöntemi geliştirmeyi umduklarını söyledi.
Ekonomi Bakanlığının tüm teşvik ve destekleri TL olarak yaptığını hatırlatan Zeybekci, geçen günlerde serbest bölgelerdeki uygulamalarda çok önemli bir değişiklik yaptıklarını, serbest bölgeden yurt içine, yurt içinden serbest bölgeye tüm ticarette TL zorunluluğu getirdiklerini bildirdi. Zeybekci, “Serbest bölgelerin yurt dışı alışverişleri tabii ki serbest, onu döviz bazında yapabiliyorlar. Serbest bölge işletici şirketlerin tüm ücret ve hizmetleri de TL bazında yapılıyor.” dedi.

Zeybekci, fuarlara katılım ve e-ticaret gibi alanlarda da KOBİ ve ihracatçıları desteklediklerini ancak desteklerin yeterince bilinmediğini, destekleri daha iyi anlatmak için bir kampanya yürüttüklerini, TİM, ihracatçı birlikleri ve tüm genel müdürlüklerle bir çalışma yaptıklarını anlattı.

“İlk defa İran’da dış ticaret fazlası veren bir konuma geçtik”
Ekonomi Bakanı Zeybekci, İran ile karşılıklı ticaretin son dönemde 2016’ya göre yüzde 40’lar seviyesinde artış kaydettiğini belirterek, “İlk defa İran’da dış ticaret fazlası veren bir konuma geçtik. Bu olumlu gelişmeler devam ediyor. İmzaladığımız tercihli ticaret anlaşması İran’la ticaretin artışını sağladı. Doküman anlamındaki sıkıntılar geçici sıkıntılar. Bunlar bizim tarafımızdan da, onlar tarafından da yakından değerlendiriliyor. Problem olacağını zannetmiyorum.” şeklinde konuştu.

Zeybekci, hükümetin KOBİ’lere verdiği desteklerin yeterince bilinmemesine ilişkin de, şunları kaydetti:
“Bazı esnafımız vermiş olduğumuz destekle ilgili desteği veren kuruma gidip biraz detaylarını öğrenmeyi, o belgeleri doldurmak istemiyor. Bu durum çoğunlukla ‘Devlet öyle para verir mi’ anlayışından kaynaklanıyor. Gerekirse yemin billah ederek o esnafımızı da getireceğiz ve destekleri mutlaka vereceğiz. Ekonomimizin nitelikli dönüşümü için bunu yapmak zorundayız.”