Zeybekci: Büyüme yüzde 5’in üzerine yönelecek

0
37

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye’de ikiz açıklar dönemi kapanmıştır, yıl sonuna doğru iyileşme devam edecek” dedi.
 
Temmuz ayı ödemeler dengesi verilerini değerlendiren Zeybekci şunları söyledi:
 
“Bugün açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, Türkiye’nin ilk 7 aylık cari açığında %5,6’lık bir azalma var. Geçen yıl ilk 7 ayda 26,9 milyar Dolar olan cari işlemler açığı bu yılın ilk 7 ayında 25,4 milyar Dolara geriledi. Cari İşlemler Hesabındaki açığımız geçen yılın aynı dönemine göre 1,5 milyar Dolar azaldı. Bu, ülke ekonomimiz için oldukça olumlu bir gelişme.
 
CARİ AÇIĞIN DÜŞÜŞÜNDE DIŞ TİCARET AÇIĞINDAKİ DÜŞÜŞ ETKİLİ
Cari açıktaki bu olumlu gelişmenin altında büyük ölçüde ilk 7 ayda görülen dış ticaret açığındaki düşüş yatıyor. 2014 yılının ilk 7 ayında 34 milyar 183 milyon Dolar açık veren Dış Ticaret Dengesi kalemi, bu yılın aynı döneminde 30 milyar 754 milyon Dolar açık verdi.
 
Geçen yıla göre %10 daha az dış ticaret açığı vermemiz sayesinde, dış ticaret kaleminin cari açığın iyileşmesine 3,4 milyar Dolarlık katkısı oldu.
 
Ekonomi Bakanlığı olarak, 2015 yılında bir küresel dış ticaret daralmasının gerçekleşeceğini tahmin ettiğimizi belirtmiştik. Tüm dünyada görüldüğü gibi Türkiye’nin de hem ihracatında hem de ithalatında düşüşler görülüyor. Ancak Hükümet olarak Ekonomi bakanlığı eliyle aldığımız önlemler ve Türk ihracatçısının büyük özverisi sayesinde ihracatımızdaki düşüş ithalatımızdaki düşüşten çok daha yavaş.
 
Özellikle Ağustos ayından itibaren, yılın geri kalan bölümünde dış ticaret kaleminin cari açığa olumlu etkide bulunmaya devam edeceğine şahit olacağız.
 
TÜRKİYE’DE İKİZ AÇIKLAR DÖNEMİ KAPANMIŞTIR
Türk ekonomisinin geçmişte devamlı vurgulanan bir zayıf yanı vardı: ikiz açıklar. Yani Türk ekonomisi hem “bütçe açığı” hem de “cari açık” veren bir ekonomiydi ve bu durum küresel ekonomik dalgalanmalara büyük duyarlılık yaratıyordu.
 
Bugün baktığımızda 2015 yılının ilk 6 ayında açık değil, 800 milyon Dolar fazla veren merkezi yönetim bütçemiz ve giderek düşen cari işlemler açığımız var. Dolayısıyla Türkiye’de ikiz açıklar döneminin kapanmaya başladığını ifade edebiliriz.
 
Attığımız rasyonel adımların olumlu sonuçlarını görmeye başlıyoruz. Dünyaya rasyonel gözle bakan bir kişiye, dünya rasyonel bir bakış açısı sunar. Bu ilişki karşılıklıdır.
 
YIL SONUNA DOĞRU İYİLEŞME DEVAM EDECEK
Kamuoyunun bilmesini isteriz ki, şu ana kadar geçen süreçte elde ettiğimiz sonuçlar beklentilerimizle birebir uyumlu. Dünya ticaretindeki gelişmeleri anlık izliyor ve önlemleri alıyoruz. Ülkemiz ihracatçısı bu zor küresel şartlarda rakiplerine göre daha iyi bir performans sergiliyor. Bu sayede yılın kalan 5 ayında da dış ticaret açığımızdaki azalma devam edecek. Böylece dış ticaretimiz bu yıl cari açıktaki düşüşü güçlü şekilde desteklemeye devam edecek.
 
Küresel şartlar her ne olursa olsun, geçmişte bir yapısal sorun haline gelmiş ülkemizin cari işlemler açığı sorununun çözümü daha fazla ihracat ve üretim ile mümkündür. Bu şuurla ülkemiz ihracatını ve üretim gücünü artırmak için kamu ve reel sektörü ile sivil toplum kuruluşları ile hep beraber var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

BÜYÜME VERİLERİ BEKLENTİLERİMİZLE UYUMLU
Birinci çeyrekte %2,5 büyüyen ekonomimiz, o dönemde piyasaları şaşırttığı gibi  2. Çeyrekte de yakaladığı ivme ile piyasaları şaşırttı. Piyasaların, küresel gelişmelerin etkisinde kalarak biraz daha kötümser şekilde resme baktığını düşünüyorum.

Çeşitli defalar kamuoyunu bilgilendirici şekilde düzenlediğimiz toplantılarda beklentilerimizin 2. Çeyrekten itibaren daha güçlü bir büyüme olduğunu belirtmiştik. 

Büyüme, yılın ilk yarısında büyük ölçüde iç piyasadaki tüketim kanalından desteklendi. Daha önce belirttiğimiz gibi, büyüme bu yıl büyük ölçüde tüketimin olumlu katkısı ile yüksek çıkacak. Nitekim 2. Çeyrekte hanehalkı tüketim harcamalarının sabit fiyatlarla %5,6  kamu tüketim harcamalarının sabit fiyatlarla %7,2 arttığını görüyoruz.

Türkiye, küresel ekonominin 2. Çeyrekteki yavaşlamasına rağmen büyüme hızını artırabilmiştir.

Kamuoyunun bilmesini isteriz ki  %3,8’lik bir büyüme uzun yıllardır görülmeyen ölçüde zorlu bir küresel ekonomide başarılmıştır. Yanıbaşımızdaki en büyük ekonomik blok olan AB’nin ikinci çeyrek büyümesinin %0,4 olduğu, Çin’de sermaye piyasalarının sert bir deprem yaşadığı ve çevre ülkelerdeki siyasi gelişmelerin tüm bölge ekonomilerine olumsuz yansıdığı bir dönemde Türkiye %3,8 gibi bir büyüme başarısı kaydetmiştir.

Hiç şüphesiz bu başarı, Türkiye ekonomisine güvenen iş dünyasından çiftçilerimize ve işçilerimize kadar, alınterini ortaya koyan 78 milyon halkımıza aittir.

İhracat küresel gelişmelerden dolayı, 2015 yılı başından itibaren büyümeye pozitif katkı sunamadı. Ancak önümüzdeki dönemde, ihracatın büyümeye katkı vermeye başlaması ile Türkiye’nin olması gereken %5’lerin üzerinde büyüme seviyesine doğru yöneleceğini söyleyebiliriz.