Profesör Hans-Werner Sinn, küresel ısınmayı azaltmaya yönelik politikaların yetersiz olduğu görüşünde. Sinn, yeni kitabı “Yeşil Paradoks” ile küresel ısınmayla ilgili yaratılan paradoksa çözüm öneriyor.
Koç Üniversitesi Yayınları’nın “ekoloji ve ekonomi” kategorisinde yayımladığı “Yeşil Paradoks: Küresel Isınmaya Arz Yanlı Yaklaşım” adlı kitabın yazarı, Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi’nde ekonomi ve kamusal finans profesörü olan Hans-Werner Sinn’e göre fosil kaynaklı enerji tüketiminin azaltılacağı beklentisi aslında iklim değişikliğini hızlandırıyor.
Biyoyakıt kullanımının teşvik edilmesi gibi bazı politikalar ise düpedüz zararlı. Dünya her ne kadar yeşil devrime kapılıp iyi bir tablo çiziyorsa da iş sadece fosil yakıtların azaltılmasını istemekle bitmiyor. Bu gibi konularda harekete geçilmesi gerekiyor. Sinn’i “Yeşil Paradoks”u yazmaya teşvik eden şey küresel ısınmayla mücadelede kullanılan yaygın devlet politikalarından duyduğu hayal kırıklıkları.
Sinn, “Yeşil Paradoks”ta oldukça detaylı bir çalışma ortaya koyuyor. Küresel ısınmaya dair çarpıcı detaylar Dünya Nükleer Birliği, Uluslararası Enerji Ajansı, Karbondioksit Bilgi Analiz Merkezi ve pek çok akademik çalışmadan alınan verilerle destekleniyor. Toplam beş bölümden oluşan kitabın bölümleri incelendiğinde yazar, ilk bölümünde küresel ısınmanın gerçek bir sorunumuz olduğunu gösterip hangi enerji seçeneklerini uygulamanın bu sorunu çözebileceğini tartışıyor. Tartışmalar yazarın gazete sayfalarını dolduran, teknik çözüm önerilerinden duyduğu şüpheleri içeren yorumuyla bitiyor. Beşinci bölümde ise yazar Yeşil Paradoks ile nasıl savaşılacağının detaylarını veriyor.
Sinn, “Yeşil Paradoks”u yakın zamana kadar başkanı olduğu Ifo Enstitüsü ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi’nin pek çok üyesinden de yardım alarak oluşturdu. Kitap Mehmet Evren Dinçer tarafından Türkçe’ye kazandırıldı. Yazar, “kitabın dünyanın en büyük kültür dillerinden biri olan Türkçe’de de yayımlandığı için çok sevinçli olduğunu” dile getiriyor. Küresel ısınmanın olası etkilerini Türkiye için değerlendiren Sinn, “Yeryüzünün ısınması Türkiye’deki bazı bölgeleri ve sınırlarının hemen ötesindeki çok daha fazla bölgeyi yaşanmaz hale getirecek ve giderek daha fazla insanın Türkiye’de yeniden yerleşmesine neden olacak; yani insanlık bir araya gelerek karbondioksit salımının bir şekilde sınırlandırılması üzerinde uzlaşmak zorunda” diyor.
Hans-Werner Sinn ile…
Donald Trump iklim değişikliğinin bir “aldatmaca” olduğunu düşünüyor. Diğer yandan Paris Antlaşması’na imza atan ülke sayısı artıyor. Sizce “Paris İklim Anlaşması” iklim değişikliği ile mücadelede ne kadar etkili olacak?
İmza atan ülkeler, kısıtlamaları uygulamak için gerçek anlamda bir mekanizma kurmadan deklarasyonlarda bulunarak etkili olamazlar. Böyle bir mekanizma da dünya çapında bir “emisyon ticareti sistemi” olabilir.
Sizce Trump’ın politikaları iklim değişikliğiyle ilgili mücadeleyi nasıl etkiler?
Eğer ABD iklim değişikliğiyle mücadeleye katılmaz ise diğer ülkelerin talep kısıtlaması sadece dünya pazarındaki yakıt fiyatlarını aşağıya çeker. “Çevreci” ülkelerde tüketilmeyen bu miktar, ABD’ye ve benzeri ülkelere kanalize edileceği için mücadeleyle ilgili çabalar boşuna olacaktır.
Şu an üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı?
Geçen yıl yaz aylarında Brexit ve euro hakkında bir kitap yazdım. Başlığı “The Black June”. Kitap, Herder yayınevi ile birlikte Almanca olarak çıktı.
