QE ve helikopter: Bölüm I

0
33

Piyasa yorumlarında ilginç bir durum hasıl oldu. Uzun süreler, yani yıllar boyunca, FED başlığı altında ama genel olarak merkez bankalarının QE marifeti ile “para bastığı” yazıldı, çizildi. Ben de böyle olmadığına dair çok yazı yazsam da az ikna edebildiğimin farkındayım. Ancak “helikopter para”nın gündeme gelmesi ile bahsettiğim ilginç durum yaşandı. Şimdi QE’nin para basmak olduğunu söyleyen herkes “helikopter”in para basmak olduğunu söylüyor. Yani QE para basmak değildi.

Günümüzde sık sık karşılaşmazsınız -karşılaşmanıza da gerek yoktur zaten- ama paranın niteliği iki şekilde tanımlanır (Gurley&Shaw) İçsel para (inside money) ve dışsal para (outside money). Her bir finansal varlık için bir de finansal yükümlülük söz konusudur. Hisse senedi, bono, mortgage ve hatta kredi. Yani finansal varlıklar içsel varlıklardır. Bu durumda sahip olduğunuz bonoyu ihraç eden şirket battığında siz para kaybederken ihraççı şirket yükümlüğünden kurtulduğundan (kanuni komplikasyonları dışarıda bırakıyorum) nette servetin miktarında bir değişiklik olmaz. Dışsal tabir edilen varlıklar ise bir başka kişinin yükümlülüğünü oluşturmayan varlıklardır. Yani netlemeniz durumunda sıfır değil artı bir değer ortaya çıkar.

Şimdi gelelim para kısmına… Üç aktörlü bir ekonomiye bakalım; hane halkı ve şirketler “özel sektörü” oluşturuyor ve diğer aktör de kamu. Tek tek bilançolarına baktığımızda hane halkının varlıkları 50 dolar nakit para, 25 dolar bono ve 275 dolar hisseden oluşuyor olsun (Konut vb varlıkları ve kredi gibi yükümlülükleri yok). Dolayısıyla net varlıkları 350 dolar. Şirketlerin ise 100 dolar nakit parası ve 200 dolar sermayeden oluşan varlıklarına karşı 25 dolarlık bono ve 275 dolarlık hisse yükümlülükleri var. Yani net varlığı sıfır. Kamu ise piyasaya sürdüğü 150 dolarlık yükümlülükten sorumlu ve net varlığı -150 dolar.
Şimdi özel sektörün bilançosunu konsolide edelim. Nakit 150 dolara çıktı, sermaye 200 dolar. Hisse ve bonolar alacak ve yükümlülük temsil ettiğinden birbirini sıfırladı. Özel sektörün net varlığı önceki cümlede var olan 350 dolardan oluşuyor. Kamu zaten konu dışında ve halen -150 dolarda. İşte bu 350 dolar özel sektör açısından bakıldığında “dışsal para” klasmanındadır.

Şimdi ilk andaki bilançolara gidelim ve kamu hanelerden 15 dolarlık bono alsın ve yerine para enjekte etsin. Bilanço büyüklüğü değişmedi ama yapısı “50 dolar nakit +25 dolar bonodan” 65 dolar nakit ve 10 dolar bonoya değişti. Bu 15 dolar nakit özel sektörün 15 dolar borcu ile destekleniyor. Yani bu 15 dolarlık bono itfa edilir/borç ödenirse bu para ortadan kalkar. Yani bu “içsel paradır”. Bu durumda aynı 15 dolarlık yeşil ABD banknotu yukarıdaki örnekte dışsal para bu örnekte ise içsel para oldu. Birinde net serveti temsil ederken bu örnekte net servet etkisi “sıfır”.

QE ve helikopter arasındaki fark: Helikopterin çalışması için bazı ön koşullar vardır. Bunlar 1) Paranın değerinin ve kullanım alanının olması (bir barter ekonomisinde çalışmaz) 2) Parayı alacak olanların saklamaktan ziyade harcama motivasyonlarının olması (yani Ricardian denkleminin çalışmaması veya mevduat faizinin çekici olmaması). 3) Sisteme enjekte edilen paranın geri alınacağına dair bir beklenti olmaması (2 ile bağlantılı). Yani söz konusu para özel sektör için bir varlığı temsil ederken kamu için bir yükümlüğü temsil etmemeli (evet basılan paranın net serveti artırması kulağa çelişkili geliyor ama çok basitleştirilmiş bir açıklama yapıyorum).