Varlık Barışı Kanunu kaçırılmayacak fırsat mı?

0
38

Değerli Fortune okuyucularım, bu ay “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun” ile uygulanacak varlık barışı düzenlemeleri hakkındaki değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yurt dışı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması ile ilgili daha önce 2008, 2011 ve 2013 yıllarında benzer düzenlemeler yapılmıştı. Yeni düzenlemeye göre, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının gerçek veya tüzel kişiler tarafından 31 Aralık 2016 tarihine kadar Türkiye’ye getirilmesi halinde söz konusu varlıklar serbestçe tasarruf edilebilecek ve bu tutarlar üzerinden herhangi bir vergi alınmayacaktır. Geçmiş varlık barışı uygulamalarında Türkiye’ye getirilen varlık değerleri üzerinden belirli bir oranda vergi alındığını hatırlatmak isterim. Özellikle defter tutan mükelleflerin Türkiye’ye getirmiş oldukları varlıkları dönem kazançlarının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dahil edebilmeleri ve işletmeden vergisiz olarak çekmeleri kanun ile mümkün hale getirilmiştir.

Ayrıca yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, yine yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31 Aralık 2016 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın kanun hükmünden yararlanılması mümkün bulunmaktadır. Yine kanunun yürürlük tarihi itibariyle kanuni defterlere kayıtlı olan sermaye avansları, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilerek karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu düzenlemeden yararlanabilecektir.

Yurt dışı varlıkların yanı sıra yurt içi varlıklar da varlık barışından yararlanabilecektir. Şöyle ki gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, sahip oldukları, Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarını 31 Aralık 2016 tarihine kadar, kanuni defterine kaydetmeleri halinde, söz konusu varlıkların vergiye tabi dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilmeleri de mümkündür.

Varlık barışı uygulamasından yararlananlar hakkında başkaca bir neden ile gerekli olması hali saklı kalmak üzere sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek herhangi bir vergi incelemesi, vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak ve idari para cezası kesilemeyecektir. Ancak beyan dışında farklı bir nedenden dolayı söz konusu işlemlerin vergi incelemesine veya diğer araştırma ve soruşturmalara tabi tutulması mümkündür. Ayrıca daha önceki düzenlemelerde varlık barışından yararlanılması halinde beyan edilen tutarlar yapılacak vergi incelemelerinde çıkan matrah farklarında bir nevi kalkan olarak kullanılırken yeni düzenlemede böyle bir kalkanın olmadığını dolayısıyla kanunun bu yönü ile yeterince güvence vermediğini söylemek yanlış olmayacaktır. Herhangi bir inceleme vukuunda, incelemenin hangi sebeple yapıldığını veya tesadüfen mi incelendiğini bilmeye imkan yoktur. Bu bakımdan varlık barışından faydalanırken bu tür bir riskin varlığını da hesaba katmak gerekir. Bu çerçevede varlık barışından istifade etmeyi düşünenlerin aynı zamanda matrah artırımını da devreye sokmaları fayda sağlayabilecektir.

Gerek yurt içi gerekse yurt dışı varlıkların beyan ve bildirimi için herhangi bir tarih sınırlaması olmaması nedeniyle son başvuru tarihi olan 31 Aralık 2016 tarihine kadar düzenlemeden yararlanılabilecektir. Yine önceki düzenlemelerden farklılık arz eden diğer bir husus söz konusu varlıkların yurt dışında bulunduğuna dair kanaat verici vesika ibraz zorunluluğunun kanunda yer almamış olmasıdır. Ancak Maliye Bakanlığı’na verilen yetkiye dayanarak, bakanlığın beyan edilen varlıkların yurt dışında olup olmadığına dair kanaat verici vesika talep etmesi de ihtimal dahilindedir.

Ülkemizin 2018 yılından itibaren “Uluslararası Otomatik Bilgi Değişimi” sistemine dahil olacağı göz önüne alındığında, sisteme giren birçok ülkede de uygulanan varlık barışı düzenlemesinin beklenmekte olan ve normal karşılanması gereken bir düzenleme olduğunu söyleyebiliriz.