Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı tebliğ taslağı

0
34

Değerli Fortune okuyucuları, bu ayki yazımda Maliye Bakanlığı’nca hazırlanan üç seri numaralı “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Genel Tebliği” taslağı hakkındaki değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesi ile 2006 yılında hayatımıza giren transfer fiyatlandırması uygulamasına ilişkin tebliğler 2007 ve 2008 yıllarında yayımlanmış, bu tarihten sonra ise herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Geride kalan on yıl içinde konu ile ilgili uygulamada birçok sorun ile karşılaştığımızı görmekteyiz. Tebliğ taslağının bu sorunlara çözüm getirmesini beklerken ne yazık ki fazla bir gelişme sağlanamadığı görülmektedir.

Tebliğ taslağı ile yıllık belgelendirmede önemli değişiklikler, ilave belgelendirmeler ve ilave raporlama yükümlülükleri getirilmektedir. Diğer bir önemli değişiklik ise birçok uluslararası şirkette uygulanan, ancak bizim mevzuatımızda yer almayan maliyet katkı anlaşmalarının (cost sharing agreements) kapsam ve tanımlarının taslakta yer almasıdır. Uygulamada tartışma konusu olan “hazine zararı” kavramının da taslakta örnekler ile daha somut ve anlaşılabilir hale getirildiğini görüyoruz.

Bir süredir dünya gündeminde olan BEPS eylem planı, ülkelerin vergi mevzuatları arasında var olan boşluklardan kaynaklanan, çifte vergilendirme anlaşmalarına dayanarak hiç vergi vermeme durumunu ortadan kaldırmayı, işlemlerin özü ile vergilendirme arasındaki ilişkiyi dengelemeyi ve vergilendirmede şeffaflığı artırmayı amaçlamaktadır. Bilindiği üzere toplamda 15 eylem planına sahip olan BEPS girişiminin 13’üncü eylem planı “transfer fiyatlandırması dokümantasyonunun yeniden incelenmesi”dir. OECD rehberinde ilgili güncellemelerin yapılması ve bu güncellemelerin ülkelerin kendi iç mevzuatlarına adapte edilmesi, eylem planının en önemli hedeflerinden biridir.

Genel itibari ile tebliğ taslağının yıllık belgelendirme bölümünde yer alan, ana rapor, ülke raporu ve ülke bazlı raporlama hususları, OECD tarafından güncellenen transfer fiyatlandırması rehberinin özellikle “belgelendirme” yükümlülüğü bölümünün dikkate alınarak hazırlandığını görmekteyiz. Ana raporun, çok uluslu işletmeler grubu kapsamında bulunan ve bir önceki hesap dönemi sonu bilançosundaki aktif büyüklüğü ve net satış hasılatı esas alınarak, bazı kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresini takip eden ikinci ayın sonuna kadar hazırlanması gerekmekte ve bu süre sona erdikten sonra istenmesi durumunda mali idareye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilme zorunluluğu getirilmektedir. Ana raporda tüm grup şirketleri açısından, organizasyon yapısı, ticari faaliyetlerin tanımı, sahip olunan gayrimaddi varlıklar, grup içi finansal işlemler ile grubun finansal ve vergi durumu şeklinde beş ana kategoriden oluşan oldukça detaylı bilgiler istenmektedir.

Taslak ile ayrıca ülke raporu adı altında bir önceki hesap dönemi sonu bilançosundaki aktif büyüklüğü ve net satış hasılatı esas alınarak bazı mükelleflere, her bir ilişkili kişi bazında doldurulması gereken birtakım ilave bilgileri beyan zorunluluğu getirilmektedir. Ülke bazlı raporlamada çok uluslu işletmeler grubunun Türkiye’de mukim nihai ana işletmesi tarafından her bir ülke ile ilgili gelir miktarı, vergi öncesi kâr/zarar, ödenen gelir/kurumlar vergisi, tahakkuk eden gelir/kurumlar vergisi, nominal sermaye, geçmiş yıl kârları (dağıtılmamış kârlar), çalışan sayısı ile nakit ve nakit benzeri dışında maddi duran varlıklar, ayrıca çok uluslu işletmeler grubunun her bir işletmesinin adı/unvanı, kurulduğu yer ile ana ticari faaliyetlerinin mahiyeti gibi bilgilerin uygun şekilde doldurulması gerekmektedir. Ülke bazlı raporlamada yer alan bilgiler Türkiye’nin taraf olduğu ikili ve/veya çok taraflı uluslararası anlaşmalar çerçevesinde karşılıklı olarak diğer ülke vergi idareleri ile paylaşılabilecektir. Ayrıca ilişkili kişilerle yapılan işlemler yönünden 30 bin TL beyan alt sınır getirilmektedir. Yine taslak ile serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükelleflerin yurtdışı işlemleri de transfer fiyatlandırması raporu kapsamına alınmaktadır.

Tüm bu raporların, formların doldurulmasının, işletmelere önemli bir zaman ve maliyet kaybı yaratacağı anlaşılmaktadır.