Otomatik Bilgi Değişimi Sistemi vergi idaresinin gündeminde

0
65

TBMM tarafından Mayıs 2017 tarihinde onaylanan “Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi” ile yurt dışı kaynaklı gelirlerin düşük vergi oranı uygulayan ülkelerde muhafaza edilerek vergi dışı bırakılmasının veya vergi planlaması yapılmasının önemli ölçüde engellenmesi amaçlanmaktadır.

Değerli Fortune Okuyucularım, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından oluşturulan ve vergi ile ilgili finansal bilgilerin otomatik değişimi hakkındaki gelişmeleri daha önce yine bu sayfalarda sizinle paylaşmıştım. Bu yazımda, neden otomatik bilgi değişimine ihtiyaç duyulduğundan bahsedip, Türkiye uygulamasını irdelemek istiyorum.

Bazı mükellefler daha az vergi ödemek amacıyla varlıklarını başka ülkelerde değerlendirmekte ve elde ettikleri gelirleri mukim oldukları ülkelerde beyan etmeyerek vergiden kaçınma yoluna gitmektedirler.
Son yıllarda vergi anlaşmalarına dayalı klasik bilgi değişiminin, işlemlerin zaman alması, bilgi akışının yetersizliği gibi sebeplerle idarelerin beklentilerini karşılayamadığı anlaşılmış, konuya daha radikal bir çözüm getirilerek, bilgi değişiminin hızlı ve karşı tarafın talebi olmaksızın otomatik olarak sağlanması amacıyla OECD bünyesinde bir ortak raporlama sistemi oluşturulmuştur. Otomatik bilgi değişimine ilişkin 7018 sayılı “Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun”un 20.5.2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanması ile Türkiye de bu sisteme katılmıştır.

Bugün itibarı ile toplam 100 ülke ortak raporlama kapsamında bilgi değişimi yapmayı taahhüt etmiş bulunmaktadır. 50 ülke söz konusu raporlamayı 2017 yılında yaparken, diğer 50 ülke ise 2018 yılında söz konusu raporlamaya başlayacağını açıklamıştır. Türkiye de 30 Eylül 2018 tarihi itibarı ile ilk bilgi değişimini yapacağını bildirmiştir. Bu çerçevede finansal kurumlar 1.1.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasındaki finansal bilgileri 31 Mayıs 2018 tarihine kadar Türkiye Bankalar Birliği aracılığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirecek,  Gelir İdaresi Başkanlığı ise söz konusu bilgileri 30 Eylül 2018 tarihine kadar anlaşmaya taraf diğer ülke idareleri ile paylaşacaktır. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bilgi değişiminin uygulanmasına yönelik yayınlanan taslak tebliğde mevduat bankaları, başkası hesabına finansal varlık bulunduran saklama kuruluşları, yatırım kuruluşları ve belirli sigorta şirketleri finansal hesapları bildirmekle yükümlü finansal kuruluş olarak sayılmışlardır.

Söz konusu finansal kuruluşlar ilgili ülkelerin mukimi olan  gerçek kişi veya tüzel kişilere ait finansal bilgileri ortaklaşa raporlama sistemi kapsamında bildirime konu edeceklerdir. Ayrıca bildirimi zorunlu kişi tarafından kontrol edilen Pasif Finansal Olmayan Kurum (“FOK”)’lara ait hesapların da ilgili finansal kurumlar tarafından bildirilmesi gerekmektedir. Gelirlerinin yüzde ellisinden fazlası kira, temettü, faiz, royalty gibi pasif gelirlerden oluşan ve bildirimi zorunlu kişi tarafından kontrol edilen FOK’ların finansal hesapları da bildirim kapsamındadır. Örneğin gerçek kişi bir Türk mukimi tarafından kontrol edilen ve pasif gelir elde eden Luxemburg’da kurulu bir şirketin İsviçre bankalarında herhangi bir mevduat hesabı olması halinde, İsviçre idaresi Lüksemburg şirketinin İsviçre’deki mevduat hesaplarına ilişkin elde ettiği gelirle, hesabın yıl sonu bakiyesine ilişkin bilgileri Türk Gelir İdaresi’ne  bildirecektir. Ancak FOK’un faaliyetlerinin, bir finansal kuruluşun faaliyetlerinden farklı iş veya ticaretle iştigal eden, bir veya daha fazla iştirakin çıkarılmış hisse senetlerini tamamen veya kısmen elinde tutmak veya bunlara finansman hizmeti sağlamak olması halinde bilgi değişimi kapsamına girmeyecektir.

Gelir İdaresi Başkanlığı, iletilen söz konusu bilgilerle, elde edilen gelirlerin beyan edilip edilmediğini karşılaştırmak suretiyle mükellefleri beyana davet edebilecektir.