7143 sayılı kanunla yurt dışı kazançlara getirilen istisna

0
66

7143 sayılı kanunla yurt dışındaki iştiraklerden elde edilen birtakım kazançlar vergiden  istisna edilmiştir.  Ancak kurumlar vergisi mükellefleri açısından söz konusu istisnanın geçici vergi dönemlerinde nasıl uygulanacağı konusunda belirsizlik doğdu.

Değerli Fortune okuyucularım bu yazımda varlık barışı kapsamında yurt dışı iştiraklerin satışından elde edilen kazanç ile sözkonusu iştiraklerden elde edilen temettü ve tasfiye karları konusundaki değerlendirmelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Tam mükellef gerçek kişi veya kurumlar yurt içinde olabildiği gibi yurt dışında da başka şirketlere ortak olabilmektedirler. Kurumlar açısından yurt
dışından elde edilen temettüler belirli şartlar ve vergi anlaşmaları çerçevesinde Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilebilmektedir. Yine yurt dışında ortak olunan şirketlerin hisselerinin satılması halinde de elde edilen kazançların tamamı veya bir kısmı belirli şartlar altında kurumlar vergisinden istisna edilebilmektedir.

7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun uyarınca herhangi bir şart aranmaksızın yurt dışı temettü ve iştirak satış kazançlarının Türkiye’ye vergisiz olarak getirilmesine olanak sağlanmıştır. Kanun uyarınca tam mükellef gerçek kişi ve kurumların elde ettikleri ticari kazançların 30/04/2019 tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere, 30/06/2019 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi halinde gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Ayrıca tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançları 30/06/2019
tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Söz konusu kazançlar ilgili defter kayıtlarında gelir olarak beyan edilecek olup, gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde ise istisna olarak indirilecektir. Düzenleme uyarınca istisnadan
yararlanılabilmesi için söz konusu kazancın Türkiye’ye getirilmesi gerekmektedir. Örneğin yurt dışı iştirakin Kasım 2018 de satışa konu edilmesi halinde, satış kazancının 31.12.2018 tarihine kadar Türkiye’ye getirilmesi durumunda söz konusu satış kazancı 2018 yılı kanuni defterlerinde gelir olarak
 kaydedilecek ancak 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde ise istisna olarak dikkate alınacaktır. Yine Ocak 2019 da satışa konu edilen yurt dışı iştirakin, satış kazancının 30.6.2019 tarihine kadar Türkiye’ye getirilmesi halinde söz konusu kazanç 2019 kurumlar vergisi beyannamesinde istisna olarak
dikkate alınacaktır. Buna karşılık Kasım 2018 de satışa konu edilen yurt dışı iştirak satış bedelinin Mart 2019 tarihinde Türkiye’ye transfer edilmesi halinde söz konusu kazancın 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ile mi yoksa 2019 beyannamesi ile mi istisna tutulacağı kanunda net değildir. 

Öte yandan,  Kurumlar Vergisi Kanunu genel prensipleri çerçevesinde kurumlar vergisinden istisna olan bir kazancın geçici vergiye de tabi olmaması gerekir. 
2018 yılı ilk iki geçici vergi döneminde 7143 sayılı kanun kapsamında elde edilen söz konusu kazançlar e- beyanname sisteminde istisnalar arasında yer almaktaydı.  Ancak e-beyanname sisteminde yapılan bir güncelleme  ile söz konusu istisna kalemleri geçici vergi beyannamesinden çıkartılmıştır. Bu
durumda 7143 sayılı Kanun hükümlerini dikkate alarak yurtdışı iştirak hisselerini elden çıkartıp, bedelini Türkiye’ye transfer etmiş mükellefler açısından geçici vergide vergilendirme mi yapılacaktır? 7143 sayılı Kanun ile açıkça kurumlar vergisinden istisna edilen kazançların geçici vergiye tabi tutulması bizce mümkün değildir. Bu konudaki tereddütler için Maliye Bakanlığı’nın açıklama yapması ya da geçici vergi beyannamesini güncellemesi gerektiğini düşünüyorum.