Sanayi 4.0 ve Telekom 4.5G

0
41

Bugünlerde popüler olan 4.5G geçişini fiber kapasitesi ile mi, hız ile mi ölçeceğimizi bilemezken, en az 10 yıllık planlama ve sınai dönüşüm adımları gerektiren Sanayi 4.0’ı anlamak için daha fazla çaba gerekiyor.
 
TÜSİAD’IN SANAYİ 4.0 RAPORU’NUN sizlere layık gördüğüm bölümü aşağıdaki gibi:

“Türk sanayisinin önemli bir çok firmasının yetkililerinin düşünce, tecrübe ve bilgilerinin değerlendirilmesi fırsatı elde edilen bu çalışmada, Türkiye için Sanayi 4.0 yaklaşımının kavramsal olarak tartışılmasının ötesinde ekonomik bir perspektifin de açıklıkla ortaya konması hedeflenmiştir. Bu çerçevede, Sanayi 4.0 dönüşümüyle dört önemli kategoride gelişme kaydedilmesi beklenmektedir:

Verimlilik: Sanayi 4.0’ın başarılı bir şekilde uygulandığı durumda, günümüz ekonomik büyüklüğünde, Türkiye’deki üretim sektörlerinin verimliliğinde 50 milyar TL’ye varabilecek bir fayda kaydedilmesi potansiyeli mevcuttur. Bu analizin temeli, toplam üretim maliyeti göz önüne alındığında, verimlilikteki artışın yüzde 4-7 arasında olacağı beklentisine dayanmaktadır. Sadece dönüşüm maliyeti (malzeme maliyetleri hariç üretim maliyeti) değerlendirildiğinde, verimlilik artışının yüzde 5-15 arasında olması beklenmektedir.

Büyüme: Küresel değer zincirlerine entegrasyon ve Sanayi 4.0 çevresinde oluşacak ekonomi yoluyla kazanılacak rekabet avantajının, sanayi üretiminde yıllık yaklaşık yüzde 3’e kadar ulaşabilecek bir artışı tetiklemesi beklenmektedir. Bu büyüme Türkiye GSYİH’sinde yüzde 1 ve üzeri bir ek büyüme ve 150-200 milyar TL düzeyinde ek gelir anlamına gelmektedir.

Yatırım: Sanayi 4.0 teknolojilerinin üretim sürecine dahil edilmesi için önümüzdeki 10 yıllık süreçte günümüz fiyatları ve ekonomik büyüklüğü baz alındığında yılda yaklaşık 10-15 milyar TL (üreticilerin gelirlerinin yaklaşık yüzde 1-1,5’i) yatırım yapılması gerektiği tahmin edilmektedir.

İstihdam: Büyüme hedeflerinin de gerçekleşeceği varsayımıyla, toplam sanayide istihdam edilen iş gücü ihtiyacının artacağı ve daha da önemlisi çok daha nitelikli, eğitim ve gelir düzeyi yüksek bir iş gücü yapısının oluşacağı öngörülmektedir. Bu bağlamda önümüzdeki on yılda, istihdamda yetkinlik düzeyi düşük işlerde iş gücünün azalması olası olmakla birlikte, sanayi üretiminin artması ile toplamda mutlak bir artış yaşanması beklenmektedir. Aynı zamanda, yüksek nitelikli işgücü yapısı ile gelir piramidinin ve Türkiye “know-how” altyapısının gelişeceği değerlendirilmektedir.”

Bunun üzerine benim ekleyeceklerim bu rapor için harcanan emekle karşılaştırıldığında oldukça basittir ama “meseleler” başlığı altında toplanabilir. Bunları yaşadığımız ülkenin gerçekleri olarak da değerlendirebiliriz.

  • 10 yıllık bir proje yapmayı gerektiren bir işe girişirken oran vermemekte yarar olabilir. Çünkü ulaştığımız noktada nasıl bir dünya olduğunu öngörmemiz kolay değildir.
  • Böyle bir işin temeli doğru planlamadır. Türk Telekom’u sa- tarken danışmanları dinlemeyerek altyapı tarafını ayırmayan bir ülke olarak 4.5G’ye geçerken altyapının nasıl kullanılacağı konusunda karar veremiyoruz. Ara bağlantı ücreti seste sıfırken veride ne olacağını bilemeyen ülkenin benzer eksiklikleri Sanayi 4.0’da tekrarlamaması gerekir.
  • 4.5G’yi tartışırken reklam bütçeleri ile de bağlantılı olarak bir fiber altyapısına bir hıza atıfta bulunduğumuz ülkemizde, yakında indirme hızı karşılaştırma haberleri de başlar diye düşünüyorum. Ama 4.5G’nin veri ve veriye erişime dayanan yapısı ile bu haberler zurnada peşrev ilişkisi oluşturuyor. Paradigmayı kavramadan iş yapmanın ağırlığı Sanayi 4.0’ı vurmamalı.
  • Bir dersi de önceki aşama olan otomasyondan almalıyız. Otomasyon geçmişin önemli sınai adımıydı ve bir tanımlamayı unutamıyorum: Otomasyonun kazandıracağı çok şey var ama tabancasıyla kendisini sürekli ayağından vuran birine makineli tüfek vermemekte yarar olabilir.

Bunlar da benim Sanayi 4.0 başlıklarım.