Petrol Çağı bitiyor mu?

0
74

Portekiz dört günlük enerji ihtiyacının tamamını “yenilenebilir kaynaklardan” karşılamış. Geçtiğimiz ayın sonlarında gelen bu haberi; Almanya bir günlük enerji ihtiyacının tamamını güneş, rüzgar, hidro gibi yenilenebilir kaynaklardan karşılamış. Farkında mısınız bilmiyorum ama Almanya gibi bir sanayi devinden bahsediyoruz…

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) 2015 yılı raporuna göre yenilenebilir enerjiye yapılan yatırım, tüm yeni enerji yatırımları içinde en fazla payı alırken, bu yatırımların içinde başı çeken ülke ise Çin! Paris’te imzalanan iklim anlaşması öncesinden başlayan bu trend, anlaşma sonrasında daha da hızlanacak. Küresel ısınma ve buna yol açan karbon emisyonunun azaltılması, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma adına atılan bu adımların kısa zamanda sonuç vermesini beklemek hayalcilik. Ancak bu trendin başlamış olması Paris Anlaşması’nın imzalanmış olması önemli bir adım.

Yapılan yeni yatırımlar içinde payı azalan tek enerji alanı var: Petrol. IEA’nın raporuna göre diğer enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar az veya çok artarken, yeni petrol sahalarının bulunması, var olanlardan çıkarılan petrolün artırılmasına yönelik yatırımların azalmasında petrole olan talebin azalacak olmasının payı hiç de az değil. Bunda gelişen motor teknolojilerinin yanı sıra “peak oil demand” kavramının daha çok konuşuluyor olması da yatıyor.

2010 yılına kadar “peak oil” kavramından söz ediliyordu. Yani bilinen ve çıkarılabilir durumdaki petrol rezervlerinin karşılayabileceği maksimum talep seviyesi en çok konuşulan kavramdı. Talep artışının, üretilebilir petrol seviyesinin üzerine çıkması sonrasında petrole paha biçilemeyecekti. Ancak şimdi; gelişen elektrikli araç teknolojileri, enerji verimliliği konusundaki geliştirmelerle birlikte petrol talebinin ulaşabileceği en yüksek talep seviyesinden (“peak oil demand”) konuşuluyor. Bu seviyeden itibaren petrole olan talep düşecek, hatta öyle bir zaman gelecek ki kimse petrolü topraktan çıkarmaya tenezzül dahi etmeyecek diye düşünülüyor.

“Zirve petrol talebine” daha zaman var. İnsanlık olarak yaklaşık 100 yıldır kullandığımız içten patlamalı fosil yakıt kullanan motor teknolojisini yakın zamanda terk etmemiz mümkün değil. Dünyanın tüm otomotiv endüstrisi bunun üzerine kurulu durumda. Kısa zamanda elektrikliye dönmesi mümkün değil, ancak bu dönüşüm; başta Tesla olmak üzere; başlamış durumda. Petrol Çağı’nın bitişi için 2035-40 yılları tarihleniyor. Çok değil 20-25 yıldan söz ediyoruz. Bu değişim başladı ve hızlanarak devam edecek!

Günümüzde yaşanan ekonomik değişimi, bölgemizde yaşanan çatışmaları, Suudi Arabistan’ın başlattığı petrol rekabetini halen daha petrole olan ihtiyaca bağlamak artık hatalı, demode bir yaklaşım olacaktır. Bu değişimi anlamayıp, yine çağın gerisinde kalacak, yine takipçi olacaksak bir devri daha ıskalama tehdidi ile karşı karşıya kalabiliriz.

Yerli otomobili geliştirme aşamasındayız. Hibrit bir teknoloji tercih ediliyor. Üstelik sadece elektrikli olan kısmı, fosil yakıtlı olan kısmına oranla daha az dar bir kapasitede kalacak. Elektrik şarjı bitince, fosil yakıtlı olan motor elektrik üretecek. Bunun yerine doğrudan elektrikli otomobile geçip, hem kendi elektrikli motor teknolojimizi, hem de pil teknolojimizi geliştirmek için çaba sarf etsek, hatta tüm kaynaklarımızın çok önemli bir bölümünü buna vakfetsek nasıl olur? Dünyanın elektrikli araç teknolojisi üretebilen az sayıdaki ülkelerinden biri olsak ve yeni dönemde dünyanın önemli teknoloji ve ürün sağlayıcılarından biri olsak?
 
Gelecek nesillerimiz için sona eren petrol çağının sonrasındaki yeni dönemi de ıskalamasak ve herkesten önce hazır olsak? Sizce nasıl olur?