Hedge… or not to hedge…?

0
27

“Hedging” piyasalardaki oynaklıklara karşın finansal risklerden korunma anlamına gelen, Türkçeye “finansal riskten korunma” olarak çevrilebilecek işlemlerin genel adıdır. Günümüzde artık onlarca yöntem, ürün ve piyasa ile hemen her türlü finansal riskten korunmak artık daha kolay!
 
İhracatçısınız, malınızı ürettiniz, yurt dışına sattınız. İhracat bedeliniz üç ay sonra gelecek. Cari fiyatlarla kârlısınız. Ancak kurların yüzde 3-5 düşmesi durumunda zarar edeceksiniz. Bundan korunmak için ihracatınızı yaptığınız anda, üç aylık bir “Forward” işlemi yapabilirsiniz. “Forward” işlemi ileriki bir vade için; cari kur ve faiz oranları üzerinden hesaplanan; ilerideki bir kur üzerinden bir anlaşma yapma işlemidir. Herhangi bir beklenti, tahmin içermez! Temel olarak cari kuru; sizin istediğiniz tarihe, cari faizlerle “taşıma” işlemidir. Benzer bir şekilde ithalatçılar veya döviz ile borç ödemesi olanlar da döviz kurunun artmasından endişe ettikleri durumda ileriki bir vadede döviz almak için, bugünden “Forward” yapabilirler.
 
Forward işlemi yaptığınızda şirket ve banka, vade geldiğinde işlemi gerçekleştirmek zorundadır. Eğer vade geldiğinde illâ ki işlemi yapmak istemiyorsunuz ,ancak kendinizi yine de olası artışlara (ithalatçı iseniz) karşı korumak için “alım opsiyonu” (Call Option) alabilirsiniz. Bunun için almayı düşündüğünüz kuru belirleyip (Olası Forward fiyatına yakın olması hem prim hem de riskten korunma adına optimuma yakın bir seviyeyi ifade eder!) bankadan böylesi bir korunma talep edebilirsiniz. Bu korumaya karşın banka da sizden bir prim talep edecektir. Vade geldiğinde belirlediğiniz kur piyasa fiyatından aşağıda kalmış ise opsiyonunuzu kullanarak dövizinizi piyasaya göre ucuza almış olursunuz. Eğer piyasa kurları sizin belirlediğiniz opsiyon fiyatının altında kalmış ise o zaman opsiyonunuzu kullanmazsınız. Bu durumda riskten korunmanın bedeli, alım opsiyonu için ödediğiniz prim kadar olacaktır. Benzer bir durum ihracatçılar için de geçerli. Onlar da “satım opsiyonu” (Put Opsiyonu) alarak kurun düşme riskinden kendilerini koruyabilirler.
 
Bunları beğenmediniz mi? Forward işlemlerinin standart vadede, standart miktar ile kontrat haline getirilmiş olan şeklini verelim: Vadeli kontratlar (Futures) Bunlar vadesinden önce; küçük bir teminat yatırarak; isterseniz satabilir veya alabilirsiniz.
 
Dedim ya, siz yeter ki “hedge” etmek isteyin. Artık bizim piyasalarımızda da yeterince ürün mevcut. Üstelik bunlar yeni de değil, uzun yıllardır mevcut. Ancak hedge etmek isteyen var mı? Kurların her yükseldiğinde bir yerlerden feryatlar yükseliyor. Bakıyorsunuz, tamamen dövizde; uzun vadeli döviz kredilerinden dolayı; açık (kısa/short) pozisyon birilerinin canını yakmış, şirketler zor duruma düşmüş.
 
Bireylerin döviz kredisi ile borçlanmalarına yasak geldi. Şimdi şirketler için böyle bir yasak düşünülmeye başlanmış! Döviz geliri olmayan şirketlerin, döviz üzerinden borçlanmasına yasak getirilecekmiş. (Belki bu yazının yayınlanmasından sonra gelmiş bile olabilir!) Çok da hatalı olmaz belki. Ancak burada asıl olan bunun yasaklanması değil, öncelikle bu riskin yönetilebileceği kültür seviyesine ve ekonomik koşullara ulaşmış olmak olmalıydı!
 
Uzun vadeli sabit faizli, ehven koşullarda Türk Lirası kredi vardı da şirketlerimiz mi almıyor? Tabii ki yok, bulunabilen en uzun vadeli kaynak ne yazık ki döviz kredileri.
 
Hal böyle olunca; ekonominin politika yapıcıları uzun vadeli TL kredi koşullarını oluşturmak için çabalamalı. O zamana kadar da şirketler hedge etmeyi öğrenmeli. Tek çıkar yol bu gibi…