Hangi seçenekte dolar kuru ne olur?

0
32

Ayın ilk günlerinde bu yazıyı okuyorsanız, muhtemelen koalisyon kurma çalışmaları devam ediyorken okuyorsunuz, ayın ortasından itibaren okuyorsanız da muhtemelen belirsizliklerin ortadan kalktığı bir dönemdesiniz demektir. Aylık dergiye yazı yazmanın, yani bir ay boyunca “taze” kalacak bir yazıyı yazmanın zorluğu da burada zaten. Bu yazı yazıldığı sırada yeni milletvekilleri yemin etmiş, meclis başkanı için ilk üç aday açıklanmış, henüz meclis başkanlığı seçimi yapılmamıştı.

Gündemde AKP-CHP ve AKP-MHP koalisyonları ve bir de erken seçim olasılığı var. Seçim sonrası kamuoyu yoklamaları oylarda bir değişiklik olmadığını ortaya koyuyor. Koalisyon tartışılırken denkleme yeni bir parametre daha eklendi: Tel Abyad’ın YPG güçlerince IŞİD’den alınması! Güney sınırımızda Kürt kantonları birbirine bağlanıyor! Türkiye ile sınırının önemli bir kısmını kaptıran IŞİD’in, yeniden Kobane’ye saldırması da bölgedeki çatışmaların devam edeceğini gösteriyor.

Güneyimizdeki kaos devam ederken hangi koalisyon alternatifinin gerçekleşeceği önem kazanıyor. Hatta güneyimizdeki savaş, içerideki koalisyon seçeneği üzerinde bile etkili olabilecek. Erken seçimin (bana göre olasılığı yüzde 10) gerçekten son seçenek olduğunu, şu andaki siyasi partilerin (MHP hariç) erken seçime yakın olmadıkları ifade ediliyor. Kaldı ki yakın bir gelecekte yapılacak bir erken seçim çözüm olacak mı? Oy verenler kararlarını bu kadar çabuk mu değiştirecekler veya verdikleri oydan bu kadar kısa zamanda mı pişman olacaklar? Sanmam!

Koalisyon alternatifleri, seçimlerden sonra yapılan açıklamalar ile neredeyse ikiye inmiş durumda. Hangi partilerin AKP’nin “ortağı” olacağı, koalisyon programının neyi hedefleyeceği (büyüme ve restorasyon mu, Güneydeki Kürt ilerleyişine karşı bir milliyetçi cephe mi?) kadar, ekonomi yönetiminde de kimlerin olacağı önem kazanıyor.

AKP-MHP koalisyonunda (Bana göre olasılık yüzde 35) AKP’den İbrahim Turhan MHP tarafından ise eski MB Başkanı Durmuş Yılmaz’ın isimleri geçiyor. Özellikle Durmuş Yılmaz’ın kabinede ekonomi bakanlıklarından önemli birini üstlenmesi piyasalara güven verecektir.

“Büyük Koalisyon” olarak anılacak bir AKP-CHP koalisyonunda (Bana göre olasılık yüzde 55) CHP adına Kemal Derviş’in adı anılıyor. Her ne kadar seçim çalışmalarına CHP adına katılmamış olsa da “yardım” konusundaki görüşlerini açıklamıştı. Derviş’in kendisi olmasa da “ekolünün” ve etkisinin politikalarda yön gösterici olmasının piyasalara farklı yansımaları olacaktır.

Bir koalisyonun kurulacağı beklentisi piyasalar rahatlattı. Seçim sonrasında 2,8090 seviyelerine kadar çıkan dolar/TL kuru, “herhangi bir koalisyon” beklentisiyle 2,6540 seviyelerine kadar geriledi.

AKP-MHP koalisyonu olasılığının artması ve Durmuş Yılmaz’ın kabinede yer alacak olması; dolar/TL kurunu ilk aşamada 2,6250-2,6450 bandına indirebilecek. Hükümet programından “barış süreci” çıkacak olur ise bu düşüş kalıcı olmayacak, oynaklık hep piyasalarla birlikte olacak!

AKP-CHP koalisyonunda ekonominin “kaptan köşkünde” Derviş olur ise dolar/TL’de 2,5650-2,5850 olasılığı artacaktır! Bu durumda Türkiye’nin geleceği için önemli olan “barış süreci” ve restorasyon hükümet programında yer alacağından dolayı, kurlardaki düşüş kalıcı ve görece olarak uzun süreli olabilir.
Tabii ki tüm ekonomi dolar/TL kurlarından ibaret değil ancak “kolay bir gösterge” olduğundan piyasaları bekleyen müstakbel gelişmeleri ifade edebilmeyi daha kolaylaştırıyor.

Gelelim yüzde 10’luk son seçeneğe. Eğer bir erken seçim gündeme gelecek olur; hele ki bu seçim Suriye’ye yapılacak bir müdahale “sırasında” gerçekleşecek olur, benzer zamanlarda FED’den de beklenen faiz artışı gelmiş ise (mükemmel fırtına!) dolar/TL kuru kolaylıkla 3,00-3,10’a gidebilir. Bu durumda her geçen gün rezervleri azalan Merkez Bankası’na çok iş düşecek demektir.